Macron, başkent Paris'te düzenlenen "İki Devletli Çözüm
İçin Paris Çağrısı: Bölgesel Barış ve Güvenlik" başlıklı konferansta
yaptığı konuşmada, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarında Fransa'nın bir
katkısı olmadığını belirtti.
Taraflara itidal çağrısında bulunan Macron, İran'ı, nükleer
konusunda uluslararası kamuoyuna yönelik yükümlülüklerini yerine getirmemekle
ve bölgenin tamamının istikrarsızlaşmasında ağır bir sorumluluğu olmakla
suçladı.
Tahran hükümetinin "nükleer silah için yeterli
olabilecek seviyede uranyum zenginleştirme faaliyeti sürdürdüğü"
değerlendirmesinde bulunan ancak İsrail’in sahip olduğu Nükleer silahlara
değinmeyen Macron, "İran'ın nükleer silaha sahip olduğu bir dünyada
yaşayamayız. Bu varoluşsal ve hepimizin güvenliğine yönelik bir tehdit" şeklinde
çifte standart içeren açıklamalarda bulundu.
Soykırımcı İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının muhtemelen
devam edeceğine dikkati çeken iki yüzlü Macron, şöyle devam etti:
"İsrail'in güvenliğini destekliyoruz. Eğer İsrail İran
tarafından misilleme olarak saldırıya uğrarsa, Fransa sahip olduğu imkanlar
dahilinde ve böyle bir duruma müsait olması durumunda İsrail'in korunmasına ve
savunmasına yönelik operasyonlara katılabilir. Aksi halde, herhangi bir saldırı
operasyonuna katılmayı düşünmüyorum."
Emmanuel Macron, kendilerini her ihtimale hazırlandıklarını
vurgulayarak, "Eğer İsrail, İran topraklarında operasyonlarını belirtilen
hedeflerin ötesine taşıyacak olursa, bugün hiç kimsenin tahmin edemeyeceği
sonuçları olan bir durumun içinde oluruz." ifadesini kullandı.
İsrail'in kendisini "müdafaa etme hakkının" nerede
bittiği konusunda Macron, "(İsrail'e) Desteğimiz, koşulsuz ve sınırsız bir
destek değil." diye konuştu.