Seyyid Hasan Nasrallah, Yemen'i Nasıl Bölgesel İlgi Merkezi Haline Getirdi?

GİRİŞ: 22.02.2025 19:29      GÜNCELLEME: 22.02.2025 19:29
Rasthaber -  Seyyid Hasan Nasrallah, Yemen meselesiyle ilgili farklı bir siyasi modelin öncüsüydü. O, Yemen'i izolasyondan çıkarıp, bölgesel ilgilerin odağı haline getirmeyi başardı.

2015 yılında Suudi Arabistan'ın Yemen'e yönelik askeri saldırısının başlamasından bu yana, Yemen dosyası, derinlemesine analiz gerektiren siyasi ve askeri bir karmaşıklık kazandı. Bu karmaşıklık, altında yatan gizli hedeflerin anlaşılabilmesi için derinlemesine bir inceleme gerektiriyordu. Bu bağlamda, Seyyid Hasan Nasrallah, Yemen'in doğru siyasi yol ve çerçevede ilerlemesine rehberlik eden nadir seslerden biriydi. Ayrıca, Yemen'deki savaşın stratejik boyutlarını ve bu savaşın sadece Yemen değil, tüm bölge üzerindeki etkilerini açık bir şekilde ortaya koydu.




Savaşın başından itibaren, Seyyid Hasan Nasrallah'ın söylemi net ve açıktı. 2015 Mart'ında yaptığı bir konuşmada, Yemen'e yapılan saldırıyı daha geniş bir planın parçası olarak tanımladı. Bu planın, Amerika ve Siyonist rejim lehine Orta Doğu haritasını yeniden şekillendirmeyi amaçlayan "Yeni Orta Doğu Planı" olduğunu belirtti. Yemen'e yönelik saldırıyı, "meşru hükümeti savunma" gibi tüm iddiaları yalanlayarak, bunun sadece gerçek niyetlerin gizlenmesi için bir maske olduğunu vurguladı.

Başlangıçtan itibaren, Seyyid Hasan Nasrallah, Yemen halkının sadece yerel bir grup değil, aynı zamanda Amerikan ve Siyonist rejime karşı direnişin bir parçası olduğunu çok iyi biliyordu. Her seferinde, Yemen'in direniş mücadelesini Lübnan ve Filistin'deki direnişle ilişkilendirerek, Yemen'in mücadelesinin sadece bu ülkenin sınırlarıyla sınırlı kalmayıp, tüm bölge için belirleyici bir savaş haline geleceğini ifade etti.




2016 yılında yaptığı bir konuşmada, Yemen'e yapılan askeri müdahaleyi "soykırım savaşı" olarak tanımladı ve bu savaşta yaşanan suçları, emperyalist güçlerin hedeflerini ve stratejilerini yansıtan bir gerçeklik olarak değerlendirdi. Bu müdahalede, Yemen'in ulusal kimliğinin yok edilmesinin amaçlandığını belirtti.

Seyyid Hasan Nasrallah, Yemen halkının sürekli olarak desteklenmesi gerektiğini vurguladı ve sadece siyasi hedefleri değil, aynı zamanda bu saldırının ardında yatan ekonomik ve askeri hedefleri de ifşa etti. Her konuşmasında, Suudi Arabistan liderliğindeki Arap koalisyonunun, Amerika ve Siyonist rejim için bir araç haline geldiğini, bu koalisyonun Yemen'deki halkın doğal kaynaklarını yağmalamayı ve bölgedeki yeni bir direniş hareketinin oluşumunu engellemeyi amaçladığını ortaya koydu.

Yemen'deki insani kriz derinleştikçe, Seyyid Hasan Nasrallah, insani söylemin ötesine geçip, olayın siyasi boyutlarını derinlemesine analiz etmeye ve Yemen halkının yaşadığı trajedinin, tesadüfi bir durum değil, planlı bir askeri saldırının parçası olduğunu vurgulamaya devam etti. Ayrıca, Yemen'e uygulanan ablukayı, sadece bir halkın işgalini değil, aynı zamanda Yemen halkının kendi kaderini tayin etme hakkının ellerinden alınması için yürütülen bir siyasi plan olarak nitelendirdi.

2018 yılında, Yemen savaşının zirveye ulaşırken, Seyyid Hasan Nasrallah, Yemen'i "küresel emperyalizme ve bölgesel Siyonizme karşı yeni bir direniş alanı" olarak tanımladı. Yemen halkının direnişini, onların gücünü ve bu direnişin karşılaştıkları zorluklara karşı gösterdikleri kararlılığı bir test olarak değerlendirdi.




Seyyid Hasan Nasrallah, her zaman Yemen halkının, işgalcilere ve saldırganlara karşı direnme gücüne sahip olduklarına inandığını söyledi. Yemen halkının zafer kazanacağına dair 2020'de yaptığı konuşmada, bu halkın karşılaştığı zorluklara karşı direnenlerin sonunda zafer kazanacağını belirtti.

Seyyid Hasan Nasrallah, direnişin sadece askeri alanda değil, aynı zamanda uzun vadeli bir stratejiye dayalı politik bilinçle mümkün olduğunu ve tüm direniş güçlerinin birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerinin önemini vurguladı. O, Yemen halkının mücadelesinin, Filistin halkının mücadelesiyle paralel olduğunu ve bunun, bölgedeki Amerikan-Siyonist planlarına karşı bir örnek oluşturduğunu sürekli olarak dile getirdi.

Bu bağlamda, Seyyid Hasan Nasrallah, Yemen'deki direnişi, sadece bölgesel değil, tüm İslam dünyası için en büyük ve en önemli meseleye dönüştürmeyi başardı. Yemen halkı, Seyyid Hasan Nasrallah'ın liderliğini ve destekleyici mesajlarını, bu mücadelenin yalnızca bir yerel direniş olmadığını, daha büyük bir hareketin parçası olduğunu anlamalarına yardımcı olacak şekilde kabul ettiler.




Yemen'de Seyyid Hasan Nasrallah, yalnızca Lübnan'da 33 gün süren savaşta Siyonist rejime karşı zafer kazanan lider olarak değil, aynı zamanda Yemen halkına ilham veren bir lider olarak görüldü. Bu zafer, Yemen halkına tüm zorluklara ve engellere karşı direnmenin ve sonunda zafer kazanmanın mümkün olduğunu gösterdi.

Seyyid Hasan Nasrallah'ın konuşmaları, halkların gücüne olan inancı ve zafer inancını ortaya koyarak, Yemen halkının direnişini daha da güçlendirdi. O, Yemen'deki direnişi, bölgesel ve küresel ölçekte bir mücadele olarak tanımladı ve bu direnişi daha geniş bir perspektifte anlamalarına yardımcı oldu.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM