Hürmüz Boğazı
petrol ihracatının ana yoludur. Belki de bu yüzden bazı uzmanlar bu konuda
yaşanacak herhangi bir sorunun ekonomik sonuçlar doğuracağına inanıyor. Çünkü
OPEC üyesi ülkelerin petrol ve petrol ürünleri bu güzergahtan geçiyor.
Mevcut en son istatistiklere
göre İran boğazından her gün 17 milyon varilden fazla ham petrol geçiyor ve
Katar'ın petrol ve LNG'sinin çoğu Doğu Asya'ya gidiyor.
Daha önce Viyana
Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydon Berkshly, dünyadaki ticari ham
petrolün büyük kısmının Hürmüz Boğazı'ndan sağlandığına dikkat çekmiş ve
şunları söylemişti: ‘Dünyadaki ticari ham petrolün %20'si Hürmüz Boğazı'ndan
geçmektedir.
Suudi Arabistan,
Katar, Irak, BAE, Kuveyt ve İran gibi Fars Körfezi ülkelerinin tamamı bu
güzergahtan geçmektedir.
Dünyada her gün yaklaşık
100 milyon varil petrol tüketiliyor ve bunun 53 milyon varili deniz yoluyla
taşınıyor. Bu miktarın yüzde 32'si Hürmüz Boğazı'nın payına düşüyor.
Ham petrolün yanı
sıra petrol ürünleri ihracatı da vardır ve bunların ayrıca hesaplanması
gerekir. Petrol ve ürünlerinin ihracatında Hürmüz Boğazı'ndan başka alternatif
yok. Elbette uzun vadede boru hattı aracılığıyla onun yerine bir alternatif sunulabilir.’
Hürmüz Boğazı'na
olan ihtiyacı ortadan kaldıracak boru hattının inşasının zorlukları olduğuna değinen
Berksley, şunları söyledi: ‘Petrol ihraç boru hattının inşası için deniz
tabanından Umman Denizi'nin Akdeniz yakasına ve Kızıldeniz'e kadar devam etmesi
gerekiyor ki bu da çok para ve zaman gerektiriyor.
Tek aşamada birkaç
yüz varil petrolün transferi için hatta belki üç yıl gereklidir ama 20 milyon
varil için bu çok daha uzun ve pahalı olacaktır ve böyle bir alternatif yol
yapmanın çok zor olduğunu dikkate alacak bir hesaplama gerektirir.
Elbette Hürmüz
Boğazı'na bağımlı olan tek enerji Doğu Asya değil, çünkü mevcut istatistiklere
göre dünya ekonomisinin %21'i bu bölgedeki petrol ve petrol ürünlerine bağlı. Ayrıca
dünya LNG'sinin %30'u bu karayolu üzerinden ihraç edilmektedir.
Japonya, Güney
Kore, Çin, Hindistan ve ABD gibi ülkelerin enerji güvenliğinin Hürmüz Boğazı'na
bağlı ve stratejik bir konuma sahip olduğu dikkate alındığında, bölgede bir
sorun yaşanması ve ihracatın aksaması durumunda, OPEC üyesi ülkeler, küresel
enerjide bir sorunla karşı karşıya kalacak.’