Yazının ilgili bölümü şöyle:
"Hani sosyal medyayı cendere altına almak istiyorlar
ya...
Perde arkasında yekvücut olmuş bir devlet mekanizmasının
olduğunu düşünürseniz yanılırsınız.
***
Evet, belki İletişim Başkanlığı altında belki de daha
bağımsız bir Sosyal Medya Başkanlığı kurulacak...
Evet, belki o yeni başkanlıkta her kurumdan temsilci gibi
bürokratlar görev yapacak...
Evet, belki skandal yasaklara imza atacaklar...
Ama duyuyorum ki bunun kontrol edilmesi zor ve tehlikeli bir
su olduğunu bilen bürokratlar çok. Ve ihalenin kendilerine kalmasından
ürküyorlar.
Peki, bu neye işaret?
Şuna:
Bir süredir kulağıma fısıldanıyor; devlette fotokopi çekme
dönemi başlamış. Yani yarın iktidar seçimle değişirse kendilerini güvende
tutacak belgelerin kopyalarını almaya başlayanlar varmış.
Yargı bürokrasisini bilen bir isim anlatıyor;
suskunluklarıyla ünlü hâkim ve savcılar iktidarın yanlışlarını yemekhanede
yüksek sesle dile getirir olmuş.
Ankara’da devletle çok işi olan birinden dinliyorum:
“Bürokrasi tedirgin, herkes yolun sonuna gelindiği
kanaatinde, kimse risk almak istemiyor. Bazıları da ‘gemi batıyor, ne yaptık yaptık,
yolumuza bakalım’ düşüncesiyle çalışıyor.”
Şunu bile işitti bu kulaklar: “Umarım bana bakanlık teklif
etmez Reis” diyen bile çıkmış.
Söylemezsem olmaz; bürokrasiye dair bu iddiaların yeni bir
tasfiye hareketinin bahanesi olabileceğini düşünenler de yok değil.
Şurası muhakkak ki seçime yaklaştıkça daha çok ifşaata,
itirafa ve dümen kırmaya tanık olacağız."