İsrail'in Gazze'ye dönük başlattığı saldırılar 60 günü
geçerken, ABD yönetiminin Siyonist rejime olan desteği devam ediyor.
Bölgedeki gerilimi körükleyen en büyük adım, 6 yıl önce
bugün eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından atılmıştı. Trump, 6 Kasım 2017
tarihinde, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını aldıklarını ve
büyükelçiliğin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınacağını açıklamıştı.
İsrail'in 1967'deki savaştan bu yana Kudüs'ün bir bölümünü
kontrol altında tutması, Birleşmiş Milletler tarafından hukuksuz bir işgal
olarak tanımlanıyor.
Yine Trump döneminde, ABD yönetimi, İsrail'in Suriye'ye ait
Golan Tepeleri'ni işgalini "kalıcı bir ilhak" olarak tanımlamıştı.
Trump'ın bu politikaları, İsrail hükümetini yasa dışı
yerleşimleri genişletme konusunda cesaretlendirmiş ve Batı Şeria'daki
Filistin'e ait bölgelerin daha da izole olmasına yol açmıştı.
Trump'ın İran'a karşı saldırgan tavrı ve Nükleer Anlaşma'dan
çekilme kararı bölgede gerilimi tırmandıran önemli bir diğer unsur oldu.
ABD'nin bölgede gerilimi artıran hamleleri, mevcut ABD
Başkanı Joe Biden döneminde de devam ediyor.
ABD'nin Siyonizm'e desteği
İsrail'in en büyük müttefiki olan ABD'de hakim yönetim
anlayışı, Siyonizm'e koşulsuz destek vermek üzerine kurulu.
İsrail'e olan bağlılığını hiçbir zaman esirgemeyen ABD
merkezli büyük şirketler de, Gazze'deki savaşın başlamasının hemen ardından
İsrail'e olan desteklerini açıklarken, İsrail ordusunun Gazze'deki sivil
katliamına şu ana kadar sessiz kaldı.
Ülkede, İsrail'in katliamına karşı çıkarılan sesler düzenli
olarak bastırılmaya çalışılıyor.
Filistin'e destek veren öğrencilere baskı, fişleme
Gazze'de savaşın başlamasının ardından, ABD'deki birçok
üniversitede öğrenciler, Filistin halkına destek için sokaklara çıkarken,
üniversite yönetimleri ve Siyonist oluşumlar, öğrencilere tehdit ve baskı
hamlelerinde bulunarak, fişleme girişiminde bulundu.
Harvard Üniversitesi'nde, savaşın başlamasından bir hafta
sonra Filistin halkına destek için bildiri imzalayan öğrencilerin isimleri ve
resimleri, Siyonist bir dernek tarafından üniversitenin çevresinde dolaştırılan
kamyonla gösterildi.
Öğrencilerin isimlerini ve adreslerini çevrimiçi olarak da
yayınlayan dernek, öğrencileri tehditle imzalarını geri çekmeye zorladı.
Yaklaşık üç hafta önce de, ABD'nin Vermont eyaletine bağlı
Burlington kentinde üç Filistinli genç, akşam saatlerinde uğradıkları silahlı
saldırı sonucu yaralandı.
Filistin'in İngiltere'deki misyonunun başkanı Büyükelçi
Zomlot gençlerin kefiye giydikleri için saldırıya uğradıklarını belirtti.
ABD'de Filistinli öğrencilere yönelik zorbalık, Trump
döneminde de görülmüştü. 2019 yılında Harvard Üniversitesi’ni kazanan bir
Filistinli bir öğrenci, ABD'ye girişi esnasında vizesi iptal edilerek sınır
dışı edilmişti. Öğrencinin sınır dışı edilmesinin gerekçesi "sosyal medya
paylaşımları" olarak gösterilmişti.
Birçok eyalette İsrail'e boykotu önleyen yasalar var
ABD'nin birçok eyaletinde, toplumdaki İsrail karşıtlığını
bastırmak için geçmişteki birtakım yasalar yürürlükte.
Eyaletlerin birçoğu, ülke genelinde İsrail'in Filistin
işgalini sonlandırması ve uluslararası hukuka uyması talebiyle 2005'te
başlatılan boykot hareketine (BDS Hareketi) karşı yasalar çıkararak, İsrail'le
iş yapmayı reddeden kişi ve şirketlere dönük cezai yaptırımları yürürlüğe koymuştu.
2019 verilerine göre, ABD nüfusunun yaklaşık yüzde 78'i,
boykot karşıtı yasalara tabi tutuluyor.
ABD halkının Filistin'e desteği büyüyor
ABD'nin genelinde Filistin halkına destek gösterileri
savaşın başından bu yana devam ediyor.
Savaşın başlamasının ardından ülkenin birçok kentinde
Filistin halkına destek amacıyla kalabalık yürüyüşler düzenlendi.
Geçtiğimiz ayın başında, ABD’nin başkenti Washington D.C’de,
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında ateşkes sağlamak ve ABD”nin İsrail’e
yardımlarını durdurmak amacıyla ülke tarihinin en büyük “Filistin’e
destek" gösterisi yapılmıştı./sol