İran savaşında ağır darbeler alan İsrail'in bölgedeki etkisi
tartışma konusu oldu.
Amerikan Foreign Policy (FP) dergisinde Harvard
Üniversitesi’nden Prof. Stephen M. Walt imzasıyla yayımlanan analizde,
İsrail’in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran’a yönelik askeri
hamlelerinin, Tel Aviv yönetimini bölgede kalıcı güce dönüştürmeyeceği
vurgulandı.
Siyonist İsrail’in askeri kazanımlarının siyasi üstünlüğe
dönüşmediğinin altını çizen Walt, “10 milyonluk Yahudi nüfusa sahip bir devlet,
yüz milyonlarca Müslüman Arap ve 90 milyonluk İran halkı üzerinde nasıl
egemenlik kurabilir?” ifadelerini kullandı.
FP’deki analizde, “Gerçek bölgesel güç, diğer ülkelerin
tehdidinden arınmış, dış desteğe ihtiyaç duymayan güçtür. İsrail ise hala
ABD’nin desteğine muhtaç” denildi.
Analizde. Türkiye ve İran’ın nüfus ve askeri kapasite
açısından İsrail’in çok ötesinde olduğu belirtildi.
ABD’ye güvenerek İran’a savaş başlatan Netanyahu hükümetine
en çarpıcı ikaz ise eski Başbakan Ehud Barak’tan geldi.
Ehud Barak, ABD’nin dış müdahalelerdeki başarısız geçmişine
dikkat çekerek, “ABD, Kore'de, Vietnam'da, Irak’ta ve Afganistan’da hiçbir
savaşı kazanamadı. İran’la savaş artık mantıklı değil. Washington, Tahran'la
müzakere yolunu seçmeli,” dedi.
Barak, İran’ın nükleer programını durdurma çabasının
başarısızlığa mahkum olduğunu savundu.
İsrailli Ehud Barak, İran’a saldırıların nükleer programı
sona erdiremeyeceğini çünkü bu sürecin yalnızca rejim değişikliğiyle
durdurulabileceğini, bunun da gerçekçi olmadığını ifade etti/haber7