ABD'nin çağrısı üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi
KDHC'nin yeni füze denemesini görüşmek üzere Çarşamba günü acil olarak
toplanmıştı.
KDHC Dışişleri Sözcüsü yaptığı açıklamada 19 Ekim'de ülkenin
gerçekleştirdiği denizaltından fırlatılan balistik füze denemesinin, savunma
sistemlerinin geliştirilmesi konusunda orta ve uzun vadeli planlarının bir
parçası olan normal bir faaliyet olduğunu bildirdi.
ABD'nin anormal tepkisi endişe verici
SoL’un haberine göre denemenin komşu ülkelere ve bölgeye
hiçbir tehdit oluşturmadığını ve zarar vermediğini belirten sözcü, buna karşın
ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'ni, kararlarının ihlal edildiği iddiasıyla acil
toplantıya çağırarak provokatif adımlar attığını dile getirdi.
KDHC Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD'nin egemen bir
devletin kendini savunma hakkına karşı anormal bir tepki göstermesinin kendilerini
endişelendirdiğini söyledi.
Sözcü, KCNA'ya yaptığı açıklamada ülkesinin caydırıcı
adımlarının herhangi bir devleti ya da gücü hedef almadığını, kendisine karşı
bir savaşı önlemeyi ve egemenlik haklarını savunmayı amaçladığını kaydetti.
Çifte standart
"Son deneme atışını yaptığımızda ne aklımızda ABD
vardı, ne de onu hedefledik" diyen sözcü, denemenin tamamen ülkenin
savunması için planlanmış olduğunu dile getirdi. Sözcü "Bu nedenle ABD'nin
test atışı üzerinden endişelenmesine ya da kendisini sıkıntıya sokmasına gerek
yok" dedi.
ABD'nin kendi sahip olduğu ya da geliştirmekte olduğu silah
sistemlerini KDHC geliştiriyor diye eleştirmesini çifte standartlarının bir
ifadesi olarak niteleyen sözcü, bunun ABD'nin KDHC'yi düşmanlaştırmadığına dair
açıklamasının "gerçekliğine" dair de şüphe uyandırdığını söyledi.
'ABD ve BMGK saatli bombayla oynuyor'
KDHC Dışişleri Sözcüsü yaptığı açıklamada "Eğer ABD
KDHC'nin egemenlik hakkının düzenli ve meşru uygulanmasına karşı çıkmazsa Kore
yarımadasında hiçbir gerilime sebep olmaz ama ABD ve onun köle güçleri yanlış
eylemi seçmekte ısrar ederlerse bu daha ciddi sonuçlar için bir katalizör
olur" dedi.
KDHC Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ayrıca ABD'nin ve BM
Güvenlik Konseyi'nin tehlikeli bir "saatli bomba"yı kurcaladığı
gerçeği konusunda ciddi endişeleri olduğunu daha önce de ifade ettiklerini
söyledi.