Basın açıklamasını Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç okudu.
Okunan basın açıklamasının tam metni şu şekildedir: Bismillahirrahmanirrahim. Aziz halkımız ve kıymetli basın mensupları! Bilindiği gibi yaklaşık 5 aydır Gazze’de tüm
dünyanın gözleri önünde bir soykırım yaşanıyor. Siyonist İsrail; büyük şeytan
ABD ve batılı devletlerin desteğiyle çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 30
binden fazla Gazzeli kardeşimizi hunharca katletti ve katletmeye de devam
ediyor. Hastaneler, alt yapı tesisleri ve fırınlar vuruluyor. Yüzbinlerce
Müslüman başını sokacak bir çadır bile bulamıyor. Korsan İsrail Gazzeli
Müslümanları saldırı, hastalık ve açlıktan oluşan ölüm üçgenine hapsetti.
Gazze’de şu anda 17 bin çocuk yetim ve öksüz. 11 bin yaralının durumu ağır. 10
bin kanser hastasının ve 60 bin hamile kadının hayatı tehlikede. Büyük şeytan
ABD, Gazze’deki Dünya Gıda Programı’nın faaliyetlerini askıya aldırttı. 360 bin
konut Siyonist rejimin saldırıları sonucu yıkıldı. Öte yandan İnsan Hakları Yüksek
Komiserliği’nin yayınladığı raporlara göre, siyonist askerler Filistinli kadın
ve kızlara burada söylemekten haya ettiğimiz insanlık dışı muamelelerde
bulunmakta ve beyaz bayrak taşıyan sivilleri keskin nişancılar vasıtasıyla
katletmektedir.
Bu küçücük kara parçasına sıkışıp kalan 2 milyon 200 bin
Gazzeli kardeşimiz ölümün yanında açlık ve salgın hastalıklarla da
pençeleşmektedir. Zalim İsrail, bu mazlum kardeşlerimize karşı açlığı da bir
silah olarak kullanmaktadır. Özellikle Gazze’nin kuzeyindeki bölgelerde artık
açlıktan ölümler başlamıştır. Kuzeyde 700 bin Müslüman yardım ulaşmaması
nedeniyle ölümle yüz yüzedir. Hayvanlar bile aç kaldıkları için, şehit olan
kardeşlerimizin etini yemektedir. Ateşkes ilan edilse bile Ağustos’a kadar 12
bin kişinin salgın, hastalık ve yaralanmalardan dolayı öleceği öngörülmektedir.
Tüm dünya devletlerinin liderleri ise bu içler acısı durumu sadece izlemekle
yetinmektedir. Özellikle Gazze’nin tek umut kapısı olan Refah sınır kapısı hala
kapalıdır. Maalesef Mısır yönetimi bu konuya duyarsız kalmakta ve soykırıma
ortak olmaktadır. Mısır hükümeti, Gazze’ye yardım götürmek isteyen binlerce
tırı Refah kapısında aylardır bekletmektedir. 2 milyon 200 bin Gazzeli
Müslümanın çok acil gıda, su, ilaç ve yakıta ihtiyacı vardır. BM’nin acil
yardım çağrılarına tüm dünya kulak tıkamaktadır. Bu arada Refah bölgesine sıkışan yüzbinler,
katliam tehlikesiyle karşı karşıyadır. Mübarek Ramazan ayının yaklaştığı bu
günlerde ırkçı İsrail Refah bölgesine saldırı hazırlığında olduğunu
duyurmuştur. Katil Netanyahu açlık, cinayet ve soykırım politikasını
sürdüreceğini deklare etmektedir.
Ateşkes görüşmeleri ise, ABD’nin himayesi altındaki
Netanyahu hükümeti tarafından sürekli olarak sabote edilmektedir. Netanyahu
koltuğunu korumanın peşindedir. Siyonist halka yalan söylemektedir. Anlaşma
konusunda ciddi değildir. Hamas’ı yok etmek istemektedir. İşgalci İsrail
Gazze’den geri çekilmeyeceğini ve esirleri serbest bırakmayacağını ilan
etmiştir. Hatta Ramazan ayında Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girişini
yasaklayacağını açıklayarak gerilimi daha da tırmandırmaktadır. Bu arada Yemen Ensarullah Hareketinin
Kızıldeniz’i gasıp İsrail’e dar etmesinin ardından siyonistlerin ihtiyacı olan
ürünler Hindistan’dan kalkan gemiler aracılığıyla Birleşik Arap Emirlikleri’ne
geliyor, buradan Suud ve Ürdün üzerinden karayoluyla korsan İsrail’e
ulaştırılıyor. Bu yola Dubai-Hayfa hattı deniyor. Maalesef BAE, Suudi Arabistan
ve Ürdün siyonistlere bu karayolunu açarak Gazzeli Müslümanların katledilmesine
ortak oluyor. Bu işbirlikçi Arap krallıklarını şiddetle lanetliyoruz. Siyonistlerin bu saldırganlığı karşısında
Hamas, İslami Cihad ve diğer direniş grupları Gazze’yi kanlarının son damlasına
kadar savunmakta kararlıdır. Onların bu şanlı direnişine Lübnan Hizbullahı,
Yemen Ensarullahı ve Irak İslami Direnişi düzenledikleri askeri operasyonlarla
destek vermektedir. Biz Ankara’dan Hamas’ı, İslami Cihad’ı, Lübnan
Hizbullahı’nı, Yemen Ensarullahı’nı ve Irak İslami Direnişi’ni selamlıyoruz.
Sonuna kadar Direniş Cephesi’nin yanındayız. Onlarla iftihar ediyoruz. Biz, direniş sayesinde korsan İsrail
rejiminin çok yakında tarihin çöplüğüne atılacağına ve Kudüs ve Mescid-i
Aksa’mızın özgürlüğüne kavuşacağına inanıyoruz.
Başta Türkiye ve Mısır olmak üzere tüm İslam ülkelerinin
yöneticilerinden gasıp israil ile her türlü ilişkiyi kesmelerini talep
ediyoruz. Azerbaycan’dan Bakü-Ceyhan
boru hattı üzerinden ve Kuzey Irak’tan limanlarımıza gelen petrolün siyonist
İsrail’e sevkiyatı bir an önce durdurulmalıdır, İncirlik ve Kürecik üsleri
derhal kapatılmalı, Antalya, Mersin, Kocaeli ve İskenderun limanlarından
işgalci İsrail’e gıda ve meyve-sebze ihracatı sonlandırılmalıdır. Hükümet için artık icraata geçme vaktidir.
Türkiye Yemen ve Malezya’yı örnek almalıdır. Filistin davasına ihanet etmekten
vazgeçmelidir. Mısır yönetimi de Refah
kapısını hemen açmalı ve Gazzeli kardeşlerine karşı tarihi sorumluluğunu yerine
getirmelidir.
FİLİSTİN’E DESTEK İNİSİYATİFİ
kudusgunu