Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın rüşvet alan 4 bakanı Yüce Divan'a
gönderirse kendisinin de yargılanacağı konusunda tehdit edildiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Hem seçime hem iktidara hazırız. Kişinin
kimliği, inancı, yaşam tarzı başımızın üstüne. Ben o insanların tamamının
sorunlarına talibim. Dostlarımızla birlikte yapacağız. Türkiye, bizim
insanlarımız bunu hak etmiyor. Böyle bir ortamda yaşanmaz. Bu ortamı
bitireceğiz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Erdoğan Bayraktar daha önce de benzer açıklamalar yaptı. Rüşvet
alan 3 bakanın görev değişimi yapıldı, Erdoğan Bayraktar görevden alındı. Olayın Yüce Divan'a gitmesi gerekirken göndermediler.
Olayı kapattılar. Bir internet sitesinde yapılan söyleşiden sonra olay büyüdü.
Söylediği yıllar önce söylediğinden farklı değil. Rüşvet var ortada. Olayın
gündeme gelmesi Erdoğan'ın hala sessizliğini koruması. Cemil Çiçek'in
"Evet onların Yüce Divan'a gitmesi gerekirdi" demesi doğru bir ifade.
Erdoğan Bayraktar,
"Beni niye 3 bakanın yanına koydunuz" diyor. "Ben söylenenleri
yaptım, benim suçum görevi kötüye kullanmak olabilir" diyor. Gönderemediler
Yüce Divan'a. Çünkü gönderirsen işin ucu sana gidecek tehdidi yapıldı ben
biliyorum. Bir ülkenin bir numaralı insanı eğer mal varlığı dolayısıyla tehdit
ediliyorsa, o kişi o ülke için beka sorunudur.
Birleşik Arap Emirlikleri görüşmelerine ilişkin konuşan
Kılıçdaroğlu, ‘Devlet şirket gibi yönetilmez. Siz bütün bunları yerle yeksan
ediyorsunuz. Arap dünyasıyla yapılan kavgaya karşıyım. Herkesle kavgalı, bu
Erdoğan'ın ayıbı’ ifadelerini kullandı.
‘Söylemediği laf kalmadı Birleşik Arap Emirlikleri'ne.
Onların da bize söylemediği laf gelmedi. Bizim mallarımızı boykot ettiler,
boykot çağrısını bütün Arap dünyasına yaymaya çalıştılar. Sedat Peker oraya
gitti, açıklamalar yapıyordu. Yaptığı açıklamalar doğru. İşin içinde olduğu
için biliyor, isim, yer, zaman veriyor. Kendisi de o işin içinde, anlatıyor.
Orayla temasa geçtiler şimdi. Mısırla da kavga ettiler. Ben
tüm Arap dünyasıyla edilen kavgaya karşıyım. Ben herkesle barış içinde yaşamak
isterim. Herkesle kavga etti. Mısırla kavga etti, şimdi barışmak için 50 tane
adamı araya koyuyor. Bunlar Erdoğan'ın ayıbı. Ben devletim adına üzülüyorum.
Türkiye neden bu hale geldi? Mal varlığının hesabını veremeyen bir adamın
burnunu böyle sürterler.
Bu görüşmelerin sebebini bilmiyorum ama Sedat Peker'i
susturdular. Girmek de istemiyorum o cepheye. İktidar kanadının büyük bir
rahatsızlığı var. Türkiye'de gündem oluyor, bilmem kaç milyon kişi
açıklamalarını dinliyor. Devletin içinde çürümüşlüğün boyutunu görüyorsunuz.’
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin ise şöyle
yanıt verdi:
Kişiye indirmek kadar yanlış bir şey yok. Önce kuralları
koymalıyız. Temiz bir adam olacak, vatandaşlar arasından ayrım yapmayacak,
nefsine hakim olacak, 'güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeyeceğiz'
demeyecek, yolsuzluklar konusunda dikkat edecek.
Aday olacak kişinin devleti bilmesi gerek. Bilen bir insan kurumları
geleneklerini bilir.
Bizim adayımızı ittifak belirleyecek. Bu konu erken bir
konu.