Almanya tekelci kapitalist sisteminde isminin başına ister
sosyal (SPD), Hristiyan (CDU), Liberal (FDP), Sol, Yeşiller ister Neo-Nazi
Alternatif olsun tüm bu farklı terimler ve renklere rağmen bugünkü tablo
Birinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’nın durumuna benzemektedir. Bu benzerliği
detaylı olarak anlattığımız, 10, 14 ve 17 Ağustos 2022’de yayımlanan “ABD’nin
Hedefindeki Almanya” ile 23 Aralık 2023’te kaleme aldığımız “Nazizm Almanya’dan
Hiç Ayrılmadı” yazılarımızı yeniden okumanızı tavsiye ediyoruz. Almanya’da
anormal bir gelişme yaşanmaz ve tarih tekerrür etmez ise bu gidişatla
Almanya’nın ulaşacağı durak Hitler rejimi benzeri bir iktidar kaçınılmaz
olacaktır.
HEPSİ İŞBİRLİĞİ İÇİNDE
Özellikle 1991’den sonra Almanya’nın, anayasasındaki
yasaklara rağmen, saldırı amaçlı silahlanma ve savunma sanayisine yaptığı
harcamalara baktığımız zaman Alman finans ve tekelci kapitalist sistemin devlet
ve topluma tekelci askeri hegemonyayı ilmek ilmek işlediğini görürsünüz.
2021’den beri Almanya’da iktidarda olan Sosyal Demokrat, Sol, Yeşiller, Hür
Demokrat koalisyon hükümeti Irak, Suriye, Filistin, Lübnan, Rusya, Ukrayna ve
Türkiye’yi ilgilendiren meselelerde aldığı kararlar ve açıklamaları üst üste alt
alta koyun ortaya çıkan tablo Almanya’nın NATO, ABD, İsrail ve stratejik
çıkarlarına hizmet eden projeler ile ne derece kuvvetli bir dayanışma ve
işbirliği içinde olduğunu anlarsınız. Almanya radikal dinci gruplar, PKK,
FETÖ ve solak/liboşlar için kuluçka cennetidir.
Başbakanı Olaf Scholz, Maliye Bakanı Robert Habeck, İçişleri
Bakanı Nancy Faeser, Tarım ve Gıda Bakanı Cem Özdemir, Dışişleri Bakanı Analena
Baerbock, Sağlık Bakanı Karl Leuterbach ve bilumum bakanların, sözcülerin ve
etkin politikacıların siyasi hayatları, sistemin holdingleri finans ve askeri
sanayi çevreleri ile olan ilişkileri, kimya endüstrisi, medya patronları ve
medya yöneticileri ile münasebetleri ve evlilikleri ve açıklamaları mercek
altına aldığınızda Almanya’nın geçmişte olduğu gibi dünyanın başına yeniden bir
kara bela olacağı çok güçlü bir ihtimal olarak gözükmektedir.
SİLAHA YATIRIM İSTİYORLAR
Almanya Savunma Bakanı Sosyal Demokrat Boris Pistorius,
"Biz Avrupalılar kendi kıtamızda güvenliği sağlamak için daha fazla
taahhütte bulunmalıyız. Silahlı kuvvetler, sanayi ve toplum açısından arayı
kapatmak için yaklaşık 5-8 yılımız var. Rusya, Ukrayna’nın yanında Gürcistan ve
Moldova’yı tehdit ediyor. NATO savunma planları temelinde doğu kanadında
kendimizi en iyi nasıl düzenleyebileceğimizi hesaplamamız gerekiyor. ABD,
Avrupa'daki askeri taahhüdünü azaltması muhtemel. Avrupa'nın, Washington'un yeni
finansman konusunda anlaşmaya varamaması halinde ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı
yardımı telafi etmesi gerekebilir” diyerek, ABD’nin Hint-Pasifik’e kaydığı bir
dönemde başta ülkesi tüm Avrupa devletlerinin “yeni askeri tehditlere karşı”
silaha daha çok yatırım yapması gerektiğini savunuyor. ABD ve NATO’nun görevine
talip.
Almanya’da Federal Başkan, Federal Meclis tarafından beş
yıllık bir süre için seçilir. 2017’den beri bu makamı işgal eden kişi Frank-Walter
Steinmeier. Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) saflarında siyaset yapan
bir politikacıdır. Eski Başbakan Merkel’in Almanya Hristiyan Demokrat Birliği
(CDU) iktidarında Almanya Dışişleri Bakanı (2005-2009) görevinde bulundu.
2027’ye kadar bu makamda olacak. İki gün önce ülkemize geldi. Ziyaretin Federal
Almanya Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında diplomatik ilişkilerin
kuruluşunun 100. yıl dönümü olması münasebetiyle yapıldığını açıkladılar.
Steinmeier “Türkiş Döneri” de severmiş. Hatta bu yüzden Dönersever Herrn
Steinmeier dönerimizden mahrum kalmasın diye Berlin’den bir Türk dönerci Herrn
Steinmeier’in kaldığı ikametgâhın önüne döner standı kurmuş. Dönersever Başkan
da elinde döner bıçağı ile kameralara poz da vermiş.
BİR BELEDİYE BAŞKANI CUMHURBAŞKANIYLA NEDEN KAPALI
GÖRÜŞÜR?
Ziyaret nasıl planlandıysa Cumhurbaşkanı Steinmeier
Türkiye’ye geldiğinde sayın Erdoğan ve kabinesi ülkede değildi. Irak’ta önemli
temaslar yapmaktaydı. Herrn Steinmeier’i İstanbul Valisi Davut Gül karşıladı.
Sayın Erdoğan, Herrn Steinmeir’i ancak bugün kabul edebilecekler. Bu vakte
kadar Herrn Steinmeir, Alman hükümetinin sayın Erdoğan’a alternatif olarak
gördüğü İBB Başkanı Sayın İmamoğlu ile bir araya geldi. 63 sene önce
işçilerimizin “Gurbet Almanya” yolculuğunun başladığı Sirkeci Garını ve
müzesini gezdirdiler. Basına kapalı bir görüşme yapmışlar. Bir Belediye Başkanı
Alman Federal Başkanıyla basına kapalı bir görüşmeyi neden kabul eder ki?
İMAMOĞLU ELÇİLERLE UÇMAYI SEVİYOR
Sirkeci Garı ziyaretine, Siyonist İsrail militanı ve
bölgemiz tarihini iğdiş eden İngiliz/ABD vatandaşı Bernard Lewis için,
“görüşleri ve yaptığı benzersiz çalışmalarıyla tarih dünyası için çok önemli
bir tarihçi’ diyen İlber Ortaylı da refakat etmiş. Herrn Steinmeier, Attila
İlhan’ın “bir hain nasıl yetiştirilir” yazısından daha iyi tanıma imkânı
bulduğunuz Orhan Pamuk’u mekânında ziyaret etmeyi de ihmal etmemiş. İsrail
savunucusu ve destekçisi Almanya ve Cumhurbaşkanı Herrn Steinmeier’i protesto
edenler olmuş. Kıymetli misafirimizin maruz kaldığı bu protestolar sebebiyle
İmamoğlu, Ortaylı ve Pamuk’un suratı ekşimiş. Orhan pamuk, İlber Ortaylı, Ekrem
İmamoğlu Alman Elçileri, Avusturya Elçileri, İngiliz Büyükelçileri, ABD
Büyükelçileri, Alman Cumhurbaşkanları ile birlikte uçmayı seviyor. Rusya, Çin,
Suriye, İran, Filistin büyükelçileri ile muhabbetleri olmaz, bu ülkelerin
tüyleri onları rahatsız ediyor, batıyor. Herrn Steinmeir, “aynı tüyden kuşlar
birlikte uçar” ve “cinsini sevdiğim cinsine çeker” ecdat sözüne uygun
davranmış.
aydınlık