Avrasya’nın önemli iki kuvveti önceki gün çatışmaya girdi.
Hindistan terörist oluşumlar olarak iddia etti bazı noktaları Sindoor
Operasyonu kapsamında vurdu. Ardından Pakistan misilleme ile yanıt verdi.
Pakistan Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada 5 Hint savaş jetinin ve 1
İHA’nın vurulduğu belirtildi. İki taraftan da en az 35 kişinin öldüğü teyit
edildi. Yaralı sayısı 90’ı geçti. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres
Hindistan’ın saldırısına tepki gösterirken birçok ülkeden itidal ve sağduyu
çağrısı yapıldı.
Aydınlık gazetesine konuşan Pakistanlı gazeteci Haseeb ur
Rehman Pakistan’ın Cammu Keşmir sorununda her zaman barışçıl şekilde diplomasi
yolunu tercih ettiğini söyledi. Fakat Rehman her duruma karşı Pakistan
ordusunun çatışmaya hazır olduğunun da altını çizdi. Pakistanlı gazeteci bu
saldırıların Asya’da birçok ülkeye ekonomik ve siyasi olarak zarar verdiğini
vurguladı.
Rehman, Cammu Keşmir anlaşmazlığının 1947'deki bölünmeye kadar
giden uzun ve köklü bir geçmişi olduğunu belirtti. Rehman, “Ancak son dönemde
yaşanan tırmanışın -özellikle de Hindistan'ın bugünkü saldırgan tutumu- durumu
yeni ve tehlikeli bir aşamaya itmiştir.” dedi. Hindistan'ın eylemlerinın ne
münferit ne de anlık olduğunu vurgulayan Pakistanlı gazeteci, “Bunlar
Pakistan'ı istikrarsızlaştırmaya yönelik daha geniş bir stratejinin parçasıdır.
İster sınır ötesi ateşkes ihlalleri, ister Belucistan'da terörizmi
desteklemesi, isterse de bugünkü hava sahası kışkırtmaları olsun, Hindistan
bölgesel bir saldırgan olarak hareket etmeye devam etmektedir.” açıklamasını
yaptı.
Rehman dünyanın, Pakistan'ın ordusunun karşılık vermeye tam
olarak muktedir, hazır ve yetkili olduğunu bilmesi gerektiğini anlattı.
Pakistan ordusunun teyakkuz halinde olduğunu belirten Rehman, “İleriye dönük
yanıtımız retorikle değil stratejik zamanlama, hazırlık ve ulusal çıkarlarla
belirlenecektir. Gelecekteki herhangi bir saldırganlık güç, hassasiyet ve
sarsılmaz bir kararlılıkla yanıt bulacaktır.” ifadelerini kullandı.
Rehman ileriye yönelik gerilimin artmasıyla ilgili de
konuştu. “Gerilimin tırmanması Hindistan'a bağlıdır.” diyen Pakistanlı
gazeteci, “Hindistan askerî saldırganlık, su tehditleri ya da hibrid savaş
yoluyla kışkırtma politikasını sürdürürse sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır
olmalıdır. Pakistan barış istemektedir ancak zorbalığa ya da diplomasi kisvesi
altında gizli savaşa asla müsamaha göstermeyecektir. Bölgesel güçler ve
uluslararası toplum, Güney Asya'yı daha büyük bir çatışmaya sürüklemeden önce
Hindistan'ın savaş çığırtkanlığını acilen dikkate almalıdır.”
değerlendirmesinde bulundu.
Son saldırılarla birlikte Pakistan’ın Çin ile olan
ittifakının da hedef alındığını belirten Rehman, İslamabad ve Pekin’in,
ekonomi, savunma ve diplomatik alanlarda önemli bir dostluk ve işbirliğine
sahip olduğunu söyledi. Kuşak ve Yol Girişimi'nin (KYG) hayati bir parçası olan
Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun (CPEC), Pakistan'ı önemli bir bağlantı
merkezine dönüştürdüğünü hatırlatan Rehman, şunları söyledi:
Rehman, Pakistan'ın Cammu Keşmir konusundaki tutumunun
uluslararası hukuka, tarihi adalete ve Keşmir halkının meşru isteklerine
dayanmakta olduğuna dikkat çekti.
Keşmir halkının geleceğine karar verebilmesi için şeffaf ve
BM destekli bir diyalogun şart olduğunu vurgulayan Pakistanlı gazeteci, şöyle
devam etti:
“Öncelikli talebimiz, Cammu Keşmir halkına BM gözetiminde
bir plebisit yoluyla kendi kaderini tayin etme hakkının verilmesi gerektiğini
açıkça ifade eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının tam olarak
uygulanmasıdır.”
Birçok ülke Pakistan ile Hindistan’daki gerilimin
sönümlenmesi için itidal çağrısı yaptı. Türkiye, Çin, Rusya, Almanya, İngiltere
başta olmak üzere ülkelerden, iki tarafa da gerilimin büyümemesi yönünde
mesajlar verildi. Türk Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada şu ifadeler
kullanıldı: “Pakistan ile Hindistan arasında yaşanmakta olan gelişmeleri
endişeyle takip ediyoruz.
“Dün akşam (6 Mayıs) Hindistan tarafından düzenlenen saldırı
topyekun bir savaş riskini ortaya çıkarmıştır. Bu tür kışkırtıcı adımları ve
siviller ile sivil altyapıyı hedef alan saldırıları kınıyoruz.Taraflara
sağduyulu davranmalarını ve tek taraflı eylemlerden kaçınmalarını telkin
ediyoruz. Bölgedeki tansiyonun bir an önce düşürülmesini teminen gerekli
tedbirlerin alınmasını ve benzer olayların tekrarını önlemek için, terörle
mücadele alanı dahil olmak üzere, ihtiyaç duyulan mekanizmaların
oluşturulmasını ümit ediyoruz. Pakistan’ın, 22 Nisan’da gerçekleştirilen terör
saldırısının araştırılması yönündeki çağrısını destekliyoruz.”
Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Çin'in
Hindistan'ın Pakistan'da düzenlediği operasyonu "talihsiz" olarak
gördüğü ve durumdan endişe duyduğu belirtildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Mariya Zaharova’nın yazılı açıklamasında da Hindistan ve Pakistan
arasındaki çatışmaların endişe yarattığını belirterek her iki tarafa itidal
çağrısında bulunduklarını kaydetti.
İsrail'in Hindistan Büyükelçisi Reuven Azar dün X’te yaptığı
açıklamada İsrail'in Hindistan'ın meşru müdafaa hakkını desteklediğini söyledi.
İsrail elçisi Hindistan'ın saldırılarını destekledi ve “teröristlerin masumlara
karşı işledikleri iğrenç suçlardan" saklanacak bir yer olmadığını
bilmeleri gerektiğini vurguladı.
Hindistan’ın önceki gece düzenlediği hava saldırılarında Pakistan’da bulunan kamplar hedef alındı. Hindistan vurulan yerlerin teröristlerin eğitildiği kamplar olduğunu iddia ediyor. Vurulan kampların isimleri şöyle: Markaz Taiba, Markaz Subhan, Mehmoona Joya, Gülpur, Sarjal, Abbas, Siyedna Belal, Sawaı Nala, Barnala/aydınlık