Ayçiçek yağının ocak-ağustos arasında yüzde 60, elektriğin
yüzde 30 zamlandığını hatırlatan Kaya, "Domatesten bibere, fasulyeden
patatese her şey zamlandı ancak artan enflasyon karşısında maaşlar erimeye ve
alım gücü düşmeye devam ediyor. Kanser hücresi gibi büyüyen işsizlik,
yoksulluk, enflasyon ve banka borçları ile belimiz bükülürken patronlar bir
eli yağda bir eli balda yaşıyorlar. Emekçi halk kitleleri, hayat pahalılığı ve
borç batağında çırpınırken geçiş garantili köprü ve otoyollar, uçuş
garantili havaalanları, hasta garantili şehir hastaneleri aracılığıyla
milyonlarca lira inşaat şirketlerine aktarılmaktadır. Kamu-Özel ortaklığı adı
altında halkın birikimi şirketlere peşkeş çekiliyor." diye konuştu.
Sermaye partilerinin oyu halktan aldığını ama sermayeye
hizmet ettiğini ifade eden Kaya, "Başta AKP olmak üzere sistem
partilerinin iktidarında işçi ve emekçilerin payına düşen işsizlik,
yoksulluk ve sefalet oluyor. Bu cendereden ancak birleşerek kurtuluruz.
Birleşip mücadele edersek işçi ve emekçilerin kendi iktidar mücadelesi
başarıya ulaşacaktır" dedi. Kaya, taleplerini şöyle sıraladı:
"Elektrik, su, doğal gaz, telefon, internet
faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, geliri olmayan ailelerin faturaları
devlet tarafından ödenmelidir.
Başta asgari ücret olmak üzere, işçilerin eriyen
ücretleri gerçek enflasyon oranında artırılmalı, ek zam yapılmalıdır.
Asgari ücret insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılmalı ve
vergiden muaf olmalıdır.
Hanesinde çalışan olmayan her eve en az asgari ücret kadar
ödeme yapılmalıdır.
KDV başta olmak üzere temel tüketim maddeleri üzerindeki
tüm dolaylı vergiler kaldırılmalıdır."