Kazemi Kumi, Hamas’ın savaş gücünün son 650 güne göre
birkaç kat arttığını belirterek, “Bugün Hamas'ın insan gücüne dayalı
savaş kapasitesi çok daha yüksektir” dedi.
Ayrıca, ABD’nin hedefinin bölgede rejim değişikliği
olduğunu, fakat asıl sorunun ABD'nin halkla ilgili yanlış hesaplamaları
olduğunu vurguladı.
“Bu yanlış hesaplarla savaşı başlattılar” dedi.
İran’ın tepkisine ilişkin olarak, “Eğer Amerikalılar bir
tepki gösterseydi, bizim karşılığımız çok daha sert olurdu” diyen Kazemi Kumi,
İran’ın Katar’daki ABD üssüne düzenlediği saldırıya dikkat çekerek, “Bu
saldırı çok anlamlıydı ve İran’ın bölgedeki gücünü gösterdi” dedi.
Ancak düşman cephesinden gelen hiçbir ateşkes garantisinin güvenilir olmadığını
da ekledi.
Kazemi Kumi, İsrail’in yeni bir saldırıya hazırlandığını
belirterek, “İsrail’in İran’a yeniden saldırma ihtimali oldukça yüksek,
çünkü yeni operasyonlar için hazırlık yapıyorlar” dedi.
İsrail’in uranyum zenginleştirme konusunu “saldırıya gerekçe olarak
gösterdiğini”, ancak asıl hedefinin “İran’ı teslim almak” olduğunu
vurguladı.
İsrail’in amacı hakkında şunları söyledi:
“İsrail, yeni bir Ortadoğu düzeni kurmak istiyor ve bu hedefe ulaşmak için
çeşitli adımlar atıyor.”
Kazemi Kumi, ABD ile yürütülen nükleer müzakerelere dair
de eleştirilerde bulundu:
“Amerikalıların sunduğu başlıklar, müzakerelerin tıkanmasına yol açtı. 19
yıl müzakere ettik ve sonunda elde ettiğimiz nükleer anlaşma (nükleer anlaşma –
JCPOA) bile sorunları çözmedi.”
Ayrıca İran’ın nükleer silah üretmek gibi bir niyeti
olmadığını, nükleer programının tamamen barışçıl amaçlar taşıdığını
vurgulayarak,
“Amacımız enerji üretmek ve teknolojiden faydalanmak. Bu programın
silahlanmaya yönelmediği kesindir” dedi.
Saldırıya dair İran'ın önceden bazı tahminleri olduğunu
söyleyen Kazemi Kumi, ancak saldırının tam niteliğini belirlemenin mümkün
olmadığını belirtti:
“Düşman, halk üzerinde baskı kurarak onları rejime karşı harekete geçirmeyi
hedefliyordu ama bu yanlış bir hesaplamaydı. İran halkı yekvücut şekilde
sistemi destekledi.”
Ayrıca İran’ın savunmada başarılı olduğunu vurgulayan Kazemi
Kumi, “İran saldırıya karşı çok iyi bir savunma sergiledi ve düşman
hedeflerine ulaşamadı” dedi.
Ülkenin sınır güvenliğine dair değerlendirmelerde de
bulundu:
“Bu kadar çok mini İHA ve drone’un ülke içinde konuşlandırılmış olması bir
zafiyet işaretidir. Bu, bazı güvenlik alanlarına yeterince dikkat edilmediğini
gösteriyor.”
“Sınır güvenliği ve gümrüklerde denetim çok daha ciddi olmalı. X-ray
cihazlarının eksikliği ya da güvenlik prosedürlerinin ihmal edilmesi kabul
edilemez” diye ekledi.
“Halk güvenlik alanında daha aktif rol almalı. Güvenliğin
sağlanmasında halkın katılımı şarttır” dedi.
Kazemi Kumi, “İran isterse savaşı sürdürebilirdi ama
mesajını verdi ve noktayı koydu” ifadesini kullanarak,
“Liderimizin talimatı doğrultusunda Siyonist rejime telafi edilemez zararlar
verdik” diye ekledi.
İran silahlı kuvvetlerinin hazır durumu ve halkın milli
birlik içindeki tavrının en büyük caydırıcı unsur olduğunu vurguladı:
“İran’ın silahlı kuvvetleri, gerektiğinde ülkenin toprak bütünlüğünü ve
bağımsızlığını sonuna kadar savunmaya hazırdır.”
Kazemi Kumi, 12 günlük savaşta İsrail’in hiçbir hedefine
ulaşamadığını ve bu süre zarfında 30 İsrail pilotunun öldüğünü
belirtti.
“Bu savaşta düşman, hiçbir hedefine ulaşamadı. Bu onlar için ağır bir
yenilgidir” dedi.
Ukrayna-Rusya savaşına da değinen Kazemi Kumi, “Bu
savaşın başlatıcısı ABD’dir. Biz Rusya’dan bu savaşta herhangi bir talepte
bulunmadık.”
“İran, tüm kriz ve savaşlarda sadece kendi ulusal çıkarlarını ön planda
tutmuştur ve hiçbir ülkenin iç işlerine karışmamıştır” dedi.
Son olarak, BM’nin nükleer yaptırım mekanizması olan
‘snapback’ (tetik mekanizması) hakkında, bu sürecin gayrimeşru olduğunu
söyleyerek,
“Karşı taraf bu mekanizmayı aktif etmek isterse bunun onlar için hiçbir
sonucu olmayacaktır. İran yoluna devam edecektir” dedi.
“İran her zaman haklarını savunmuş ve uluslararası
toplumdan gelen her türlü yasa dışı adıma karşılık vermiştir. Snapback dahil
hiçbir baskı aracı bizi durdurmaz.”