Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük
basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Beyrut ve Mavi Hat'ta
gerginliğin artmasından derin endişe duyduklarını kaydeden Dujarric, tüm
taraflara itidal çağrısında bulundu.
Dujarric, tüm taraflara BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı
kararını uygulamaları çağrısı yaparak, "Bölge felaketin eşiğinde."
dedi.
BM Lübnan Geçici Görev Gücü'nün (UNIFIL) görevini çok zor
koşullar altında yerine getirmeye devam ettiğini belirten Dujarric, ekiplerin
gerginliği düşürmek ve çatışmanın sonlanmasını sağlamak için çaba gösterdiğini
dile getirdi.
Katil İsrail ordusunun, bugün başkent Beyrut'un güneyine
düzenlediği hava saldırısında 12 kişi şehit olmuş, 66 kişi de yaralanmıştı.
BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) Suriye'deki siyasi ve insani
gelişmelere ilişkin oturum düzenlendi.
Suriye'yi daha derin ihtilafa itecek bölgesel çatışmanın
yayılma ve gerginliğin artma riskine karşı daha önce birçok kez uyarıda bulunduğunu
anımsatan Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen de
bu hafta bölgesel gerginlikte ciddi artış olduğunun altını çizdi.
Pedersen, kendisinin de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres
gibi Lübnan ve Suriye'de cihazların patlatılması sonrasında alarma geçtiğini
kaydetti.
"Suriye'yi de içine çekecek bölgesel savaş riski çok
açık, yüksek ve mevcut." uyarısında bulunan Pedersen, bu durumun Suriye'de
şiddeti tetikleyebileceğini söyledi.
Pedersen, halihazırda en acil ve önemli ihtiyacın Gazze'de
ateşkes ile bölgede ve Suriye'de gerginliğin azaltılması olduğunu dile getirdi.
Suriye'de "güvenli ve sakin" bir ortam
oluşturulması gerektiğini vurgulayan Pedersen, bunun aynı zamanda mültecilerin
geri dönüşü için de gerekli olduğunu ifade etti.
Pedersen, bu ortamın sağlanması için "kestirme bir
yol" olmadığını kaydederek, siyasi sürecin önemine dikkati çekti.
BM Özel Temsilcisi, "Güvenilir bir siyasi süreç
olmazsa, Suriye'deki sürekli düşüş eğilimi sürecek." uyarısını yaptı.