Kıyamet Korkusundan Kurtaran Şeyler-1

GİRİŞ: 17.03.2024 12:26      GÜNCELLEME: 17.03.2024 12:26
Rasthaber -  1-  Namazlarda Yûsuf, Duhân, Ahkaf ve Asr Surelerini Okumak

Rivayet edilmiştir ki: "Her gün veya her gece Yûsuf Suresini okuyan kimse, kıyamet günü dirilince yüzü Yusuf'un yüzü gibi (güzel) olacaktır ve kıyamet günü hiçbir korku yaşamayacaktır."

İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyuruyor: "Her kim farz ve nafile namazlarda Duhan Suresini okursa, yüce Allah onu korkusu olmayanlar zümresinde haşreder."

İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: "Kim, her gün veya her cuma günü Ahkaf Suresini okursa, dünyada ona bir korku ulaşmaz ve yüce Allah onu kıyamet gününün korkusundan korur."

Yine ondan rivayet edilmiştir ki: "Her kim nafile namazlarda Asr Suresini okursa, kıyamette yüzü beyaz ve parlak, gözleri de aydın bir şekilde sevinçle ve gülerek cennete girer."

2- Yaşlılara Saygı Göstermek
Şeyh Kuleynî İmam Sadık'tan (a.s) Hz. Peygamber efendimizin (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakleder: "Her kim, saçlarını İslâm üzere ağartan birine saygı gösterirse, yüce Allah onu kıyamet korkusundan korur."

3- Hac Yolculuğunda ölmek
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Giderken veya dönerken Mekke yolunda ölen kimse, kıyamet gününün büyük korkusundan emanda olur."

4- Mekke ve Medine'de ölmek veya Defnedilmek
Şeyh Saduk İmam Cafer Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Her kim, iki Harem'den birinde yani Mekke veya Medine'de Allah onların yüceliğini artırsın ölürse, Allah onu korkusu olmayanlar zümresiyle haşreder."

Şeyh Kuleynî de, İmam Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle nakleder: "Her kim, Mekke hareminde defnedilirse, büyük korkudan emanda olur."

5- Günahlardan Sakınmak

Şeyh Saduk Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakleder: "Her kim, apaçık bir kötülükle (zina ve benzeri günahlar) veya şehvetini kamçılayan bir durumla karşılaşır, ama Allah'tan korktuğu için ona yönelmezse, yüce Allah cehennem ateşini ona haram eder ve onu kıyamet gününün büyük korkusundan güvende kılar."

6- İnsanları Değil, Nefsi Düşman Bilmek

Yine Şeyh Saduk Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Her kim, halkı değil de kendi nefsini düşman edinirse, Allah onu kıyamet gününün korkusundan korur."

7- Öfkelenmemek
Büyük şeyh Ali b. İbrahimi Kummî, İmam Bâkır'ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakleder: "Her kim, gücü yettiği hâlde sinirlenmez, öfkesine hâkim olursa, Allah onun kalbini kıyamet gününün korkusundan yana iman ve güvenle doldurur."

8- Ehlibeyt'i Sevmek

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:"Kim iyilikle gelirse, ona daha iyisi verilir ve onlar o gün korkudan emin kalırlar."

Bu ayetteki "iyilik"le ilgili olarak Hz. Ali (a.s) da şöyle buyurmuştur: "Bu ayetteki iyilikten maksat, biz Ehlibeyt'i bilmek, bizim velâyetimiz ve sevgimizdir."

9- Müslümanın İhtiyacını Gidermek
Şeyh Saduk İmam Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakleder: "Her kim kendi gücüyle susuz ve hüzünlü bir mümine yardım eder, onu üzüntüden kurtarır veya onun bir ihtiyacını karşılarsa, yüce Allah ona yetmiş iki rahmet indirir. Onlardan birini dünyada verir; öyle ki onunla geçimini sağlar. Geriye kalan yetmiş bir rahmeti ise kıyamet gününün büyük korkuları için saklar." İnsanın, Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderme hususunda birçok rivayet nakledilmiştir. Bu cümleden İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyuruyor:

"Her kim Müslüman bir kardeşinin ihtiyacını karşılamak için yola çıkarsa, yüce Allah onu yetmiş beş bin meleğin gölgesi altına alır; attığı her adıma bir iyilik yazar, bir kötülüğünü siler ve makamını bir derece yükseltir. İhtiyacını giderince de ona hac ve umre yapan kimsenin sevabını verir."

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: "Mümin bir kulun ihtiyacını gidermek, on hacdan daha üstündür."  Nakledildiği üzere, İsrailoğulları'ndan bir abid, ibadette son merhaleye ulaşınca bütün ibadetler arasından insanların ihtiyacını giderme ibadetini (çabasını) tercih ederdi. şazan b. Cebrail-i Kummî, Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakleder: "Miraç gecesi, cennetin ikinci kapısının üzerinde şöyle bir yazı gördüm: Allah birdir, Muhammed O'nun elçisidir ve Ali O'nun velisidir. Her şeyin bir çaresi vardır; ahirette mutlu olmanın çaresi ise şu dört özelliktir: Yetimi okşamak, başına merhamet eli çekmek, dullara iyilikte bulunmak, müminlerin ihtiyacını gidermek; fakirlerin ve yoksulların bakımını üstlenmektir..."

Bu yüzden din âlimleri müminlerin ihtiyacını gidermeye çok önem verirlerdi; bu hususta onlardan zikredemeyeceğimiz birçok öykü nakledilmektedir.
 

10- Müminin Kabrini Ziyaret Etmek

Şeyh Kuleynî İmam Rıza'dan (a.s) şöyle nakleder: "Her kim mümin kardeşinin mezarını ziyaret eder, elini kabrinin üzerine koyar ve yedi defa Kadir Suresini okursa, kıyamet gününün korkusundan güvende olur."

Başka bir rivayette de; "Kıbleye döner, elini kabrinin üzerine kayarsa." ifadesi yer almıştır. Kıyamet gününün korkusundan güvende olmak, rivayetin zahirinden anlaşıldığı üzere ziyaret eden kimse söz konusu olduğu gibi, ölü için de söz konusu olabilir; nitekim bazı hadislerden bu husus anlaşılmaktadır.

Şeyh-i Şehit lakabıyla meşhur olan Ebu Abdullah Muhammed b. Mekkî el-Amilî, Allâme Hillî'nin torunlarından olan üstadı Fahr'ul Muhakkikin'in kabrini ziyaret edince şöyle demiştir: Bu kabrin sahibi bana, ona da babası kendi senediyle İmam Rıza'nın (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Her kim, mümin kardeşinin kabrini ziyaret eder, Kadir Suresini okur ve; "Ellahumme cafi'l erze en cunûbihim ve sâid ileyke erva hehum ve zidhum minke rızvana ve eskin ileyhim min rahmetike ma tesilu bihi vahde tehum ve tûnisu vahşetehum; inneke ela kulli şey'in kadîr.' diye dua ederse, hem kendisi, hem de ölü, kıyametin büyük korkusundan emanda kalır."

Birinci Meclisî'nin, el-Fakih adlı esere yazdığı şerhten anlaşıldığı üzere Fahr'ul Muhakkikin'in kabri Necef'tedir; belki de babası Allâme'nin yakınında defnedilmiştir.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM