Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Parlamentosu
(AP) Genel Kurulu’nda Gazze’deki ateşkes, esirlerin serbest bırakılması, insani
krizin sona erdirilmesi ve iki devletli çözüme giden yol ele alındı.
Oturumun açılış konuşmasını gerçekleştiren AP Başkanı
Roberta Metsola, Gazze’deki ateşkes anlaşmasını “herkesin umut ettiği ve birçok
kişinin ihtiyaç duyduğu bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi. Metsola,
“Önceliğimiz, anlaşmanın devam etmesini sağlamak ve hedeflerine ulaşmasını
temin etmek olmalıdır. Bu, çatışmanın sona ermesini, yardımların
ulaştırılmasını ve kalan rehinelerin kurtarılmasını mümkün kılacaktır. Ertesi
gün yeni bir umut getirmelidir ve Avrupa üzerine düşeni yapmaya hazırdır” dedi.
Genel Kurul oturumunda söz alan İrlandalı parlamenter Lynn
Boylan, “Gazze’deki soykırım, 460 günü aşkın bir süredir devam ediyor. On
binlerce erkek, kadın ve çocuk öldürüldü ve bir toplum yerle bir edildi.
Ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşılıyorum fakat Filistin’in yasa dışı
işgalinin İsrail açısından hiçbir yaptırımı olmadığı eski düzenimize geri
dönemeyiz. Herkesin gözü önünde canlı olarak yayınlanan bu soykırıma AB’nin
tepkisi utanç vericiydi. Avrupalı liderler, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinde
suç ortağıdır. Bu durum İsrail’e silah sağlayan Avrupalı silah üreticilerinden,
İsrail’e diplomatik ve siyasi koruma sağlayan AB’ye kadar uzanmaktadır” dedi.
Avrupa’nın insan hakları ve uluslararası hukuku koruma
açısından başarısız olduğunu ve itibarını kaybettiğini söyleyen Boylan, “Savaş
suçları için hesap verme zamanı gelmiştir ve Uluslararası Ceza Mahkemesi ile
Uluslararası Adalet Divanı’nın çalışmaları tam olarak desteklenmelidir”
ifadelerini kullandı.
Boylan, ayrıca AB’nin BM Filistinli Mültecilere Yardım
Ajansı (UNRWA) aleyhindeki İsrail yasalarının yürürlükten kaldırılması için tüm
araçlarını kullanması çağrısında bulundu.
Fransız parlamenter Mounir Satouri ise, Gazze’de son 15 ay
içerisinde yaşananların sadece bir savaş değil, aynı zamanda bir soykırım
olduğunu söyledi. Satouri, “Bu ateşkes kalıcı hale gelmelidir. Uluslararası
hukuk uygulanmalı ve saygı gösterilmelidir. Filistin ve İsrail’in bu çıkmazdan
kurtulmasının yegane yolu budur. Soykırımda sorumluluğu olanların Uluslararası
Adalet Divanı’na çıkmaları gerekiyor” dedi.
Satouri, “İsrail, apartheid politikalarını sürdürdüğü ve
uluslararası hukuka uymadığı sürece bu ülkeye silah ambargosu uygulanması ve
İsrail ile yapılan ortaklık anlaşmasının askıya alınması çağrısında
bulunuyorum” ifadelerini kullandı.
Polonyalı parlamenter Grzegorz Braun, “Gerçekleştiğini görmemiz
gereken şey, İsrail devletinin Nazilerden arındırılmasıdır. Netanyahu ve
kasapları mahkemede yargılanmalı ve umarız darağacını görürler. İhtiyacımız
olan şey bu. Katliamdan sorumlu olan kişiler hesap vermeli. Aksi takdirde ne
Filistin’de ne de dünyada barış olmaz” dedi.
İspanyol parlamenter Jaume Asens, Gazze’deki ateşkes
konusunda iyimser olmadığını söyledi. Asens, “Bu bir barış anlaşması değil. Bu
şiddetin, apartheid rejiminin, etnik temizliğin ya da işgalin sonu değil. Hatta
kalıcı bir ateşkes bile değil. Bu sadece cehennemin ortasında bir duraklama.
Tazminat ve adalet olmadan, Netanyahu tutuklanıp yargılanmadan barış olmayacak”
dedi.
Netanyahu’nun barış istemediğinin bilindiğini ifade eden Asens,
“Sadece biraz popülerlik kazanmak, yeniden silahlanmak, daha fazla zaman
kazanmak ve Batı Şeria’nın ilhakı ile Gazze’de soykırıma devam etmek istiyor.
Orada nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu zaten yok etti” dedi.
Asens, “ABD ve Avrupa, Netanyahu’ya mali, askeri ve siyasi
destek sağlamaya devam ettiği sürece durmayacak. Uluslararası Ceza Mahkemesi ve
insanlığın en temel talepleri yerine getirilmediği sürece barış olmayacak”
ifadelerini kullandı/trt