Saadet Partisi Lideri Sisi ve Esad Üzerinden Erdoğan’a Yüklendi

GİRİŞ: 27.11.2022 09:43      GÜNCELLEME: 27.11.2022 09:43
Rasthaber -  Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, TV5’te yayınlanan ‘Gündem Türkiye’ programında gazeteci Mustafa Yılmaz’ın sorularını cevapladı. Karamollaoğlu, Millet İttifakı’nın adayını seçim kararı alındıktan sonra açıklanacağını söylerken, öte yandan adaya ilişkin de kriterlerini kamuoyuna duyurdu.

“TARIM ARAZİSİNİN YÜZDE 10’U KULLANILMIYOR”

Karamollaoğlu, açıklamalarında tarım sektöründe gelinen noktanın içler acısı bir hal aldığının altını çizerek, “Tarım bir numaralı sektördür. Biz tarım ürünleri ile karnımızı doyururuz. Bu bizim için olmazsa olmaz. Eğer biz şu an da Türkiye’de tarım arazisinin yüzde 10’u kullanılmıyor. Yüzde 10 çok büyük bir rakam. Tarıma destekler verilmiyor. Tarım ile ilgilenenler ne yapacağını bilmiyor. Mesela pancar hem hayvancılığı hem de gıdayı ilgilendiriyor. Birkaç tanesi dışında bütün şeker fabrikalarını kapattılar. Ne çiftçi kazanıyor ne besici ne de tüketici. Bu mantığı düşününce maalesef uyguladıkları mantık iflas etmiş durumda. Buna böyle de demiyorum. Bu kadar tutarsızlığı nasıl başarıyorlar. Bu kadar basit bir meseleyi idrak dahi edemiyorlar” ifadelerini kullandı.

EKONOMİDE NE YAPACAKLARINI BİLMİYORLAR

* Ekonomi ile ilgili yaşanan sıkıntılara ilişkin de iktidarın para arayışına da değinen Karamollaoğlu, “Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Parayı nasıl bulacaklarını bilmiyorlar, çünkü kimse bunlara güvenerek borç vermiyor. Türkiye ile olan münasebetlerin düzelmesi için bazı ülkeler para veriyor. Bunu başka yerde bulamazsınız. Siz bir defa ekonomiyi düzeltmek istiyorsanız yapmanız icap eden en önemli husus elinizdeki paraya sahip çıkmak. Yolsuzluk yapılmasına izin vermeyeceksiniz. İsraf etmeyeceksiniz. İsraf dediğim zaman ekonomiye katkı sağlamayacak yatırımları da kastederek söylüyorum.  Sadece sarayda yapılan harcamaları, başka ülkeye giderken koruma ekiplerini götürmesini, birçok uçakla gidilmesini söylemiyorum. Yatırım politikalarında bir israf var. Bütün kaynakları üretken yatırımlara tahsis etmeliyiz. Üretilen mal yoksa ithal edeceğiz, üretilen mal kaliteliyse dışarıya ihraç edeceğiz. Bu kadar basit” dedi.

“KOCA KOCA ADAMLAR EN AĞIR İFADELERİ KULLANIYOR”

Bütçe görüşmeleri sırasında komisyonlarda yaşanan tartışmalara ilişkin de Karamollaoğlu, “Siyasi Ahlak Yasası’nın çıkarılmasına ihtiyaç var. Birisi bana küfrederse benim cevabım şu, ‘bu söz sana ait.’ Birisinin ağzından bir laf çıkıyorsa ve bu ağırsa ancak kendisini tarif eder. Bana küfreden biri kendi nefsine küfrediyor demektir. Peki, idrakten yoksunsa adam ne yapacaksınız. Hakikaten meselelerin Meclis’te konuşulmasını istemiyorlar. İnsanların düşünmesini, rakamlara vakıf olmasını istemiyorlar. Sokak çocuklarının birbirine karşı ifadelerini siz Meclis’te kullanacaksınız. Şaşırıyorum ya. Koca koca adamlar en ağır ifadeleri kullanıyor” eleştirisinde bulundu.

Erbakan’ın Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmaları da hatırlatan Karamollaoğlu, “Farklı partilere mensup insanlar birbirimizin düşmanı değiliz. Sadece ülke meselelerini çözümde farklı metotlar belirliyoruz. Siz parayı faize, betona, inşaata verelim diyorsunuz, biz de diyoruz ki bunlar yapılsa bile sonra yapılsın. Önce ülkemizi kalkındıracak, güçlendirecek insanımıza iş verecek yatırımlara girelim. İhracatımız artsın, ithalatımız azalsın. Zaten bizi biz yapan da budur. Üretim ve teknolojiye dönük yatırımlarla ülkemizi kalkındırmak istiyoruz. Bunu bütün illerimize dağılmasını istiyoruz. Sadece İstanbul ve çevresine değil” dedi.

“BİR TARAFTA SİSİ, BİR TARAFTA BİNALİ YILDIRIM DİYORLARDI”

* Karamollaoğlu, iktidarın yürüttüğü dış politikaya ilişkin de yaptığı değerlendirmelerde şu ifadeleri kullandı: “Hem siz Suriye ile ortak bakanlar kurulu yapacaksınız. Tatile müşterek çıkacaksınız. Sonra birdenbire her şey değişecek, harp ilan edeceksiniz. Bunda bir istikrar olmaz. Sisi’ye en büyük hakaretleri yapacaksınız, sonra da kucaklaşacaksınız. Arabistan ile aramızdaki ihtilaf zirveye çıktı, elçilerimizi çektik. Sonra tekrar kucaklaşma noktasına geleceksiniz. Hepsi geliyor şu anda İsrail ile olan münasebetler ile birlikte mütaala ediyorlar. İsrail’in her noktada dayanışma içinde olduklarını söylemek çok abartı olabilir. Onların tasvip etmediği bir adımı atmıyorlar, atamıyorlar. Geldikleri noktaya dikkat edin. Siz bir ‘tarafta Sisi mi, bir tarafta Binali Yıldırım mı diyeceksiniz’ Benim hafzalam almıyor. Sonra şahsiyetli dış politikadan söz edemezsiniz.”

“SURİYE’DE TAVİZLERİ YİNE BU İKTİDAR VERECEK”

Suriye ile normalleşme adımına ilişkin de Rusya’ya dikkat çeken Karamollaoğlu, “Suriye’de ben geçmişte de söylemiştim. Etkili bir politika belirlemek zor. Çünkü Rusya var. Rusya’nın açık denizlere ihtiyacı var. Suriye limanlarını kullanacak. Bu gerçekleşiyor. Rusya’dan dolayı da ABD bir noktaya geldi ama Rusya ile çatışmaya girmedi ama kendi adına çatışacak ekipler oluşturdu. Şimdi Esad zor durumda. Bundan kurtulabilmek için Türkiye ile münasebetlerini mecburen düzeltecek. Ancak bu nasıl olur. Orda birçok soru işareti var. Çünkü Esad, Suriye’nin bütünlüğünü korumaya çalışacak. Amerika bir taraftan PYD’lileri destekliyor, onlarla beraber adeta devlet içinde devlet kurmaya çalışıyor. Öte yanda Rusya var. O da bölgelerini terk etmiyor. Esad ile bir noktaya gelinecek. Ben şunları yaptım diyerek tavizleri yine bu iktidar verecek” uyarısını yaptı.

“ADAYDA ARANAN EN ÖNEMLİ ÖZELLİK GÜVENİRLİLİK”

* Karamollaoğlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayına ilişkin ise kriterler getirdi. Adaya ilişkin bir çerçeve çizen Karamollaoğlu, “Öncelikle güvenirlilik. Sözüne güvenilecek. Yani vaat edecek, o vaadinde duracak. Biz değişikliğin nasıl olacağını şimdiden cumhurbaşkanının inisiyatifine bırakmıyoruz. İlan edilirken altı partinin genel başkanları ile bir deklarasyonumuz olacak. Onun da kabul edeceği bu prensipler dahilinde çalışma yapacağını taahhüt edecek. Seçilecek kişi isterse aynı yetkileri kullanabilir. ‘Hayır istişare ile karar alacağını deklare et. Bu metni de kabul et’ diyoruz. Bu nihayet cumhurbaşkanı adayının vereceği bir sözdür. Güvenirlilik en önemli meseledir. Verdiği sözde duracak, haksızlık yapmayacak. Kafama göre giderim diye bir mantığa da girmeyecek” dedi.

“Adayda aranan en önemli özellik güvenilirlilik”

* “GÜVENİLİRLİLİK en önemli meseledir. Verdiği sözde duracak, haksızlık yapmayacak. Kafama göre giderim diye bir mantığa da girmeyecek.”

“Ekonomide ne yapacaklarını bilmiyorlar”

* “Ekonomide ne yapacaklarını bilmiyorlar. Parayı nasıl bulacaklarını bilmiyorlar, çünkü kimse bunlara güvenerek borç vermiyor.”

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM