Görür, "Kentsel dönüşüm çalışmaları genellikle deprem
odaklı değil ve operasyonda halk da pek yok. Çevre, koşulları itibariyle
depreme hazır değil" dedi.
Kentin tüm bileşenlerinyle hazırlık yapılması gerektiğini
belirten Görür, "Deprem öncesinde yönetim deprem tehlike analizini, risk
yönetimi analizini ve afet yönetimi çalışmalarını yaparak hazır olmalıdır.
Deprem sonrasında da afeti en etkin şekilde yönetmelidir. Halk depremi nasıl
karşılaması konusunda bilinçlendirilmelidir" şeklinde konuştu.
'Kentin tüm altyapısı deprem dirençli hale getirilmeli'
Görür açıklamaları şöyle:
"Kentin tüm altyapısı (yol, köprü, tünel, baraj,
kanalizasyon, su, doğalgaz şebekeleri vb. deprem öncesi elden geçirilmeli ve
deprem dirençli hale getirilmelidir. Deprem sonrası bu yapılar hızla kontrol
edilip tamir edilmelidir. Kentteki yapı stoku en riskli yerlerden başlayarak
elden geçirilmeli, deprem dirençsiz olanlar güvenli hale getirilmelidir. Bu
işin içinde halk da olmalı, onlara uzun süreli ve düşük faizli kredi sağlanarak
teşvik edilmelidir. Benzer tarama deprem sonrası yapılmalı ve binalar
güçlendirilmelidir.
Depremin aynı zamanda bir çevre felaketine dönüşmemesi için
deprem molozlarının nasıl ve nereye döküleceği ve geri kazanım için ne
yapılacağı önceden planlanmalıdır. Bunların bertarafı için akarsu, göl ve
denizler asla düşünülmemelidir. Tehlikeli atıkların depremde çevreye
saçılmaması için deprem öncesi önlem alınmalıdır. Beklenen deprem Marmara
Bölgesi'ni ekonomik açıdan devre dışı bırakabilir. Bu da tüm ülkenin krize girmesi
demektir. Tüm iş dünyası ekip ve ekipmanlarını deprem güvenli hale getirmeli ve
devre dışı kalmamak için önlem almalıdır."