Aksa Tufanı operasyonunun, İsrail’in Filistinlilere
uyguladığı ırkçılığın bir sonucu olduğunu belirten Debiy, 2,2 milyona yakın
insanın Gazze Şeridi’nde hapishane hayatı yaşadığını söyledi.
Debiy sözlerine şöyle devam etti:
“İsrail'in Batı Şeria'daki Mescid-i Aksa'ya yönelik günlük
sağcı politikalarının bir sonucudur. İsrail işgal bölgesindeki yerleşimlerini
genişletmeye devam etti. İsrail hükümeti tüm siyasi kapıları kapattı.
Filistinli sesler görmezden gelindi. Filistinli kadınlar, gençler her gün
İsrail tarafından aşağılandı. Bu olayların sonucunda Aksa Tufanı ile karşılık
verildi.”
‘FAŞİST POLİTİKALARIN BEDELİ’
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın “Filistinlilerin
kendini savunma hakkına sahiptir” sözüne atıfta bulunan Debiy, Filistin
halkının kendisini savunduğunu anlattı:
“Halkımızın kendini savunmak için her türlü hakkı vardır.
İsrail'in halkımıza ve kutsallarımıza yönelik faşist politikalarının bedelidir.
Netanyahu ve çeteleri korkudan titriyor ve yalvarıyor. Uluslararası toplum tüm
siyasi diplomatik kapılarını kapatırsa müzakere ve siyasi çözüm olmazsa bizden
ne beklenebilir bunun sonucunda? Bizler insanız. Diğer insanlarla eşitiz.
Halkımızı savunmak ve dünyanın her yerindeki insanlar gibi çok normal bir hayat
sürmek için her türlü hakka sahibiz. İsrail, Hamas ile siyasi tutuklu takastan
vazgeçti. Tüm siyasi kapılar kapandı. İsrail halkımıza karşı her gün zorbalık
yaptı. İşgalci yerleşimciler Batı Şeria’da halkımıza karşı saldırıya geçti. El
Halil'de, Kudüs'te ve Beytüllahim'de camilerimize yönelik saldırılar oldu.
Siyasi çözümsüzlük var. HAMAS bir kurtuluş hareketi olarak Gazze Şeridi'nde
Filistinlilerin çektiği acılara bir çözüm bulmak istiyor. İlerlemek istiyorlar.
HAMAS, İsraillilerle mahkumların takasını gündeme getirmek istiyor.
Uluslararası toplum nezdinde Filistinlilerin acılarının sesi olan HAMAS, sadece
siyasi tutukluların takas edilmesi için siyasi olarak her şeyi denerken, İsrail
ise tüm bu sesleri görmezden gelmeye ve faşist politikalarını sürdürmeye karar
verdi. Öyleyse tüm sorumluluk İsrail'deki hükümette, Filistin topraklarındaki
İsrail ırkçılığa tam koruma sağlayan Amerikan yönetiminde ve çektiğimiz acılara
şahit olup hiçbir şey yapmamaya karar veren uluslararası toplumdadır.”
SLOGAN VAR, EYLEM YOK
Uluslararası toplumun operasyona ilişkin açıklamalarını
yorumlayan El Fetih gençlik lideri, kamuoyunu harekete geçmeye davet etti.
Debiy şöyle konuştu:
“Tüm uluslararası toplumu aynı kefeye koymuyoruz ama size
şunu söyleyebilirim ki, uluslararası toplum bize sloganlar attı, hiçbir şey
yapmadı ve sahadaki gerçekleri değiştirmek için hiç eylemde bulunmadı. ABD
sorunun bir parçasıydı ve asla çözümün bir parçası olmayacak. ABD, BM Güvenlik
Konseyi'ndeki tüm girişimlerimizi veto ederek halkımıza yönelik saldırganlığın
bir parçası olmuştur. Rusya iyi politikalarına rağmen bize slogan satıyor ama
eylem yok. Türkiye’de aynı şekilde. Sayın Erdoğan’ın sloganlarını ve
Filistinlilerin haklarına yönelik tutumunu takdirle karşılıyoruz. Ancak
kendisine şunu hatırlatmak isteriz ki, örneğin İsrail'in sağcı yerleşimlerini
boykot etmek ya da harekete geçmek söz konusu olduğunda hiçbir eylem olmadı
Türkiye tarafından. Sloganlardan ve vaatlerden bıktık ve eylem görmek
istiyoruz. Sloganlar, sloganlar, sloganlar, sözler, sözler, hiçbir çözüme yol
açmayan sözler. Özellikle Türk dostlarımıza şunu söylemek isterim ki, Aksa için
verdiğimiz özgürlük mücadelesi dünyadaki tüm Müslümanların ve tüm insanların
mücadelesidir.
Dünyanın her yerindeki tüm sorular için, bu yüzden insanlık
adına Filistinliler için barış, onur ve özgürlük dolu daha iyi yarınlar için
mücadele ediyoruz. İstikrar ve barışla ilgilenen birileri varsa, onlar da
Filistinlilerdir. Çünkü her gün acı çeken biziz ve bu savaşı durdurmakla çok
ilgileniyoruz. Ama onurumuzu ve özgürlüğümüzü istiyoruz.”/aydınlık