Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına atıfta bulunan
Bakan Lavrov, konuşmasında şu cümleleri kaydetti:
Suriye'nin egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve birliğini
güçlü bir şekilde teyit eden BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı başta
olmak üzere mevcut anlaşmaları ihlal ederek bir terörist grubun toprakların
kontrolünü ele geçirmesine izin verilmesi kabul edilemez.
'Teröristlerin şu anda Suriye'de olduğu gibi jeopolitik
amaçlarla kullanılması kabul edilemez'
Lavrov, Suriye’de Heyet Tahrir Şam örneğinde
olduğu gibi, jeopolitik hedeflere ulaşmak için teröristlerin kullanılmasının
kabul edilemez olduğunu belirtti.
Doha’daki toplantının ardından gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Lavrov, “Şu anda İdlib’deki gerilimi azaltma
bölgesinden bu saldırının organize edildiği gibi, jeopolitik hedeflere ulaşmak
için Heyet Tahrir Şam gibi teröristlerin kullanılmasının kabul edilemez
olduğuna kesinlikle eminiz” diye konuştu.
'Rusya, Suriye-Türkiye münasebetlerini normalleştirmek
için elinden geleni yapacak'
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov konuşmasında Türkiye
ile Suriye münasebetlerinin normalleşmesi gerektiğini belirterek
Rusya'nın bu husus kolaylaştırma için elinden geleni yapacağının altını çizdi.
Lavrov konuşmasında, “Suriye ile Türkiye
arasındaki ilişkilerin normalleşmesi gerektiğinden hiç şüphem yok. Ve biz
yardımcı olmak için mümkün olan her şeyi yapacağız” dedi.
Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye hükümeti ile muhalefet
arasında diyalog başlatma çağrısında bulunduklarını söyleyen Lavrov,
şu vurguyu yaptı:
Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini kararlılıkla
teyit ettik ve düşmanca eylemlerin derhal durdurulması çağrısında bulunduk.
2254 sayılı kararın tam olarak uygulanmasını istediğimizi hepimiz vurguladık ve
bunun için hükümet ile yasal muhalefet arasında diyalog çağrısında bulunduk.
Rus bakan ayrıca BM tarafından terör örgütü olarak
tanınan Heyet Tahrir Şam ile terörist olarak kabul edilmeyen
muhalif grupları birbirinden ayırmanın gerekli olduğunun da altını çizdi.
Rus Bakan Lavrov konuşmasının bu kısmında
şu cümleleri kaydetti:
Suriye’nin toprak bütünlüğünün bozulmaması ve birlik içinde
kalması, Türkiye topraklarında terör saldırılarına açık hale gelen sınır
güvenliğinin sağlanması için hayata geçirmek istediğimiz bir takım fikirler
var. Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkiler normalleşmeli ve biz, yardım etmek
için elimizden geleni yapacağız, bundan hiç şüphem yok.
‘Rusya, Türkiye ve İran, Suriye’de gerilimi düşürme
çağrısının duyulmasını sağlayacak adımlar atacak’
Lavrov, Rusya'nın İran ve Türkiye ile birlikte
Suriye'de gerilimi azaltma çağrısının duyulmasını sağlamak için adımlar
atacağını belirtti.
Rus bakan, "Bugün İran ve Türkiye ile sözünü
ettiğim güçlü çağrıyı (Suriye'de gerilimi azaltma çağrısı) yapma konusunda
mutabakata vardık. Bu çağrının duyulmasını sağlamak için somut adımlar atacağız”
dedi.
'Rusya, Suriye ordusunun terör saldırılarını
püskürtmesine yardım ediyor'
“Rusya, askeri açıdan Suriye ordusunun terör
saldırılarını püskürtmesine yardım ediyor” diyen Lavrov,
Suriye’deki gelişmeler ile ilgili tahminlerde bulunmayacağının da altını çizdi.
Rus diplomat, “Nasıl bir tahmin? Bununla ilgili tahminde
bulunamam, biz bununla uğraşmıyoruz” ifadelerini kullandı.
Lavrov, Rusya’nın Tartus’taki üsten gemilerini
çektiği yönündeki iddialara ilişkin soruya ise, “Akdeniz’de askeri tatbikat
yapılıyor. Belki de uydu görüntüleriniz bunu başka bir şeyle karıştırdı”
yanıtını verdi.
Lavrov konuşmasında, Moskova'nın Suriye'deki
teröristlere karşı mümkün olan her şeyi yapmaya çalıştığını belirterek, “Teröristlerin
üstünlüğü ele geçirmesini engellemek için her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Artık
terörist olmadıklarını söyleseler bile" cümlesini kaydetti.
'BM Özel temsilcisi Pedersen, Suriye'deki çatışmaların
durdurulması için dış aktörlerin ilgisini çekme sözü verdi'
Lavrov, BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel
Temsilcisi Geir Pedersen'in, çatışmaların durdurulması ve hükümet
ile muhalifler arasında müzakerelerin yeniden başlaması için etkili dış
aktörleri Suriye'deki duruma dahil etme sözü verdiğini söyledi.
Lavrov konuşmasında şu cümleleri vurguladı:
Astana Üçlüsü toplantısı olarak adlandırdığım bu toplantının
ikinci bölümüne davet edilen BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi
Sayın Pedersen, genel olarak endişelerimizi paylaşıyor ve mevcut çatışmaları
durdurmak ve Suriyeli taraflar arasında, hükümet ile muhalefet arasında
müzakereleri yeniden başlatmak için muhtemelen ‘sahadaki’ durum üzerinde etkisi
olabilecek etkili dış aktörleri da dahil ederek bazı adımlar atmanın önemli
olduğunu düşünüyor.