Dünya Direniş Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Mahir Hammud,
Beyrut'ta yaşanan son olaylara tepki gösterdi ve şu ifadelerde bulundu:
‘Beyrut'ta son dönemde yaşananlar, direnişi iç savaşa sürüklemek için
hazırlanmış bir komploydu.
Komplocular Lübnan direnişini iç savaşın eşiğine getirmeyi
başaramadılar ve gelecekte de direnişi iç savaşa sürükleyemeyecekler.
Direnişi bir iç savaşa sürükleme komplosunu uygulayacak olan
Samir Caca’ydı. Suudiler, Caca’dan daha kara bir geçmişe sahip Lübnanlı birini
bulamadılar ve bu nedenle onu Lübnan'da fitne çıkarması için işe almaya karar
verdiler.
Samir Caca’nın Lübnan'daki kışkırtıcı eylemleri siyasi bir
ikiyüzlülüktür. Onun ülkede yeni bir fitne yaratmak gibi bir görevi var. O, son
yaptığı hareketle bir kez daha rezil oldu.
Beyrut'taki olay ulusal bir faciaydı. Bu olay, Lübnan'daki
istikrarı tehdit etmek ve tehlikeye atmak için önceden planlandı.
El-Tayuna olayı karşısında herkes sorumlu davranmalıdır.
Bütün bu olaylar direniş silahını yok etmeye yöneliktir, çünkü bu silah artık
Siyonist rejimin kâbusu haline gelmiştir.’
Şeyh Mahir Hammud konuşmasının bir başka bölümünde Seyyid
Hasan Nasrallah'ın Lübnan Kuvvetleri Partisi hakkındaki son sözlerini takdir
etti.
Hatırlatmak gerekir ki, geçen Perşembe günü Samir Caca
liderliğindeki Lübnan Kuvvetlerine bağlı milisler Beyrut'ta Hizbullah ve Emel
Hareketi yandaşlarına saldırarak çok sayıda kişiyi şehit etmiştir.
Reuters dün sabah, bilgili kaynaklardan naklen, Beyrut'un
el-Tayuna bölgesindeki son olayların ardından Lübnan Kuvvetleri Partisi Lideri
Samir Caca'nın askeri mahkemeye çağrıldığını açıkladı.
Bahsedilen kaynaklar, Yargıç Fadi Akiki'nin davadaki
tutukluların itiraflarının ardından Samir Caca'nın bu konudaki açıklamalarını
dinlemek istediğini söyledi.
Öte yandan Lübnan Kuvvetleri Partisi, Caca'nın Beyrut'taki
olaylarla ilgili açıklamalarının dinlemesi için mahkemeye çağrılmasına ilişkin
herhangi bir duyuru almayı reddetti.
Aynı zamanda, daha önce Lübnanlı bir avukat, Lübnan
Kuvvetleri Partisi Lideri Samir Caca ve Beyrut limanının bombalanması davasında
yargıç olan Tarık Bitar'a dava açmıştı.
Kısa bir süre önce Lübnan Müftüsü Şeyh Ahmet Kaplan da
Beyrut'un el-Tayuna bölgesindeki son olaya tepki gösterdi ve konuyla ilgili
olarak şunları söyledi: ‘Bu olayın bölgesel ve uluslararası boyutları vardır.’
Aynı zamanda Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Seyyid Haşim
Safiyüddin de Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yaşanan son olaylara tepki gösterdi
ve şunları söyledi: ‘Hizbullah bir iç savaşa çekilemeyecektir. Lübnan'daki iç
savaş deneyimini tekrarlamaya çalışanlar var ancak Hizbullah, bir iç savaşa
girmeyeceğini resmen açıkladı.’
Hizbullah'ın Lübnan parlamentosundaki temsilcisi Hasan
Fazlullah daha önce şunları söylemişti: ‘Biz, barışçıl hareketler
teşkilatlandırdık ve ordu bu barışçıl hareketlerin korunması için güçlü
önlemler almayı taahhüt etti. El-Tayuna’da suçluların ve katillerin yaptıkları
büyük sonuçları olan bir suç ve cinayettir. Bizden dökülen kanı yerde bırakmaya
alışık değiliz. Dökülen kanları nasıl savunacağımızı biliyoruz.
El-Tayuna’da işlenen cinayet konusunda öyle davranacağız ki,
bu olayın failleri zorbalık ve kışkırtıcı eylemlerine devam edemeyeceklerini
anlayacaklar. Güvenlik güçleri bu olayı takip edeceklerine söz verdiler ve bize
her şeyin sakin olduğunu söylediler.’