“ÜÇ DÖNEM SÖZÜNE UYMADI”
Babacan, Erdoğan’ın AK Parti’nin kurulduğu dönemde dile
getirdiği “üç dönem kuralı”na atıfta bulunarak, bu sözün 2014 yılında ihlal
edildiğini savundu. "Benim siyasete beraber başladığım, AK Parti'nin
kurucusu olduğum dönemde Erdoğan, 'Üç dönem kuralımız var' diyordu. Üç dönemden
fazlası lider sultasıdır diyordu. Bu, kendi ifadesidir. 2014’te Sayın
Erdoğan’ın üç dönemi doldu. 2014’ten sonraki her görev yılı, 2001’deki
akitleşmeye aykırıdır” diyen Babacan, bu durumu siyasi etik ve liderlik
anlayışı açısından eleştirdi.
“GÜÇ ZEHİRLENMESİ VE YOZLAŞMA YAŞANIYOR”
Babacan, Erdoğan’ın uzun süredir iktidarda olmasının
"güç zehirlenmesi" yarattığını ve bunun devlet yönetimini olumsuz
etkilediğini belirtti. “Devlet gücünü uzun süre kullanmak güç zehirlenmesine
yol açıyor. Mutlak güç, mutlaka yozlaştırıyor” diyen Babacan, bu durumun
Türkiye’nin adalet, hukuk ve ekonomi gibi temel alanlarında ciddi sorunlar
yarattığını ifade etti.
“2014’TE BIRAKMALIYDI”
Babacan, Erdoğan’ın liderlik süresinin 2014 yılında son
bulması gerektiğini dile getirerek, “Keşke 2014’te görevini bırakıp emekli
olsaydı” dedi. Erdoğan’ın görev süresinin uzamasının Türkiye’deki sorunları
derinleştirdiğini savunan Babacan, mevcut sistemin verimsizliğine dikkat çekti:
“Son 10 yıldır bu ülke kötüye kötüye gidiyor. Yeter artık. Bu, yönetim ilkeleri
açısından da, tarihi gerçekler açısından da doğru değil.”
“TÜRKİYE’NİN YENİ BİR ANLAYIŞA İHTİYACI VAR”
Babacan, Türkiye’nin artık yeni nesillere ve yeni bir
yönetim anlayışına geçiş yapması gerektiğini vurguladı. “Sayın Erdoğan’ın makul
bir geçiş süreciyle yeni nesillere ülkeyi bırakmasının hazırlığını yapması
lazım” diyen Babacan, bunun hem Türkiye’nin geleceği hem de siyasal istikrar
açısından kritik bir adım olduğunu ifade etti.
“ERKEN SEÇİM KAÇINILMAZ”
Babacan, Erdoğan’ın mevcut durumda ülkeyi yönetmeye devam
etmesinin Türkiye’nin sorunlarını daha da derinleştireceğini belirterek, erken
seçim çağrısında bulundu. “Erdoğan artık bir Putin kaldım diyor. Bu, Türkiye’de
bir sorun olduğunu gösteriyor. Her şey yolunda olsa bu sözlere gerek kalmazdı”
diyerek, siyasi bir değişimin gerekliliğini vurguladı.
“SON 7 YIL BAŞARISIZLIKLA GEÇTİ”
Babacan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’ye
zarar verdiğini savunarak, son 7 yılda ülkenin adalet, ekonomi ve hukuk
alanlarında daha da kötüye gittiğini belirtti. “Eğer 7 yılda ülke bambaşka bir
seviyeye gelmiş, adaletin ve hukukun olduğu, ekonominin parladığı bir Türkiye
olsaydı, bunu anlayabilirdik. Ama öyle bir şey yok” dedi.
BABACAN’IN MESAJI: “ARTIK VEDA ZAMANI”
Babacan, Erdoğan’ın artık emekli olması gerektiğini
belirterek, “Türkiye’nin liderlikte devri daim anlayışına ihtiyacı var. Yeni
nesillerin önünün açılması için Erdoğan’ın makul bir geçiş süreciyle görevden
ayrılması, hem kendisi hem de ülke için en doğru karar olacaktır” dedi.
"EMEVÎ CAMİİ’NDE NAMAZ KILDIM AMA ŞU AN ÖNCELİK İÇ
GÜVENLİK"
Suriye'deki gelişmelere de değinen Babacan, “Ben Emevî
Camii’nde namaz kıldım. Suriye’deki iç karışıklık başlamadan önce Dışişleri
Bakanlığı döneminde detaylı bir bölge turu yaptım. O kapsamda Şam’a gittim,
orada kıldım. Ne zaman şartlar normalleşirse Emevî Camii’nde namaz kılınır. Bu
sembolik bir ifade haline geldi. Şu andaki öncelik Suriye’deki iç güvenliğin
sağlanması. Siviller için can emniyetinin sağlanması… Bu geçiş dönemleri çok
risklidir. Çünkü karşılıklı rövanşist hisler vardır, intikam duyguları olabilir.
Şam’da farklı etnik grupları mezhepler var. Diğer şehirler de öyle… Dolayısıyla
olabilecek fevri olayların da önlenmesi lazım.” şeklinde konuştu.
"ZAFER SARHOŞLUĞUNA GİRİLMESİN"
Babacan'ın konuyla ilgili açıklamalarının devamı şu şekilde:
"Rejimin devrilmesi, çökmesi çok önemli. Ama böyle bir
zafer sarhoşluğuna girmemek lazım.
Ben şu andaki bu tabloya bakıyorum. Biraz zafer sarhoşluğu
var. Allah korusun tarihimizde çok örneği vardır. İslam tarihinde çok örneği
vardır.
Böyle erken zafer sarhoşluğu hata yaptırır ve büyük
yenilgileri arkasından getirir. Sevinelim ama sevincimiz kursağımızda kalmasın.
Çok dikkat etmek gerekiyor. Ve adım adım izlemek gerekiyor. Keşke, keşke
diyorum Türkiye daha itibarlı bir aktör olabilseydi. Keşke Türkiye sözüne daha
çok güvenilen bir aktör olabilseydi."