İsrailli Analist: İran’ın İsrail’deki Casuslarının Sayısı Gerçekten Akıl Almaz

İsrail, İran adına casusluk yaptığı iddia edilen bir kişiyi daha yakaladığını duyurdu.

Times of Israel gazetesinin haberine göre, İsrail savcıları, İran için casusluk yaptığı gerekçesiyle ABD ve İsrail çifte vatandaşı olan “Yaakov Perl” (Yakup Perl) hakkında dava açtı.

49 yaşındaki Perl, Haredi Yahudilerinden olup, Perl’in İran adına İsrail’deki bazı askeri ve devlet yetkilileri, özellikle eski Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir hakkında casusluk yaptığı iddia ediliyor.

Savcılar, sanığın “Satmar” adlı Haredi hareketine mensup olduğunu ve İsrail’e karşı derin bir nefret beslediğini, bu nefretin onu İran istihbarat ajanlarıyla çevrim içi temas kurmaya ittiğini öne sürdüler.

İsrail medyasının iddialarına göre, Yaakov Perl, Halevi ve Ben Gvir’in evlerine yakın bir daire kiralayarak uzun süreli casusluk yapmak istemiş. İranlı bir istihbarat görevlisiyle temas kurduktan sonra, kendi adına casusluk yapmaları için bazı İsraillileri ve yabancı işçileri işe almaya çalışmış ancak başarısız olmuş. Temmuz ayında bizzat İsrail’e taşınarak Beyt Şems’te’te ikamet etmeye başlamış.

Savcıların açıklamasına göre, Perl, İranlı operatörünün verdiği görevleri yerine getirmek için İsrail’in farklı bölgelerine seyahat etmiş, Halevi’nin evini görüntülemiş ve Ben Gvir’in evinin çevresindeki güvenlik düzenlemeleri hakkında bilgi toplamış. Sanık, Halevi ve Ben Gvir’in evlerinin yakınında daire kiralayarak uzun vadeli casusluk faaliyetinde bulunmayı planlamış.

Ayrıca, Ben Gvir ve eşinin üyesi olduğu, Mabed Dağı’nda (Kudüs’ün eski kesiminde yer alan tapınak tepesinde) Yahudilerin dua hakkı için faaliyet gösteren bir örgüt hakkında da bilgi toplamış. Diğer birçok İsrailli casus gibi, Perl de İranlı ajanlardan aldığı görevler karşılığında kripto para ile ödeme almış. 4 Eylül’de tutuklanan Perl, Tel Aviv Bölge Mahkemesinde “savaş zamanında düşmana yardım etmek”, “ulusal güvenliğe zarar vermek amacıyla düşmana bilgi sağlamak” ve “düşmana yarar sağlayabilecek bilgi vermek” suçlamalarıyla yargılanıyor.

İsrail polisi ve iç güvenlik servisi Şin Bet ayrıca, Lut Gölü kıyısındaki bir otelde İran için bilgi topladığı şüphesiyle bir İsrail vatandaşının daha gözaltına alındığını açıkladı.

İki güvenlik kurumunun ortak açıklamasına göre, 23 yaşındaki bu kişi otelde çalışırken çevredeki alanların fotoğraflarını çekmiş.

Siyonist rejim TV kanallarından Intenational’ın haberine göre, bu zanlının dosyası, son iki yılda kamuoyuna açıklanan İran İslam Cumhuriyeti lehine yürütülen onlarca casusluk dosyasından biri. İsrailli yetkililer, çevrim içi olarak İran ajanları tarafından işe alınan casuslara karşı mücadelelerini yoğunlaştırmış durumda.

Ayrıca, Holon kentinde yaşayan iki İsrail vatandaşı, Maor Kringel ve Tal Amram da geçen hafta ortasında gözaltına alındı ve haklarında devlet güvenliğine karşı suç işlemek gerekçesiyle ciddi iddianameler hazırlandı.

Daha önce polis, Holonlu iki kişinin aylar boyunca İran ajanlarının talimatıyla İsrail’deki askeri üsleri ve diğer noktaları fotoğrafladıkları şüphesiyle tutuklandığını duyurmuştu.

Savcılığın bildirdiğine göre, Kringel, 2024 yılının ortalarından itibaren İran ajanlarının isteği üzerine İsrail genelinde onlarca hedefin belgesini hazırlamış. Bu hedefler arasında güvenlik ve stratejik tesislerin yanı sıra limanlar, mağazalar, alışveriş merkezleri, özel konutlar, kamu merkezleri, belediye binaları ve devlet ile yargı kurumları bulunuyor. Belgeleme işlemleri, İran ajanlarından aldığı adresler veya koordinatlar üzerinden yürütülmüş.

Kringel ayrıca yedek askerlik hizmeti sırasında İran ajanına bilgi vermiş ve görev yaptığı askeri üslerin adreslerini iletmiş.

Savcılığın açıklamasına göre, Kringel aynı zamanda yabancı ajanların talimatıyla bazı üslerin iç bölgelerinden görüntüler almış ve yedek asker olarak sahip olduğu erişim ayrıcalığını kötüye kullanmış, hatta onların isteği üzerine İç Güvenlik Servisi (Şabak) karargâhını bile fotoğraflamış.

Bu suçlamaların devamında şu ifadeler yer alıyor: Hatta ajanlar ondan İsrail ordusundaki komutanını öldürmesini istemiş ve karşılığında 100 bin şekel teklif etmişler. Ayrıca kendisinden İran ajanlarıyla görüşmek için Türkiye ve Azerbaycan’a seyahat etmesi istenmiş.

International’ın haberinin devamında, bu tutuklamaların ve güvenlikle ilgili iddianamelerin, mevcut savaş koşulları nedeniyle son derece ciddiye alındığını; ayrıca düşman devletlerin İsrail’in iç yapısına sızma ve istihbarat toplama girişimlerine tekrar dikkat çektiğini belirtti. Haberde, İran yönetiminin özellikle Telegram gibi sosyal medya platformları aracılığıyla sıradan İsrail vatandaşlarını istihbarat toplama ve hatta suikast planlarında görevlendirmeyi başardığı ifade edildi. Bu kişilerin sayısındaki artış nedeniyle İsrail, Hayfa’daki Damon Hapishanesi’nde onlar için yeni bir bölüm açmak zorunda kaldı.

Aynı zamanda bir İsrailli analist de şunları söyledi: “İran’ın burada kendi tarafına çektiği casusların sayısı gerçekten akıl almaz. Daha da endişe verici olan, güvenlik kurumları tarafından henüz tespit edilmemiş ve hâlâ faaliyet gösteren kaç kişinin olduğudur.”

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın