Soykırımcı İsrail’in Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü askeri
operasyonlar dünya genelinde protestolarla karşılanırken, Siyonist İsrail
parlamentosu Knesset’te yapılan bir konuşma uluslararası kamuoyunun tepkisini
çekti. Aşırı sağcı Ulusal Dini Parti-Dini Siyonizm Milletvekili Michal
Waldiger, Gazze’deki Filistinli sivillere yönelik şiddeti savunan ifadeleriyle
gündeme oturdu.
Knesset’te düzenlenen oturumda, Arap kökenli milletvekili
Ahmad Tibi’nin, Gazze’de öldürülen çocuklara dikkat çeken konuşması üzerine söz
alan Waldiger, bölgedeki tüm Filistinlilerin çocuklar da dahil olmak üzere
potansiyel tehdit olduğunu öne sürdü. Waldiger, "İsrail’e zarar vermek
isteyen herkes, çocuklar dahil, öldürülmelidir" diyerek tepkilerin odağına
yerleşti.
Gazze'deki sivil can kayıplarına dair yapılan eleştirilere
karşılık veren Waldiger, 7 Ekim 2023’te yaşanan saldırıları gerekçe göstererek
Gazze’deki sivillerin tamamını “düşman” olarak nitelendirdi. “Gazze'de masum
kimse yok” diyen Waldiger, Hamas’ın sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını
iddia ederek saldırıların meşru olduğunu savundu.
Waldiger’in açıklamaları, özellikle çocukları hedef alan
söylemleri nedeniyle dünya çapında sert tepkilere neden oldu. İnsan hakları
kuruluşları, söz konusu ifadelerin uluslararası hukuka ve savaş suçları
normlarına aykırı olduğunu belirterek “nefret suçu” niteliği taşıdığı yönünde
açıklamalarda bulundu.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği başta olmak üzere
birçok uluslararası kurum, sivillerin ve çocukların korunmasının uluslararası
insancıl hukukun temel ilkelerinden biri olduğunu hatırlatarak, politikacıların
bu sınırları aşan açıklamalardan kaçınması gerektiğini vurguladı.
Waldiger’in sözleri soykırımcı İsrail iç siyasetinde de
tartışma yarattı. Bazı muhalefet milletvekilleri, sivillere yönelik bu tür
açıklamaların İsrail’in uluslararası itibarını zedelediğini ve askeri
operasyonlara meşruiyet kazandırmak yerine tersine etki yarattığını ifade etti.
Gazze’de yaşanan insani kriz sürerken, bölgede sivilleri
hedef alan açıklamaların giderek daha fazla uluslararası incelemeye tabi
tutulacağı öngörülüyor. Waldiger’in sözlerine ilişkin herhangi bir disiplin
süreci başlatılıp başlatılmayacağı ise şimdilik belirsizliğini koruyor.