7 Ekim 2023'te Gazze
savaşının başlamasının ardından, Filistin halkına destek veren Yemen Ensarullah
kuvvetleri, 19 Kasım 2023'ten itibaren Kızıldeniz'de Siyonist rejime bağlı
gemilere saldırılar başlattı. Yemen Ensarullah Hareketi, 7 Ekim 2023'te Gazze
savaşının başlamasının ardından işgal altındaki topraklardaki hedeflere saldırılara
başladı. Bu saldırılar çoğunlukla füze ve insansız hava araçlarıyla
gerçekleştirildi ve ağırlıklı olarak işgal altındaki toprakların güneyindeki
hedefler hedef alındı.
Bazı haber kaynakları
Ensarullah’ın işgal altındaki topraklara yönelik ilk füze saldırısının 19 Ekim
2023'te gerçekleştiğini bildirdi.
Bu noktaları geçip,
ilk noktaya dönecek olursak şunu söylemeliyiz ki, Yemen Ensarullah hareketi
lideri Seyyid Abdülmelik el-Husi'nin açıklamalarına göre, 31 Ekim 2024
itibarıyla Yemen silahlı kuvvetleri ABD, İngiltere ve İsrail'e bağlı toplam 202
gemiyi hedef aldı. Bu konuşmanın ardından sulardaki gemiler defalarca
Ensarullah'ın hedefi oldu. Konulardan biri, hedef alınan ticari gemilerdir ve
bu, apartheid rejimi İsrail ve müttefiklerinin ekonomisini ciddi şekilde
etkilemiştir. Bir diğer konu ise ABD gemilerinin hedef alınmasıdır ve bu, ABD’nin
denizlerdeki hegemonyasını yerle bir etmiştir.
RÜZGÂR GİBİ
SAVRULAN HEGEMONYA
ABD Deniz Kuvvetleri
Enstitüsü yayınladığı raporda şu açıklamalarda bulundu: ‘Eisenhower uçak gemisi
için 2024 yılının yarısından fazlası sıcak gelişmeler, insansız hava araçları
ve füzelerle geçti. Belki de Yemen silahlı kuvvetleri, ABD Donanması için
yarattığı birçok sorun nedeniyle 2024 yılının büyük ödülüne layık görülebilir.
Şubat 2024'te Yemen
güçleri İngiliz gemisi Robimar'ı hedef aldı ve gemi battı. 2024 kışının ve
baharının büyük bölümünde ABD, Yemenlilerin neredeyse her gün saldırılarına şahit
oldu ve bunların bir kısmı Amerikan Donanmasına ait muhripleri hedef alıyordu.
Dwight D. Eisenhower uçak
gemisi Haziran 2024'te Kızıldeniz'den ayrıldı ve bölgeyi desteklemek için
Amerikan muhriplerini serbest bıraktı. Belirtmek gerekir ki, bu saldırılar
gelişmiş teçhizata sahip Amerikan silahlı kuvvetleri için böylesine bir
felakete yol açarken, Maersk ve Hapag Lloyd gibi dünyanın büyük gemicilik
şirketlerinin Kızıldeniz'deki trafiklerini askıya almaları da şaşırtıcı değil.
FELÇ OLMUŞ EKONOMİ
Bu saldırıların
etkilerini kısaca gözden geçirmekte fayda var. Bu saldırıların ilk ve en
belirgin etkisi deniz ticaretinin aksaması ve 3 nedenden dolayı maliyetlerin
artmasıdır ve bu 3 neden şunlardır:
-Gemi trafiğinin
azalması:
Ensarullah'ın
saldırılarından duyulan endişe nedeniyle dünyanın büyük denizcilik
şirketlerinin çoğu rotalarını değiştirerek Akdeniz'e ulaşmak için Afrika
kıtasını geçmek zorunda kalıyor. Bu, malların taşınmasının süresini ve maliyetini
büyük ölçüde artırmıştır. Ayrıca sigorta oranlarının artması nedeniyle de sigorta
şirketleri, artan risk sebebiyle Kızıldeniz'den geçen gemilerin sigorta oranlarını
büyük ölçüde artırmıştır.
Maliyetlerdeki bu
artış İsrail'in ithal ve ihraç ettiği malların fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Üçüncü
sebep ise mal teslimatındaki gecikmedir. Gemilerin rotasındaki değişiklik,
malların İsrail'e teslimatında ciddi bir gecikmeye neden olmuş ve bu konu
tedarik zincirini aksatmıştır. Nakliye ve sigorta maliyetlerinin artmasıyla
birlikte İsrail'e ithal edilen malların fiyatı da artmıştır. Fiyatlardaki bu
artış hane halkının tüketim portföyünü doğrudan etkilemiş ve enflasyonun
artmasına neden olmuştur. İsrail'in enerjisinin önemli bir kısmını ithalat
yoluyla sağladığını da belirtmek gerekiyor. Deniz yollarının bozulması ve
ulaşım maliyetlerinin artması da bu ülkede enerji fiyatlarını artırmıştır. Bölgedeki
güvensizlik korkusunun İsrail'e gelen turist sayısını azalttığını ve bunun da
bu sektörün gelirlerini olumsuz etkilediğini unutmayalım. Bu listeye daha
birçok şey ekleyebiliriz ancak bu, raporun kapsamı dışındadır ve bu raporda
odak noktas, bu saldırıların apartheid rejimine ve Avrupa’ya etkileridir.
APARTHEİD
REJİMİNİN LÜBNAN'DAKİ SUÇLARI DEVAM EDİYOR
Bölgeden gelen diğer
haber ise Lübnan'ın güneyinden. Lübnanlı kaynaklar Cumartesi günü yaptığı
açıklamada, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki Havla kasabasında onlarca
evi ateşe verdiğini ve çok sayıda ordu kuvvetinin Kefr Kela kasabasından Burc
el-Meluk civarına doğru ilerlediğini açıkladı. Siyonist rejim savaş uçakları
daha önce Lübnan'ın güneyindeki Nabatiye eyaletinde üç bölgeye saldırı
düzenlemişti.
Lübnan haber ajansı şu
açıklamalarda bulundu: ‘Siyonist rejim savaş uçakları, ateşkesin
uygulanmasından bu yana bu bölgeye yönelik ilk saldırı olan Nebatiye kentine
bağlı el-Tuffah ilçesinin kuzeyindeki el-Buruc bölgesine saldırı düzenledi.
Siyonist rejim savaş uçakları Lübnan'ın güneyindeki Cezin kentindeki Cebel
el-Rihan bölgesine de saldırı düzenledi. Lübnan kaynaklarına göre İsrail ordusu
Cuma günü Hizbullah'la ateşkesi 11 kez ihlal etti ve böylece anlaşmanın
yürürlüğe girdiği 38 gün öncesinden bu yana bu rejimin toplam ateşkes ihlal
sayısı 364’e ulaştı.
Öte yandan Birleşmiş
Milletler Sözcü Yardımcısı Ferhan Hak, Lübnan ve Siyonist rejimin, Güvenlik
Konseyi'nin 1701 sayılı Kararının tam olarak uygulanmasına yönelik
taahhütlerini yinelediğini söyledi ve geriye kalan sorunların çözümü için her
iki taraftan da ateşkes anlaşması kapsamında oluşturulan yeni mekanizmayı
kullanmasını istedi.
Yemen Ensarullah
Hareketi, Ekim 2023'te Gazze savaşının başlamasının ardından İsrail'deki
hedeflere saldırılarına başladı. Çoğunlukla roket ve insansız hava araçlarıyla
gerçekleştirilen bu saldırılar ağırlıklı olarak İsrail'in güneyindeki hedefleri
hedef alıyordu. Bazı haber kaynakları ise Ensarullah’ın İsrail'e ilk füze
saldırısının 19 Ekim 2023'te gerçekleştiğini bildirdi. Bu saldırılar Filistin
halkıyla dayanışmalarını ilan etmek ve İsrail'e Gazze savaşını sona erdirmesi
için baskı yapmak amacıyla gerçekleştiriliyor. Ensarullah daha önce İsrail'e
yönelik tehditlerde bulunmuştu ancak İsrail içindeki hedeflere yönelik roket ve
İHA saldırıları Gazze savaşından bu yana yoğunlaştı.