Sanchez, başkent Madrid'de yabancı basın mensuplarına
gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
İsrail ve Hamas arasındaki çatışmaların son bulmasının iki
devletli çözüme dayandığına ilişkin görüşünü yineleyen Sanchez, İspanya'nın
öncülük ettiği uluslararası barış konferansı girişiminin yapılması için
öncesinde Filistin devletinin tanınması gerektiğini dile getirdi.
Mevcut durumda 130'dan fazla ülkenin zaten Filistin
devletini tanıdığını, ABD ve bazı AB ülkelerinin henüz bunu yapmadığını
hatırlatan Sanchez, Filistin'in tanınması için AB içinde girişimlerde
bulunmanın çabaya değer olduğunu, bunun gerçekleşmemesi halinde İspanya'nın
Filistin'i tanımasına yönelik eğilimin devam ettiğini ifade etti.
Sanchez, AB'den, Ukrayna savaşında Rusya'ya karşı takındığı
tavrı, Gazze'ye yönelik saldırılarında, insani konularda İsrail'e karşı da
göstermesini isteyerek, diğer AB liderlerine "Çifte standart
uygulamayın." çağrısında bulundu.
İspanya Başbakanı, İsrail'in insan hakları ihlalleri ve
Gazze ile Batı Şeria'daki işgalleri karşısında AB'nin sessiz kalması halinde,
uluslararası toplumda izole olma riskiyle karşı karşıya kalacağını ve
Avrupa'nın politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.
İsrail ve Filistin arasındaki sorunun iki devlete dayalı bir
çözümle aşılabileceğini kaydeden Sanchez, bu problemin çözümünün hem ahlaki hem
de jeopolitik açıdan Avrupa'nın çıkarına olduğunu dile getirdi.
İspanya ve İtalya hükümetleri arasındaki kriz
Diğer yandan Sanchez, geçen hafta İspanya devlet televizyonu
RTVE'ye verdiği demeçte, İtalya hükümeti için "aşırı sağcı" ifadesini
kullandığı için İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani'den ve diğer İtalyan
hükümet üyelerinden gelen tepkilere de cevap verdi.
Sanchez, İtalyan hükümeti ile aralarında ideolojik olarak
farklılıklar bulunduğunu ancak göç sorunu, AB'deki mali reform ve fonların
dağıtımı gibi iki ülkenin ortak çıkarına olan konularda birlikte çalışmaları
gerektiğini vurguladı.