ABD'nin 'ilkesiz' olduğunu ve 'çıkarlarına göre hareket
ettiğini' vurgulayan Dilipak şunları söyledi:
"Trump’ın ipiyle kuyuya inilmez. ABD’ye güven olmaz.
Tuzak kurar. İçimizden birileri ABD ile kol kola. Bunu bilelim ve ona göre
hareket edelim. ABD ikili oynar. İlkesi yok çıkarı var. Vefası da yok. Siyaset
güven müessesesi değildir. Denetim yoksa bütün ihtimaller hesaplanmamışsa, her
şey yolunda gidermiş gibi gözükürken, bir an gelir gol yersiniz."
"Bölgedeki varlığını krize borçlu olan bir ülkenin başı
ile ne konuşacağız?" diyen Dilipak ayrıca, ABD'nin Ortadoğu'daki varlığını
krize borçlu olduğunu söyledi ve Türkiye'nin ABD ile görmesinin 'Dostlar
alışverişte görsün' şeklinde algılanarak güven krizine yol açacağını iddia
etti:
"Sahi Trump ile teröre karşı ne konuşacağız. Krizden
beslenen, bölgedeki varlığını krize borçlu olan, bunun için terör örgütlerini
örgütleyen, eğiten, donatan bir ülkenin başı ile ne konuşacağız. PKK, PYD’ye
arka çıkanlar FETÖ’ye, BÇG’ye arka çıkan, onları örgütleyen, destekleyen güç
değil mi! Teröre karşı bu kadar sert tepkiler verirken bu terör baronları ile
en yüksek seviyede görüşmenin mantığı ne! Bu sorunun bugüne kadar büyüyerek
devam etmesinin asıl sebebi bu değil mi! 'Dostlar alışverişte görsün' kabilinden
bir iş olarak anlaşılacak yaklaşımlar toplumda umutsuzluktan öte ciddi bir
güven krizine sebeb olabilir. Toplum söz değil icraat görmek istiyor. Sözlerin
büyüklüğü ile işe yansıyan boyutu arasındaki fark kadar umutsuzluk üretilir. Bu
da siyasette giderek artan bir güven krizine sebeb olur.