İhlas, bir işin yüzde yüz Allah
için olmasıdır. Hatta eğer yüzde birlik ya da daha az bir kısmı Allah’tan
başkası için olursa, ibadet batıl olur.
〉〉 Eğer namazı
Allah’tan başkası için kılarsak, örneğin öyle bir yerde durmayı tercih ederiz
ki insanlar bizi görsün ya da kameralar bizi çekebilsin.
〉〉 Eğer ibadet
zamanını Allah’tan başka birisi için seçersek, insanların ilgisini çekebilmek
adına namazı ilk vakitte kılarız.
〉〉 Eğer kılacağımız
namaz, kıyafet ve şeklimiz Allah’tan başkası için olursa örneğin üzerimize bir
cübbe atarsak, boynumuzu biraz eğersek, sesimizde bir değişiklik yaparsak ve
Allah’ın rızasını kazanmaktan öte başka bir hedefimiz olursa bu şartlarda namaz
batıldır ve riyakârlıktan dolayı da günah da işlemiş oluruz.
〉〉 Diğer bir
ifadeyle ihlas; meyil ve nefsani istekleri, düzeni ve siyasi yönelişleri, kimi
şahısların isteklerini dikkate almadan sadece ve sadece Allah’ın emrini,
itaatini ve ilahi vazifeyi içtenlikle yerine getirme niyetidir.
Doğrusu ihlasa ulaşmak, ilahi
yardım olmadan mümkün değildir. Kur’an Lokman suresinin 32. ayetinde şöyle
buyurur: “Onları, (denizde) bir dalga gölgelikler gibi kapladığında, dini
Allah’a has kılarak O’na yalvarırlar.
Allah, onları
kurtarıp karaya çıkarınca, onlardan bir kısmı orta yolu tutar. Bizim
ayetlerimizi ise ancak iyilik bilmez ve nankör olanlar inkâr eder.”