Afganistan'ın
başkenti Kabil'deki havalimanında yaşanan intihar saldırıları, bölge ve küresel
çevreleri büyük bir hayrete düşürse de
daha önce Batılı güvenlik, askeri çevrelerin uyarılarda bulunmasından
hareketle bu terör saldırılarının
ihtimalinin zaten bulunduğu biliniyordu.
Batılıların bu hususta pek de gafil avlanmadıkları söylenebilir.
Bu intihar
saldırılarında yüzlerce kişi hayatını kaybedip yüzlerce kişi de yaralandı. IŞİD terör örgütü Kabil havalimanı
yakınlarındaki patlamaların sorumluluğunu üstlenmesine rağmen siyasi uzmanlar açısından bu terör saldırılarının arkasındaki
hedeflerin kolay kolay göz ardı edilmemesi gerektiği düşünülüyor.
Ölümcül Kabil saldırılarının
Afganistan'daki güvenlik koşullarını
Taliban grubu muhalifleri ve Amerika ve Taliban grubu için durumu
karıştırdığında ve süreci cetrefilleştirdiğinde şüphe bulunmamaktadır.
Taliban'dan ümitlerini kesen ve ondan kopmaya başlayan
aşırılık yanlısı gruplar, Taliban'ın ABD ile görüşmelerine karşı çıkanlar veya
devrik Kabil hükümetinin hem Taliban'dan hem de ABD'den intikam almak isteyen
ve Taliban'ın Afganistan'ı güvence altına alma yeteneğine meydan okuyan
isimlerle bir araya gelmiş olabilir.
Ya da bu patlamaları yapanlar, Amerika'nın Afganistan'dan
çekilmesinin muhalifleri olabilir. Bu kesim ABD-NATO geri çekilmesinin
sonuçları konusunda uyarı yapanlar da olabilir.
Bu arada, Kabil Havalimanı'ndaki terörist saldırı, Pakistan
Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi'nin
bölge ülkelerine yaptığı ziyaretler ile eş zamanlı yaşanmıştır. Pakistan
dışişleri bakanı bu ziyaretlerinde bölge
ülkelerini Afganistan'da iktidar unsuru olarak Taliban ile işbirliği yapmaya
ikna etmeye çalıştı.
Afganistan'ın siyasi uzmanı Muhammed Hasan Caferi'ye göre,
ülkede faaliyet gösteren 20'den fazla terörist grup bulunmakta, ve bir iç savaş
çıkarsa kimse böyle bir ortamda güvende olmayacaktır.
Belirtilen analizlere ek olarak, Kabil saldırılarının
amaçlarına dair başka görüşler de bulunmaktadır. Bu görüşler Taliban ve ABD'nin kayıpları
olmasına rağmen öne sürülüyor.
Bazıları bu saldırıların
bir kez daha ABD güçlerinin Afganistan'daki varlığını sürdürmesi için
bir bahane sağladığına inanıyor.
Amerika Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi üyesi
Cumhuriyetçi Michael Mc Kavel, Amerika'nın Afganistan'dan çekilmesinin ABD'nin
pozisyonu için uzun vadeli sonuçları olduğunu söyleyerek, Amerika'nın havaalanı
dışındaki durum hakkında bilgisi olmadığını gösterdi.
ABD Merkez Komutanlığı CENTCOM komutanı General Mc
Mackenzie'nin ülkenin Kabil terör eylemlerinin faillerine karşı harekete
geçmeye hazır olduğuna dair açıklamaları, ABD ordusunun Afganistan'daki askeri
operasyonlara geri döndüğünü gösterebilir.
Ancak siyasi açıdan Mackenzie'nin Kabil saldırılarına
ilişkin açıklamalarındaki önemli bir nokta, güvenlik bilgilerinin Taliban ile
paylaşılması olasılığına atıfta bulunmasıdır. Bu da Washington'un Kabil patlamaları fırsatından
yararlanarak hem Taliban'ı meşrulaştırması hem de güvenlik temin edici unsur olarak resmiyete
tanıması fırsatı sunmaktadır.
Kabil havaalanı yakınlarındaki terör eylemleri bir yandan
Afganistan'dan kaçmak için havaalanı etrafından toplananları uzaklaştırmak,
diğer yandan ABD'nin Afganistan'daki varlığının devam etmesi için iyi bir
fırsat oluşturmak ve daha sıkı güvenlik
önlemleri alma bahanesi ile Afganistan'da kapsayıcı hükümet oluşturma fikrinin
unutulması için fırsat sağladı.