"Fatimi Terapi"

GİRİŞ: 18.12.2023 10:46      GÜNCELLEME: 18.12.2023 10:46
Rasthaber - Bismillahirrahmanirrahim

 

İçinde bulunduğumuz Fatimiyye günleri sebebiyle öncelikle siz değerli okuyuculara tesliyet arz ediyoruz. Dünyanın ilahi bir bakış açısıyla ruh sağlığını anlamlandırmaya ihtiyacı olduğu böylesi bir dönemde, Hz. Fatıma (s.a)'nın rehberliğinde bir psikolojik değerlendirmeyi ilginize sunuyoruz.

 

 

Klinik Psikolog Masoud Janbozorgi:

 

Hz. Fatıma (a.s) hasta yatağında yatarken Medineli kadınlar ziyaretine gelip ona nasıl olduğunu sordular. Ve Hz. Fatıma eşsiz hutbesini orada verdi. Bu hutbenin içinde birçok ruhsal ve toplumsal sistemimizin nasıllığını fark edeceğimiz kısımlar bulunmakta.

 

Öncelikle şunu ifade etmeliyiz.

Ruhsal yapımızın temelini "tevhid/teklik" oluşturur. Tevhid sistemimiz, tevhidi bakışımız zarar gördüğünde, sistemimiz hastalanıyor demektir. Bu sistem zarar görmeye ve dünyaya, kendimize tevhidi (tek) değil çoğulcu gözle bakmaya başladığımızda yavaş yavaş sistemimiz hastalanmaya başlıyor.

 

Bu hastalık varsayımlarımıza, dünyayı anlamlandırma şeklimize ve nihayetinde davranışlarımıza kadar sirayet ediyor. Örnek verecek olursak: Havaya bakıyoruz ve "kara bulutlar gelmeye başlıyor, demek ki yağmur yağacak" diye düşünüyoruz ve bu düşüncemizin etkisiyle kendimi yağmurdan koruyacak bir yer arayışına giriyoruz. Ancak zihin dünyamız zarar gördüğünde bu varsayımı yapmakta ve bu varsayımın devamında gerçekleşen davranışı yerine getirmek de artık zorlanıyoruz.

 

Nasıl ki bedenimiz hasta olduğunda bir hekime ihtiyaç duyuyorsak, böylesi zamanlarda ruhsal dünyamızın da bir cerraha ihtiyacı olur. Hz. Fatıma (s.a) Peygamber'den (s.a.a) sonra toplumun cerrahı olma görevini üstlendi. Hutbe ve söylemleriyle toplumun ve bireylerin hasta olan kısımlarının farkındalığını oluşturmak için çaba sarf etti. Ama bazen ruh dünyamızın hastalıkları öyle bir noktaya gelir ki artık kişiler hastalıklarına alışır ve hasta olduklarını fark etmezler.

 

Hz. Fatıma (s.a) hasta yatağında yatarken Medine'nin kadınları geliyor ve Peygamber'in gözünün nurunun halini soruyorlar. Fatıma (s.a) şöyle başlıyor:

 

"Allah'a ant olsun ki, dünyanızı sevmediğim ve erkeklerinize darıldığım halde sabahladım."

 

Hz. Fatıma (s.a) hutbesine devam ediyor. Ben bugün bu hutbenin özellikle ruhsal/toplumsal sistemimize dair derin anlamlar içeren şu kısmını almak istiyorum:

 

لَیْتَ شِعْرِى؟ اِلى اَىِّ سِناد استَنَدُوا؟ وَ عَلَى اَىِّ عِماد اعتَمَدُوا؟ وَ بِاَیَّةِ عُرْوَة تَمَسَّکُوا؟ وَ عَلى اَیَّةِ ذُرّیَّة اَقْدِمُوا وَ احتَنَکُوا؟

 

"Ah bir bilsem bunların hangi dayanağa dayandıklarını da isnat ettiklerini ve hangi vesileye sarıldıklarını! Evlatlarımın aleyhine kimlerin teşebbüste bulunduğunu, galip geldiğini ve onları yok ettiğini bir bilsem! Ne de kötü dost ve yaver! “Zalimler için ne de kötü bir değiştirmedir bu.”

 

Bu cümlede 5 kelime öne çıkıyor:

 

 

1- استَنَدُ / (citation-referans)

 

Hz. Fatıma kadınlara şunu soruyor: Hangi dayanağa dayanarak bu işi yaptınız? Bu yaptığınız işin referansı, temeli nereden geliyor hiç düşündünüz mü? Davranışlarınızın kaynaklığını ne oluşturuyor?

 

Yani kendimize şöyle sorabiliriz, davranışımızın ve inancımızın kaynağı, nereden, kimden, hangi ideolojiden geliyor? O kaynağın ne olduğunu düşünün. Hz. Fatıma, Medine’nin kadınlarına kurumaya yüz tutmuş, yanlış kaynaklardan referans aldıklarını anlatmaya çalışıyor. "Resul'ün her ortamda dile getirdiği Allah'ın seçtiği masum kaynağı bırakıp hangi kaynakların peşine düşüyorsunuz?" diye soruyor.

 

Kaynağınız ilahi mi? Düşünce ve davranışlarımıza kaynaklık oluşturan bu referansları biz insanlar bazen diğer insanlardan bazen ise kendi kötü tecrübelerimizden alıyoruz. Kötü tecrübelerimizi sürekli referans kaynağı olarak kullanıp davranışlarımız üzerinde etki bırakıyoruz.

 

Bu sebepten dolayı Hz. Fatıma sürekli asıl kaynağı gösteren sorular soruyordu, o asıl kaynaktan referanslar getiriyordu. Şöyle diyordu: " Resullah henüz yeni aranızdan ayrıldı, ne buyurduğunu unuttunuz mu? Aklımıza gelmiyor mu Resul'ün sünneti? Referansınız ne? İlahi olan mı yoksa kendi nefsiniz mi?"

 

2- اعتَمَدُ / (trust-güven)

 

Sonra ikinci kısma geliyor. Aldığınız bu kaynaklıktan, referanstan sonra sırtınızı kime dayadınız? Kime dayanıyor, kime güveniyor, sırtınızı neye yaslıyorsunuz? Bu yaslandığınız bina ne kadar sağlam, bir küçük deprem ile yıkılan bir bina mı, bir rüzgarla darmaduman olan bir yapı mı Güven duyduğunuz şey/kişi nedir/kimdir?

 

Yani kendimize şöyle sorabiliriz, kaynağım ilahi olandan uzaklaştıkça güvenip dayandığım şeyler ne oluyor? Para, kendimiz. Bunlara güvendikçe de dayandığımız sütunlar birer birer yıkılıyor.

 

3-تَمَسَّکُ / (stick- Birleşme)

 

Ve 3. Aşama. Referans aldığınız, sırtınızı dayadığınız şey/kişi her kim ise bu belirlediğiniz referans ve sırtınızı dayadığınız binaların size verdiği bilgiler, ilimler nedir? Bunu unutmayın referansınız ne ise ve güven duyup yaslandığınız bina her ne ise elde ettiğiniz bilgiler, zihin dünyanızın inandıkları o kaynaktan gelecektir. Varsayımlarımı ve temel olarak dünyaya baktığım penceremi oluşturduğum bilgiler 1. Ve 2. Aşamadan geliyor. Ve ben bu bilgilerle birleşiyorum, içime alıyorum, öyle düşünüyorum.

 

4- تقدم / (priority - öncelik)

 

Zihin dünyanızın kaynaklığını aldığınız, güvenip bilgileri elde ettiğiniz her ne ise artık hayatınızın öncelik sıralaması da ona göre belirlenecek. Her neyi kaynak almışsanız sizin hayatınızın seyrini, gündelik hayatınızdaki önceliklerini de bu kaynak belirleyecek.

 

İlahi kaynaklık ve ilahi güven kaynaklarından uzaklaştıkça artık önceliklerim birbirine giriyor. Artık bütün günümü televizyon karşısında, internette geçirebiliyor asıl önemli işlerimi arka plana atabiliyorum. Güvendiğim, dayandığım kaynak benim davranışlarımı, gün içerisindeki sürekli uğraştığım şeyleri belirliyor.

 

5- تسلیم / Teslim (give up- teslimiyet)

 

Artık aldığınız referans ve dayandığınız güven her ne ise öncelikleriniz ona göre oluşuyor ve davranışlarınız bu seyirde ilerliyor. Artık bir alışkanlık şeklinde her gün tekrar ediyorum. İlahi olmayan kaynaklara yaslanarak artık onlara teslim oluyorum, bakışımı, varsayımlarımı ve nihayetinde davranışlarımı etkisi altına alıyor. Saatlerim o kaynağın belirlediği önceliklerle geçiyor ve ben artık irademi, özgürlüğümü kaybediyorum.

 

Sonrasında günümüzde yaşadığımız vesveseler.. Bunu bilmeliyiz ki ruhsal ve toplumsal sağlığımızın temelini bu bahsini ettiğimiz kısımlar oluşturuyor:

 

1- استَنَدُ / istened (citation-referans) :

 

Neyi kaynak aldığımız?

 

2- اعتَمَدُ /itimad (trust-güven):

 

Neye ve kime dayandığımız?

 

3-تَمَسَّکُ / Temessuk

(stick- Yapışma):

 

Dayanılan kaynaktan gelen ve zihin dünyanı oluşturan bilgilerimiz

 

4- تقدم /Tegeddum (priority - öncelik):

 

Bu kaynaklık ve bilgilerin sonucunda hayatındaki öncelik seçimlerimiz ve davranışlarımız

 

5- تسلیم / Teslim (give up- teslimiyet):

 

Ve son aşama, dayandığın kaynaktan elde ettiğin bilgilerle hayatımızı şekillendirdiğimiz, davranışlarımı yönlendirdiğimiz ve teslim olduğumuz aşama.

 

 

 

 

*Hz. Fatıma (s.a)'nın hutbesinin tamamına ulaşmak için:

https://tr.abna24.com/story/928270

YORUMLAR

REKLAM