“Bir kişinin ölümü trajedi, milyonların ölümü istatistiktir”
diyorlar. Bu cümle, ölü sayısı ciddi oranda arttığında kurbanların giderek
rakamlara dönüşmesi ve diğer izleyicilerin bu cinayet haberlerini dinlerken
gerekli hassasiyeti göstermeyi kaybetmesi konusunda bir kinayedir. Siyonist
rejim, ABD'nin yanı sıra birçok Batı ve Arap ülkesinin de yardımıyla Gazze'yi 9
aydan fazla süredir en tuhaf silahlarla bombalıyor ve bu süre zarfında 15 bini
çocuk ve bebek ve yine aynı oranda kadın olmak üzere 40 bine yakın sivil
hayatını kaybetti.
Kaç sivil öldürülürse öldürülsün, her büyük bombardımana,
cinayetleri meşrulaştıracak gerekli araçları sağlayacak bir bahane eşlik
ediyor. Bu 9 ayda Siyonistler Batı'nın da desteğiyle sivillere karşı akla
gelebilecek her türlü suçu işledi ve mazlum Gazze halkına karşı ihlal etmedikleri
hiçbir hak kalmadı ve bu vahşi rejimin liderlerinin Lahey Mahkemesi'nde mahkum
edilmesi de bu barbarlıkları durdurmadı.
Dün, yani Cumartesi günü, Siyonist rejimin Han Yunus ve Mevasi
bölgesinde işlediği yeni suçun şok edici görüntüleri sosyal medyada yayınlandı.
Bu raporun yazıldığı sırada 100'e yakın şehit ve 300'e yakın yaralının olduğu
doğrulanmıştı.
Tahribat miktarı, kullanılan silah miktarı ve bu bombardımanda
şehit olanların yüzde 100 sivil olduğu ortaya çıkınca Siyonistler bu sefer de
kamuoyunu yanıltmak amacıyla bir iddia ortaya attılar ve Aksa Tufanı
operasyonunu planlayan Muhammed ed-Dayf ve Yahya Sinvar’ın sağ kolunun hedef
alındığını ve bu ağır saldırıda Muhammed Dayf’in öldürülmese de yaralandığını
söylediler. Siyonistler Gazze'deki hastaneleri bombaladığında da Siyonist
mahkumların hastanelerin altında tutulduğunu söylemişlerdi!
SİYONİST REJİM MEDYASININ TEPKİSİ
Siyonist rejim TV kanallarından Kanal 13, Han Yunus'ta
Filistinli kadın ve çocuklara atılan bomba ve roketlerin yoğunluğunu
doğrularken şunları yazdı: ‘Eğer Muhammed Dayf bugün Han Yunus'a atılan
bombalardan sağ çıkarsa bir daha asla ölmeyecektir.’
Siyonist rejim Ordu Radyosu da iki Siyonist kaynaktan naklen
şu açıklamalarda bulundu: ‘Muhammed Dayf’i tünelde değil karadayken öldürmeye
çalıştık.’
İsrail Hava Kuvvetleri, Muhammed Dayf’e suikast düzenlemek
için Han Yunus'taki birçok hedefi yoğun ve kapsamlı bir şekilde bombaladı. Bu
rejimin bazı kaynakları da Muhammed Dayf’in bu saldırılarda yaralanıp
yaralanmadığını bilmediklerini ancak öldürülmüş veya ağır yaralanmış olma
ihtimalinin bulunduğunu yazdı.
HAMAS’IN TEPKİSİ
Bu 9 ay boyunca Siyonist rejime benzeri görülmemiş darbeler
indiren ve Siyonist rejim Savunma Bakanı’nın itiraf ettiğine göre İsrail ordusunun
4 ila 6 bin askerden oluşan tugaylığını yok eden Hamas hareketi, Muhammed Dayf’e
suikast düzenlediği yönündeki iddiaya yanıt olarak şunları söyledi: ‘Siyonistler
yalan söylüyor ve bu barbar saldırılarda daha önce olduğu gibi sadece
kadınları, çocukları ve sivilleri hedef aldılar.’
Filistin İslami direniş hareketi Hamas'ın liderlerinden Sami
Ebu Zuheyri, Reuters'e verdiği röportajda şunları vurguladı: ‘Siyonist rejim Ordu
Radyosunun, Han Yunus’a düzenlenen saldırıda Kassam Tugaylarının başkomutanı Muhammed
Dayf'in hedef alındığı iddiası tamamen yalan ve tamamen asılsızdır. Bu
cinayette şehit olanların tamamı sivildir ve yaşananlar, Siyonist rejimin
Amerika'nın desteği ve dünyanın sessizliği altında ve Gazze'de yürüttüğü
soykırım savaşı doğrultusunda tehlikeli bir suçtur.
Bu suç, düşmanın anlaşma istemediğine dair verdiği pratik
bir mesajdı. Yukarıda da belirtildiği gibi, Siyonistlerin korkunç suçlarını
meşrulaştırmak için hedefin Muhammed Dayf olduğu yalanını söyledikleri
görülmektedir!’
GAZETECİ ŞEHİTLERİN SAYISI ARTIYOR
Siyonist rejimin Han Yunus'a yönelik saldırılarında dün bir
gazetecinin daha şehit olduğu açıklanmış, bu olayla birlikte Gazze'de şehit
olan gazeteci sayısının 160'a çıktığı açıklanmıştı.
Filistinli Gazeteci Muhammed Munhel Ebu Armane, dün öğleden
sonra Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde Filistinli mültecilerin
çadırlarının bombalanması sonucu şehit oldu.
Gazze'deki bu sayıdaki gazeteci ölümü, diğer bölgesel
savaşlarla karşılaştırıldığında eşi benzeri görülmemiş bir rakamdır.
AL-İ SUUD’UN İSRAİL REJİMİNE YARDIMI
Pek çok uzmana göre Siyonistlerin Gazze'de suçlarını
sürdürmelerini sağlayan şey, İslam adını taşıyan bazı ülkelerin başkanlarının işgalci
rejime görünür veya gizli desteğidir. Bu ülkeler arasında Arabistan, BAE ve
Türkiye’nin isimleri görülüyor. Oil Change International, İsrail rejiminin
petrol tedarik zinciri hakkında bir rapor yayınladı; buna göre Suudi Arabistan,
Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak Kürdistan bölgesinden gelen petrol, küçük
miktarlarda da olsa, petrol boru hatlarının bulunduğu Mısır'dan düzenli olarak
akıyor ve İskenderiye'nin batısına ulaşıyor ve oradan da gemilere yüklenerek Siyonist
rejimin çeşitli limanlarına ulaşıyor.
2023 yılı başından Şubat 2024'e kadar Mısır'dan işgal
altındaki Filistin'e petrol ithal eden gemi sayısı belirlendi ve bu dönem, Gazze
savaşının 5 ayını da kapsıyor.
El-Cezire TV kanalı da yayınladığı haberde Türk ordusunun
askerlerinin Gazze'de Siyonist rejim safında savaştığını açıkladı. Bu TV
kanalı, Türk medyasından naklen şu açıklamalarda bulundu: “Gazze Şeridi'ne
karşı yürütülen savaşta Siyonist rejim ordusunun yanında on binlerce Türk
askeri de bulunuyor! Türk hükümetinden şu ana kadar bu habere herhangi bir
tepki gelmedi.”
Gazze savaşının ilk aylarında Siyonistlerle ticari
ilişkilerini sürdüren Erdoğan hükümeti, artan protestoların ardından bu rejimle
ticari ilişkilerini sıfıra indirdiğini duyurdu. Ancak daha sonra Siyonist rejimle
ticari ilişkilerin hâlâ sürdürdüğü yönünde raporlar yayınlandı!