Siyonist İsrail Saldırıları Lübnan’ın Kültürel Mirasını Yok Ediyor

GİRİŞ: 04.01.2025 11:10      GÜNCELLEME: 04.01.2025 11:10
Rasthaber - İşgalci İsrail saldırıları Baalbek ve Sur’daki antik Roma kalıntılarına büyük zarar verdi. Kültürel miras onarılamaz şekilde tehdit altında.

Katil İsrail’in Lübnan’a yönelik son saldırıları, ülkenin zengin kültürel mirasına ağır hasar verdi.

Biladi adlı Lübnanlı kültürel koruma örgütünün yayımladığı rapora göre, Eylül-Kasım 2024 arasında gerçekleşen yoğun saldırılarda 9 miras alanı tamamen yok olurken, 15 alan ciddi ya da kısmi hasar gördü.

Yok olan ve zarar gören alanlar

Saldırılarda zarar gören yapılar arasında üç cami, bir türbe, tarihi üç ev, bir pazar yeri ve bir Roma duvarı bulunuyor. Özellikle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Baalbek’teki Roma kalıntıları ile Sur’daki geniş Roma kompleksi, saldırılardan doğrudan etkilendi. Arkeologlar, patlamaların antik taş yapıların bozulmasını hızlandırarak temellerini zayıflatabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.

Baalbek antik kentinden bir görünüm.

Görünmez hasar tehlikesi ve savaş suçu

Lübnan'daki Siyonist İsrail saldırıları neticesinde zarar gören arkeolojik alanlar hakkında açıklamalar yapan, Bristol’daki Batı İngiltere Üniversitesi’nden Prof. Lisa Mol, patlama basıncının taş aşınmasını hızlandırarak “görünmez hasara” yol açabileceğini belirtiyor. Prof. Mol, benzer durumların Libya ve Yemen’de gözlemlendiğini belirterek, “Yakın isabetlerden sonraki on yıl içinde daha fazla yapısal çöküş görüyoruz” diyor.

UNESCO Beyrut Bölge Ofisi, Sur’daki Dünya Mirası Alanı’nda yer alan modern bir binanın işgalci İsrail hava saldırıları sonucu tamamen yok edildiğini açıkladı. Lübnan Kültür Bakanı Visam el-Murteza, Sur’daki arkeolojik alanlara yönelik saldırıları “savaş suçu” olarak nitelendiriyor. UNESCO yetkilisi Krista Pikkat, Baalbek gibi bölgelerdeki kültürel varlıkların kasıtlı hedef alınmasının savaş suçu teşkil edebileceğini belirtiyor.

Antik kent şehrin merkezinde yer alıyor. Özellikle Sur bölgesinin saldırılarda zarar gördüğü ifade ediliyor.

Kültürel miras tehlikede

Soykırımcı İsrail saldırıları, Lübnan’ın tarihi zenginliklerini ciddi bir tehdit altına sokuyor. Bu durum, Ortadoğu’daki kültürel mirasın karşı karşıya olduğu tahribatın bir parçası. Uzmanlar, uluslararası toplumun Lübnan’ın kültürel mirasının korunması için acil önlemler alması gerektiğini ve saldırıların durdurulması için kamuoyu baskına ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

Siyonist İsrail saldırılarından dolayı şehirde meydana gelen patlamalarda tarihi surların görünmeyen zararlar gördüğü ve böylesi örneklerde kısa bir süre sonra yapıların kendiliğinden yıkıldığı ifade ediliyor.

Baalbek ve Sur: Tarihi Roma kalıntıları neden önemli

Lübnan'daki Baalbek ve Surlar, arkeoloji tarihinde önemli bir yer tutuyor.

Baalbek, Roma döneminde Heliopolis adıyla biliniyordu ve MÖ 1. yüzyıldan MS 3. yüzyıla kadar inşa edilen devasa tapınak kompleksiyle bilinen bir yer. Bu alan, Roma İmparatorluğu’nun en büyük ve en iyi korunmuş tapınaklarından bazılarına ev sahipliği yapıyor. En dikkat çekici yapılar arasında Jüpiter Tapınağı, Bacchus Tapınağı ve Venüs Tapınağı yer alıyor.

Roma döneminde önemli bir dini ve ticari merkezi olan Baalbek ve buradaki tapınaklar, imparatorluğun gücünü ve zenginliğini sergilemek amacıyla inşa edilen bir yer. Bu tapınak kompleksi, Roma mimarisinin büyüklüğünü ve mühendislik becerilerini sergileyen eşsiz bir örnek olarak kabul ediliyor. Yapı, UNESCO tarafından 1984 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Baalbek'teki Jüpiter Tapınağı'nın kalan sütunları. Şehrin merkezinde özellikle sanatsal etkinliklerde önemli bir mekan olarak kullanılan antik kentte konserler ve etkinlikler düzenleniyor. Lübnan'ın efsanevi sanatçısı Feyruz'un Jüpiter Tapınağı önünde verdiği konserden dolayı kendisine "Jüpiter'in yedinci sütunu" adı verildiği ifade ediliyor.

Sur (Tyre), Fenike uygarlığının en önemli liman kentlerinden biri olarak biliniyor. Roma döneminde şehir genişletilmiş ve MS 1. yüzyıldan itibaren tiyatrolar, hipodromlar ve yollar gibi önemli yapılar inşa edilmiştir. Sur’daki Roma hipodromu, dünyadaki en büyük ve en iyi korunmuş antik hipodromlardan biri olarak kabul ediliyor.

Sur, Akdeniz ticaretinin merkezi olması nedeniyle hem Roma İmparatorluğu’nun hem de daha önceki Fenike uygarlığının ekonomik ve kültürel hayatında kilit bir rol oynar. Sur, Roma dönemine ait kent planlamasının ve mimarinin eşsiz örneklerini barındırıyor. UNESCO, 1984 yılında Sur’u Dünya Mirası Listesi’ne dahil etti.

Hem Baalbek hem de Sur, Roma İmparatorluğu’nun mühendislik ve mimarlıkta ulaştığı zirveyi temsil ediyor. Bu alanlar, Roma dönemine ek olarak Fenike, Yunan ve Bizans gibi farklı kültürlerin izlerini taşıyor. Her iki yer de Akdeniz’in doğusundaki kültürler arasında bir köprü görevi gördüğü için önemli sayılıyor.

İnsanlık tarihine ve medeniyetin gelişimine ışık tutan bu yapılar, sadece bir bölgenin değil, tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul ediliyor/sol

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM