Barselona’dan İsrail’e doğru yola çıkan ve 9 Haziran’da
Mersin Limanı’na demirleyen yük gemisi "Vela", sadece gıda taşımıyor.
İsrail’in savaş suçlarında doğrudan rol oynayan silah şirketi Elbit’e çelik
tedarik ediyor.
İki yıldan uzun süredir İsrail’in askeri lojistik
devlerinden ZIM adına çalışan gemiye Türkiye limanlarını açtı.
İtirazlara ve eylemlere karşı açıklama yapan Saray, gemideki
yükün küçük bir bölümüne ilişkin bilgi paylaştı. Transit yükte ne olduğu ve bu
yükün nereye gittiğinden bahsedilmedi.
Bu sırada Mersin'den ayrılan gemi Aşdod yolunu tuttu.
4 Haziran’da Barselona’dan İsrail’in Aşdod Limanı’na doğru
yola çıkan gemi, 9 Haziran'da Mersin Limanı’na demirledi.
Geminin İsrail merkezli silah şirketi Elbit'e bağlı IMI
isimli firmaya çelik taşıdığı biliniyor.
Vela’nın sahibi Yunanistan merkezli Holler Shipping,
işletmecisi ise yine Yunanistan merkezli Costamare Shipping. Ancak Costamare,
gemiyi günlük 91 bin dolar karşılığında İsrail'in uluslararası gemi nakliye
şirketi ZIM'e kiralamış durumda. Gemi 2023'ün Nisan ayından bu yana ZIM adına
taşıma yapıyor.
Savaş suçlusu ZIM, Gazze'ye yönelik soykırıma varan
saldırılar başladıktan 1 gün sonra yaptığı açıklamada "Şirketin önceliği
İsrail devleti ve ordusudur" demişti.
Vela, bu nedenle daha önce Avustralya’da liman işçileri
tarafından protesto edilmiş, işçiler ZIM'in konteynerlerini yüklemeyi
reddetmişti.
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul ve Mersin Şubeleri Vela
gemisi ve ZIM gibi taşıyıcı firmaları, yöneticileri ve sevkiyata izin veren
kamu görevlileri hakkında “insanlığa karşı suç”, “soykırım” ve “savaş suçlarına
iştirak” suçlarından suç duyurusunda bulundu. Gemiye ve taşıdığı yüke el
konulması istendi.
Filistin Eylem Komitesi, İsrail'e tam ambargo uygulanması
talebiyle İstanbul'da basın açıklaması yaptı.
Ayrıca 5 kişilik bir grup, ZIM'in Türkiye temsilcisi Belstar
Denizcilik'in İstanbul'daki ofisinde eylem düzenlediği için gözaltına alındı.
Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca
Albanese de X hesabından dün yaptığı paylaşımda, siyasi iktidara seslendi.
Albanese, “Türk yetkilileri bu geminin ve yasa dışı kargosunun İsrail'e
ulaşmasını engellemeye çağırıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi geminin taşıdığı yüke ait bilgiler paylaştı.
Gemiden tahliye edilen 461 konteynerin 241'i dolu, 220'sinin
boş olduğu, dolu konteynerlerde çelik veya askeri amaçlı malzeme bulunmadığı,
Türkiye'den yüklenen 33 konteynerin çoğunun gıda maddelerinden oluştuğu ve
alıcısının "Filistin" olduğu belirtildi.
Ayrıca gemideki 1570 konteynerin transit yük olduğu ve
"başka ülkelere" gideceği kaydedildi. Bu konteynerlerin içeriğine
ilişkin herhangi bir bilgi paylaşılmadı, alıcı ülkelerin hangileri olduğu
açıklanmadı. Geminin seyir kaydında varış noktasının İsrail'in Aşdod Limanı
olduğu yazıyor.
Öte yandan İletişim Başkanlığı'nın açıklaması,
"Filistin" adı altında İsrail'e ticaretin sürdüğü yönündeki şüpheleri
bir kez daha gündeme getirdi.
Geçtiğimiz ay Birleşmiş Milletler Ticaret Veritabanı’nda
İsrail’in açıkladığı verilerle Türkiye’nin kayıtları arasında 1,3 milyar
dolarlık fark tespit edilmişti.
İsrail'e ihracatın Filistin postunda sürdüğünü aylardır
reddeden Ticaret Bakanlığı, farkın İsrail'in "hatalı" verilerinden
kaynaklandığını öne sürmüştü. Ancak söz konusu fark, dolaylı yoldan sürdüğü tahmin
edilen ticaret tutarıyla paralellik gösteriyordu.
Geçen yıl İsrail'e ihracatın durdurulması yönündeki kararının ardından eş zamanlı olarak Filistin'e ihracat astronomik oradan artmıştı. Filistin'e gönderilen malların çimento ve çelik gibi İsrail'e en çok ihraç edilen ürünler olması dikkat çekmişti. Filistin bölgesine giden tüm malların İsrail gümrüklerinden ve limanlarından geçmek zorunda oluşu da şüpheyi artırmıştı/sol