Rusya'nın Viyana merkezli uluslararası kuruluşlardaki daimi temsilcisi Mihail Ulyanov, Rus haber ajansı Sputnik’e verdiği röportajda şunları vurguladı: ‘Şu anda İran, Rusya ve Çin, Nükleer Anlaşmayı (KOEP'i) canlandırmak için gerekli siyasi iradeye sahipken, bu anlaşmanın batılı tarafları böyle bir irade göstermiyor.

Batı, KOEP'i canlandırmak için siyasi iradeye sahip değil

Ulyanov, KOEP'in yeniden canlandırılması için Viyana müzakerelerinde Batılı tarafların (İngiltere, Fransa, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri) rolüne değinerek, şunları söyledi: ‘Ne yazık ki, KOEP müzakerelerinin mevcut durumu çıkmaza girdi ve 1 Eylül'den bu yana ciddi bir diplomatik müzakere yapılmadı, ancak KOEP'in öldüğünü söylemek için çok erken ve henüz KOEP'i yeniden canlandırma şansı var. Bu konu, müzakerelerin rasyonel bir noktaya getirilebilmesi için KOEP'in tüm taraflarının müzakere masasına geri dönme konusundaki siyasi kararını gerektirmektedir.

İran'ın bu çıkmaza son verecek siyasi iradesi var. Çin ve Rusya da böyle bir irade gösterdi ama batılı taraflar şu anda böyle bir siyasi irade göstermiş değiller.’

İran'ın KOEP adımlarından Amerika sorumludur

Rusya'nın Viyana merkezli uluslararası kuruluşlardaki temsilcisi, Amerika Birleşik Devletleri'nin eylemlerini İran'ı Nükleer Anlaşma yükümlülüklerini azaltmaya kışkırtma sebebi olarak nitelendirdi ve şunları söyledi: ‘Amerika Birleşik Devletleri, hem nitelik hem de nicelik olarak İran'ı nükleer programını gözle görülür bir şekilde genişletmeye itmek için birçok eylemde bulundu ve bu bağlamda Washington'ın başarılı olduğunu söylemek gerekir. İran, hemen hemen her alanda KOEP'te belirlenen sınırların ötesine geçti ve hatta 2015 anlaşmasından önceki zamana kıyasla daha da ileri gitti.

İran'ın KOEP adımları geri dönülebilir adımlardır ve tüm bu eylemler Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın tam ve dikkatli kontrolü altındadır. İran'ın KOEP’in ötesindeki adımları geri alınabilir ve böyle bir şey çok fazla eylem gerektirmez ve sadece müzakere masasına dönülmesini ve nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasını gerektirir.’

İngiltere'nin KOEP’den olası çekilmesi, 2231 sayılı kararın ihlalidir

Bu Rus diplomat, İngiliz istihbarat teşkilatlarının bir casusu olan "Alirıza Ekberi’nin idam edilmesinin ardından İngiltere'nin KOEP’den çekilme olasılığına dair bazı tahminler hakkında şunları söyledi: ‘İngiltere'nin KOEP'ten çekilebileceğine dair haberler, muhtemelen Batı'nın anlaşmaya ihtiyacı olmadığı zihniyetini yaratacak ve bunun sonucunda KOEP unutulacak. Ancak şu anki durumda İngiltere'nin nükleer anlaşmada yer alıp almamasının çok önemli olmadığını ve bu konudaki kararın İngiltere'nin sorumluluğunda olduğunu ve genel olarak KOEP’e göre hiçbir geri çekilme süreci veya tek taraflı eylem olmadığını tahmin ediyorum. ABD tek taraflı olarak KOEP’den çekildiği için, bu tür herhangi bir eylem BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararının ihlalidir.’

Ulyanov, röportajının son bölümünde İran İslam Cumhuriyeti ile Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu arasındaki işbirliğinin sınırlandırılmasına ilişkin bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: ‘Sanmıyorum ve sizi bu konuda İranlı yetkililere yönlendiriyorum.’

Viyana yaptırımlarını kaldırma müzakerelerinin son turu bu yılın Ağustos ayında Viyana'da yapıldı, ancak o zamandan beri kesintiye uğradı. Analistler, Biden yönetiminin geçtiğimiz aylarda KOEP’e geri dönme konusundaki isteksizliğine Siyonist rejimin baskısı, kongre ile anlaşmazlıklar ve ABD'deki iç sorunlar gibi bazı faktörlerin neden olduğunu söylüyorlar.

Son aylarda Batılı ülkeler, özellikle ABD ve İngiltere, İran'daki kargaşaları destekleme bahanesiyle KOEP'i yeniden canlandırma ve İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik tek taraflı yaptırımları iptal etme konusundaki Viyana müzakerelerini bir kenara bırakmaya çalışıyor. Hatta Avrupa Birliği bile İran halkını destekleme bahanesiyle İran Devrim Muhafızları'nı terör örgütleri listesine almaya çalışıyor. Elbette, Avrupa Birliği'nin dış politika Sorumlusu Joseph Burrell de dâhil olmak üzere Avrupalı ​​yetkililer, bu eylem konusunda yasal engeller olduğunu söylüyor.