Başkent Havana'da yaşayan Kübalılar, Miguel Diaz-Canel'in
çağrısıyla, tüm Küba halkını temsilen ABD Büyükelçiliği'ne yürüyerek ablukayı
ve ABD'nin ülkelerine yönelik saldırgan politikasını reddetti.
Küba halkı, 20 Aralık günü gerçekleştirdiği “Mücadeleci
halkın yürüyüşü” başlığını taşıyan mitingle ABD'nin Küba'ya 65 yıldır
uyguladığı ablukayı ve Küba'yı uydurma “Terörü Destekleyen Devletler”
listesinde tutmasını reddetti.
Yürüyüşte, ABD’nin Küba Devrimi'ni yok etmek için
milyonlarca dolar harcayarak karşıdevrimci saldırılarda bulunması da kınandı.
Son dört yılın en kitlesel eylemi
Küba Devrimci Hükümeti, yürüyüşe katılımı örgütlerken, ABD
ablukası nedeniyle yaşanan yakıt kısıtlarının göz önünde bulundurulacağını
açıklamıştı. Dolayısıyla, yürüyüşe katılımda motorlu araçlarla ulaşımdan kaçınıldı.
Bununla birlikte, son dört yılın en kitlesel eylemi olarak nitelenen yürüyüşe,
yaklaşık 2 milyon nüfuslu olan Havana’dan 700 bin kişinin katıldığı tahmin
ediliyor.
Trump'ın 2016'da başkan seçilmesi sonrasında ABD, Küba’ya
uyguladığı iktisadi, ticari ve finansal ablukayı görülmemiş ölçüde
sertleştirdi. Trump ayrıca, başkanlığı Biden'a devrederken, Küba'yı ABD'nin
keyfi bir şekilde oluşturduğu “Terörü Destekleyen Devletler” listesine dahil
etti. Küba'nın uluslararası finans/kredi sisteminden dışlanmasına yol açan ve
ülkenin dış ticaretine büyük darbe vuran bu listeyle iyice sıkılaştırılan
abluka politikası, Biden’ın başkanlık döneminde de harfiyen sürdürüldü.
Trump’ın bu yılki seçimlerde yeniden başkan seçilmesiyle
birlikte, ABD’nin Küba Devrimi’ni yok etmeye yönelik saldırgan politikalarını
daha da şiddetlendirerek sürdürmesi bekleniyor. Bu da Küba halkının ve Küba ile
uluslararası dayanışma hareketinin saflarının sıklaştırılmasını yaşamsal bir
zorunluluk haline getiriyor.