Rasthaber -  Trump’ın ABD Merkez Bankası Başkanı’yla sürtüşmesi sürüyor. Yaşanan gerilim ABD piyasalarını olumsuz etkiliyor. Yatırımcıların bu ortamda enflasyonla mücadele endişesi büyüyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD Merkez Bankası'na (Fed) yönelik artan saldırıları finansal piyasaları tedirgin ederken, yatırımcıların uzun vadede enflasyonla mücadele etme kabiliyetine yönelik riskler konusunda endişeleri artıyor.

ABD doları, Trump’ın bir grup milletvekiline Fed Başkanı Jay Powell'ı görevden alıp almaması gerektiğini sorduğuna dair haberlerin hemen ardından yüzde 1,2 değer kaybetti.

Trump daha sonra Fed başkanını yakın zamanda görevden alma ihtimalinin "çok düşük" olduğunda ısrar ederek doları sabitledi, ancak bu olay Başkan'ın Powell'a yönelik yoğun eleştirilerinin piyasaları nasıl etkilediğini gösteriyor.

‘KOVULMA İHTİMALİ ARTTI’

Tahvil odaklı varlık yöneticisi DoubleLine'da portföy yöneticisi olan Bill Campbell, "Geri çekildikten sonra bile Trump'ın Powell'ı kovma ihtimali artmış durumda... Bunu piyasalarda görebilirsiniz." dedi.

JPMorgan'ın baş ABD ekonomisti Michael Feroli, müşterilerine gönderdiği bir notta "acil kriz geçmiş olabilir, ancak bu olaylar silsilesiyle işimizin tamamen bittiğinden şüpheliyiz" dedi.

Yatırımcılar genel olarak Powell'ın görev süresi Mayıs ayında sona erene kadar başkan olarak görev yapmasını bekliyor, ancak Trump'ın Fed'e yönelik saldırısı, Başkan'ın düşük faiz oranları tercihine daha uygun bir halef atayıp atamayacağı konusunda spekülasyonlara yol açtı.

‘O BİR MANKAFA’

Trump ve müttefikleri Powell'a iki cepheden saldırıyor. Powell'dan "mankafa" olarak bahseden ABD Başkanı, Fed'i faizleri mevcut seviyesi olan yüzde 4,25'ten yüzde 4,5'e 3 puan kadar düşürmeye çağırdı. Ancak Fed, Trump'ın gümrük vergilerinin enflasyonu körükleyeceği endişesiyle faizleri kısmen düşürmekten kaçındı. Üst düzey yönetim yetkilileri de Powell'ın Washington'daki merkez binasının 2,5 milyar dolarlık yenileme işlemini eline yüzüne bulaştırdığını iddia etti. Yönetim ve Bütçe Ofisi Direktörü Russell Vought projenin "fena halde" kötü yönetildiğini ve "gösterişli" olduğunu öne sürdü.

Powell bu iddiaları "yanlış" olarak nitelendirdi ve özel asansörler, arı kovanları ve çatı terasları da dahil olmak üzere orijinal planlarda öngörülen birçok özelliğin hurdaya çıkarıldığını söyledi.

SON AYLARIN EN YÜKSEK SEVİYESİNDE

Uzmanlar, Fed üzerindeki baskının daha düşük faiz oranlarına yol açabileceği korkusunun, son haftalarda uzun vadeli enflasyona ilişkin piyasa beklentilerini yükselten bir faktör olduğunu söyledi. Başabaş oranları olarak bilinen piyasa bazlı beklenen enflasyon ölçümleri, Trump'ın milletvekilleriyle yaptığı toplantının müdahaleci olması endişesiyle çarşamba günü son ayların en yüksek seviyelerine yükseldi.

Bu hareket daha esnek bir ABD merkez bankasının önümüzdeki yıllarda enflasyonu kontrol altına almakta zorlanabileceğine dair artan endişeleri yansıttı. On yıllık ABD faizleri çarşamba günü yüzde 2,4'ün üzerine çıkarak Şubat ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. En son Nisan ayında yüzde 2,1'in altındaydı.

Çin’e karşı yumuşadı

Bloomberg'in çarşamba günü konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere dayandırdığı haberine göre ABD Başkanı Donald Trump, Çinli mevkidaşı Xi Jinping ile görüşme şansını artırmak ve dünyanın ikinci büyük ekonomisiyle bir ticaret anlaşması sağlamak için Çin'e yönelik hırçın tutumunu yumuşattı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun geçen hafta Malezya'da Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile bir araya gelmesinin ardından Trump ve Xi arasında bir zirve yapılması artık olası görünüyor. Rubio görüşmeyi "olumlu" olarak nitelendirdi ve her iki tarafın da bir liderler zirvesini şiddetle arzuladığını söyledi. Çin hükümeti de bu görüşmeyi "pragmatik ve yapıcı" olarak nitelendirerek bu düşünceyi yineledi.

HIZLI KAZANIMLAR İSTİYOR

Ajansa konuşan kaynaklar, Trump'ın artık ticaret dengesizliklerinin temel nedenleriyle uğraşmak yerine Pekin ile satın alma anlaşmaları imzalamak ve hızlı kazanımları kutlamakla daha fazla ilgilendiğini söyledi.

Bu durum, agresif gümrük vergileri yoluyla ABD'nin ticaret açığını azaltmaya odaklanan önceki duruşuyla tezat oluşturuyor. Nisan ayında Trump, aralarında Çin'in de bulunduğu 90'dan fazla ülkeye geniş kapsamlı gümrük vergileri getirdi. Pekin'in misillemede bulunmasıyla ABD'nin yüzde 145, Çin'in ise yüzde 125'e varan gümrük vergisi restleşmesi yaşandı. Mayıs ayında Cenevre'de yapılan görüşmeler, yeni gümrük vergilerinin çoğunun geçici olarak askıya alınmasına yol açtı/aydınlık