Hamaney’in Trump’a yönelik eşi benzeri görülmemiş hicvinin ve savaş tehditlerinin ardında ne var?

Bu sefer inisiyatif İran’da mı olacak? Neden aynı zamanda IAEA anlaşmasının iptali de gerçekleşti?

İran İslam Devrimi Lideri Sayın Ali Hamaney’in … Dünya Olimpiyatları’nda madalya kazanan bir grup İranlı genci kabulünde yaptığı son derece ciddi ve emsalsiz açıklamalar, İran’ın savunma ve stratejik sabır aşamasından, ABD ve işgalci İsrail devletiyle yüzleşme aşamasına geçtiği izlenimini veriyor.

İslam Devrim Lideri Hamaney, Başkan Donald Trump’a en sert saldırıda bulunarak, “Sen kimsin ki İran’ın nükleer sanayisi olup olmaması gerektiğine karar veriyorsun…” dedi. Peki, bölgemizle ne alakanız var? Bu, aşırı bir kibir ve zorbalık örneği. Bu kibir bazı ülkelerde işe yarayabilir, ancak şükür ki İranlıları etkilemeyecek.

İmam Hamaney’in Başkan Trump’ı ve yalanlarını alay konusu yapması, özellikle de Trump’ın terörle mücadele ettiği ve barış aradığı iddiası ile ilgili olarak zirveye ulaştı. Hamaney, Trump’a şöyle dedi: “Gazze Şeridi’nde 20.000’den fazla çocuk ve bebeğin şehit olması terörle mücadele mi, yoksa bu çocuklar ve 50.000 kişilik aileleri terörist miydi?” İmam Hamaney, “Terörist, Orta Doğu’da savaş ve ölüm saçan Amerika’dır; aksi halde, neden orada Amerikan askeri üsleri var?” diye ekledi.

Bu açıklamaların önemi, zamanlamalarında ve ülkesinde savaş ve barışı belirleyen İran’ın en üst düzey karar vericisi Ayetullah Hamaney tarafından yapılmış olmasıdır. Bu açıklamalar, İran Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Ali Laricani’nin, Eylül 2015 tarihli nükleer anlaşmanın resmen sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından İran’a yeni ekonomik yaptırımlar uygulayan Batı’ya, özellikle de ABD’ye sert bir tepki olarak, İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile iş birliği anlaşmasını sonlandırdığını duyurmasıyla aynı zamana denk gelmiştir. Bu anlaşma, ilk Trump yönetimi tarafından 2017’de iptal edilmiştir.

Gerçek şu ki, İran’ın en üst düzey siyasi liderliği, geçen yıl Haziran ayında başarısız olan Amerikan-İsrail ikili saldırganlığının ikinci ve “düzeltilmiş” versiyonunun çok yakın olduğuna kesin olarak kanaat getirdi. Bu nedenle, olağanüstü hal ilan etmeye ve İran kamuoyunu harekete geçirmeye karar verdiler.

İran dosyasını yakından takip eden üst düzey bir Batılı askeri uzman, Teheran’dan yeni döndükten sonra, az sayıda gazeteci ile gerçekleştirdiği özel bir toplantıda, İran’ın İsrail ve bölgede Amerikan üslerine karşı bir savaş başlatma ihtimaline kesin olarak inandığını ve Amerikan-İsrail ikilisinin saldırısını beklemeyeceğini belirtti. Uzman, İran’ın savunma ve hava kapasitesini, daha önceki saldırılardaki zayıf noktaları olan bu alanlarda Çin ve Rusya’nın yardımıyla geliştirdiğini ifade etti.

Bunu doğrulayan ne? Uzman, Hamaney’in İranlı sporcularla yaptığı görüşmede, öncelikle İran içişlerine, ardından da İsrail-Amerikan ikilisine yönelik mesajlarında birkaç noktaya odaklanarak bu konuyu açıkça dile getirdiğini belirtiyor:

  • Birincisi: ABD ve İsrail’in çifte saldırısı, İran’ın nükleer tesislerini yok etme amacına ulaşamadı ve Trump aracılığıyla Amerikalıların bu yıkımla övünmesine, “Hayal kurmaya devam edin” diyerek yanıt verdi.
  • İkincisi, 12 günlük savaş sırasında İran güçlerinin bu oluşuma (İsrail’e) indirdiği ve onları umutsuzluğa sürükleyen ezici darbeyi hatırlatıyor. Siyonistlerin bu saldırı karşısında hazırlıksız olduklarını ve İran füzesinin savunma sistemlerini delerek hassas merkezlerine ulaşarak Tel Aviv’in kalbinde onları yok edeceğini beklemediklerini belirtiyorlar.
  • Üçüncüsü: Füzeler tamamen İran yapımı ve sürekli gelişiyor. Birçok Batılı askeri analiz, İran’ın 19’dan fazla yerli olarak üretilmiş denizaltıya sahip olduğunu göstermiştir (İsrail’in 7 denizaltısı var) ve bunlar tespit edilemez; eğer bir savaş patlak verirse önemli bir rol oynayabilirler.

İran, herhangi bir İsrail-Amerikan ikili saldırganlığının sınırlı olmayacağını, aksine daha yıkıcı olacağını anlıyor ve askeri stratejilerini bu yeni kanaate göre şekillendirmeye başladı. Gazze Şeridi’ndeki kırılgan ateşkes ve Lübnan’daki “Hizbullah”a karşı saldırgan askeri tırmanış, İran’a karşı potansiyel olarak genişletilmiş bir saldırganlığa hazırlık niteliğinde. Son zamanlarda İsrail medyası, emekli askeri liderlerin eski ama güncellenmiş açıklamalarını sızdırıyor ve İran’ın bölgedeki ahtapotun başı olduğunu ve çabaların sadece uzantılarına saldırmak yerine ona yöneltilmesi gerektiğini iddia ediyor.

Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Laricani’nin … Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile iş birliği anlaşmasını iptal etme yönündeki açıklaması, nükleer silah üretiminin ve önceki tüm taahhütlerin ortadan kaldırılmasının habercisi olabilir. Belki de, yakın zamanda İsrail tarafından düzenlenen suikast girişiminden sonra toparlanmaya çalışan Laricani’nin selefi General Şamhani’nin, iktidardayken nükleer silah geliştirmediği için pişmanlık duyduğunu ifade etmesi bu durumu doğruluyor.

Sayın Hamaney’nin emsalsiz açıklamalarını, “Amerikan kibri bazı ülkelerde (bazı Araplara atıfta bulunarak) başarılı olabilir, ancak İran halkı üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır” şeklinde bitirdiği güçlü ifade, pek çok şeyi ortaya koyuyor ve öncekilerden çok farklı olacak olan gelecek için zemin hazırlıyor. En iyisini Allah bilir.

Abdulbari Atvan
Rai Al Youm

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın