Mescid, Müslümanların önemli
toplumsal ve ibadi karargâhlarındandır. Öyleyse hem mescid ehli salih ve temiz,
hem de programları eğitici ve terbiye edici olmalıdır. Beri taraftan mescidin
bütçesi hem helal ve meşru olmalı; hem de mescid sakinleri takva ehli ve ihsan
edenlerden olmalıdırlar. Aksine mescidleri yapanlar zorba ve sultanlar, namaz
kıldıranlar az tahsilli ve korkak, mescidin hizmetlileri de üşengeç olurlarsa
tabii olarak mescidler asli hedefleri olan manevi tekamülden uzak
kalacaklardır.
Merhum Feyz-i Kaşani’nin ‘Tefsir-i
Safi’de de dediği üzere mescidlerin tamiri tüm onarılmalar, halıların
temizlenmesi, aydınlatılması, tedris ve tebliği kapsamaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle
buyurmuştur: “Her kimin mescide gidip geldiğini görürseniz, onun imanına şahitlik
ediniz.” 1 Hadislerde mescide gitme alışkanlığı olan kimseler hakkında bir çok
kazanımlar nakledilmiştir. Onlardan bazıları şöyledir: Din kardeşi ve dostun
bulunması; faydalı bilgilerden haberdar olunması; irşad olması ve günahlardan
kaçınması; İlahi nimet ve rahmeti kazanması. 2
İman, amelden ayrı bir şey
değildir. ‘İman edin… namazı ikame edin’ gibi… Namazın, zekâttan ayrı olmadığı
gibi… ‘namazı ikame edin ve zekâtı verin…’ Ve mescidler inkılaptan ayrı
değildir: ‘Mescidler Allah içindir…’
--------------------------------------------
1 Tefsir-u Durru’l
Mensur
2 Vesail’uş Şia ve
Tefsir-u Durru’l Mensur