Bakan Irakçi, İran’ın dış politikada her zaman akılcı ve
mantıklı hareket ettiğini ve ulusal çıkarları gözettiğini belirterek, “Daha
önce Trump’ın ilk başkanlık döneminde maksimum baskı politikasını deneyimledik.
Şimdi ise yeni bir maksimum baskı politikası, müzakere talebi ve mektup
gönderme girişimiyle birlikte geliyor” dedi.
Dışişleri Bakanı Irakçi baskı, tehdit ve yaptırımların
artırıldığı bir ortamda doğrudan müzakere yapılmayacağını vurgulayarak;
"Müzakere, eşit şartlarda olmalıdır. Doğrudan müzakere talebimiz yoktur;
Trump’ın mektubuna yanıt vereceğiz ve bunu uygun bir şekilde ileteceğiz"
ifadesini kullandı.
Trump’ın mektubuna yanıt vermenin uzun sürmeyeceğini ve
önümüzdeki günlerde tamamlanacağını belirten Irakçi, “Trump’ın mektubu daha çok
tehdit içeren bir mesaj niteliğinde, ancak fırsatlar da sunduğunu iddia ediyor.
Hazırlayacağımız yanıt hem tehdit hem de fırsat boyutlarını dikkate alacaktır.
İnşallah fırsatları göz önünde bulunduracağız.” diye ekledi.
Dışişleri Bakanı Irakçi, Trump’ın ilk başkanlık döneminde
benimsenen “ne müzakere ne savaş” politikasının o dönemin koşullarına uygun
olduğunu belirterek, “Şu anda doğrudan müzakere politikamız yok. Geçmiş
dönemde, Nükleer Anlaşma’nın (KOEP) yeniden canlandırılması için dolaylı
müzakereler yürütüldü. Avrupa ülkeleri, Çin ve Rusya ile doğrudan müzakereler
yapıyoruz. Mevcut politikamız dolaylı müzakere yönündedir, ancak aynı zamanda
tehditlere ve savaşa karşı hazırlıklıyız.” İfadelerinde bulundu.
Irakçi, Batılı tarafların Nükleer Anlaşma kapsamındaki
"tetik mekanizmasını" kullanma ihtimaline dair yürütülen propagandaya
da değinerek, “Yapılan tüm propagandalardan bağımsız olarak, önümüzdeki yıl
önemli, zor ve karmaşık olacak. Ancak endişelenmiyoruz, çünkü zorluklarla başa
çıkmaya hazırız ve ulusal çıkarlarımızı bu süreçten çıkaracağız” dedi.