Dinde tefrikacılık yani bidat
koymak ve dini şahsi düşüncelere göre tefsir etmek gibi yıkıcı eylemler içine
girenler, Kur’an’da ve hadislerde en şiddetli ifadelerle uyarılmıştır. Onlardan
bazıları şöyledir: “Elleriyle (bir) Kitap yazıp sonra onu az bir bedel
karşılığında satmak için ‘Bu Allah katındandır’ diyenlere yazıklar olsun!
Elleriyle yazdıklarından ötürü vay haline onların! Ve kazandıklarından ötürü
vay haline onların!” 1
〉〉 İmam Ali (a.s)
şöyle buyurur: Her ne zaman bir bidat gelirse, bir sünnet gider. 2 Peygamberlerin
ve ulemanın vazifeleri, bidatları kaldırmak ve tahriflerin önünü almaktır. 3
〉〉 Rivayetlerde
şöyle geçer: “Bidat sahibinin tövbesi, kabul edilmez.” 〉〉
Allah bidat koyanın hiçbir amelini kabul etmez. 4
〉〉 Her kim bidat
yerleştirene ihtiram etse ya da razı olur şekilde tebessüm etse dininin
mahvolması için adım atmıştır.
〉〉 Hz. Rasulullah
(s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ümmetim arasında bir ihtilaf peydahlandığı vakit
kim benim sünnet ile söylemime göre amel eder ve başkalarının yol ve yöntemleri
üzerine hareket etmezse yüz şehid sevabı alır.” 5
Kur’an’da Yahudi âlimler dinde
yarattıkları tahrif ve değişmelerden ötürü defalarca eleştirilmiştir. Hz. Musa
(a.s) hakkında ayet ve rivayetlerden şunu anlıyoruz: “Tur Dağı’ndan döndüğünde
kavminin inhirafını ve bir buzağıya taptıklarını görünce sinirli bir hâlde
Tevrat levhalarını yere atarak kendi yerine vekil olarak bıraktığı kardeşinin
sakalından tutarak ‘Neden ümmetim saptı?’ diye çıkışır. Harun cevap olarak:
‘Eğer sapmalarına engel olmak için şiddete başvursaydım korktuğumuz şey olacak
yani insanlar dağılacaklardı. Ve sen ‘İnsanlar neden fırka fırka’ oldular diye
soracaktın? (Böylelikle senin geri dönmen dahi onların ıslah olmasını
sağlayamayacağı bir tefrika olacaktı.)”
Bu ayet ve rivayetler, din
bilginlerine mektebin aslını koruma ve fikri sapkınlıklara karşı çıkma gibi
ağır sorumluluklar yüklemektedir. Aynı zamanda ümmetin toplumsal birliğini ve
korunmasını da vurgulamaktadır.
--------------------------------------------
1 Bakara, 79
2 Biharu’l Envar,
c.2, s.264
3 el-Hayat c.2,
s.344
4 Kenzu’l Ummal, H.
1115
5 Biharu’l Envar,
c.2, s262