PKK'DAN BİRLEŞME ÇAĞRISI
16 Mart'ta düzenlenen törende, sözde devrimin 12. yılına
girdiği vurgulandı. Yapılan konuşmalarda "devrim sürüyor" denildi.
"Rakka'da yanan devrim ateşinin bütün Suriye'yi saracağı" iddia
edildi. Aynı gün sosyal medyada paylaşım yapan PKK'nın Suriye Demokratik
Konseyi (SDK) Başkanı İlham Ahmed de Suriye muhalefetine birleşme çağrısı
yaptı. Ahmed, 11 yıl önce halk
hareketinin rejimin uzlaşmazlığına, tiranlığa ve merkeziyetçiliğe karşı
başladığını ileri sürerek, bugün demokratik muhalefetin, güçlerin ve
şahsiyetlerin ülkeyi daha iyi bir geleceğe taşımak için birleşmesi gerektiğini
iddia etti. Rakka'nın yanı sıra PKK
işgali altındaki başka kentlerde de benzer gösteriler düzenlendi. Eylem
alanlarında SDG ve Suriye muhalefeti bayraklarının birlikte kullanıldığı 11.
yıl özel tasarımlı pankartlar asıldı.
PKK'YI KAPSAYICI YAPMA ÇABASI
Görüntüleri gazetemize değerlendiren Prof. Dr. Mehmet Yuva şunları söyledi:
"PKK/SDG, dönem dönem Bazı Arapları ya da Türkmenleri
yanlarına çekerek, bu tür kutlamalarda onları ön plana çıkararak, sözümona o
bölgede etnik bölücü bir yapının dışında, Suriye'nin bütünlüğünü savundukları
görüntüsü yaratmaya çalışıyor. Bu çalışma, ABD'nin ve Avrupa'nın
yönlendirmesiyle yapılıyor. Bu faaliyetlerin sadece YPG veya SDG üzerinden
sürdürülmesi halinde Arapların kafasında bu yapının Suriye'yi etnik temelde
bölmek istediği yönündeki kaygıların devamını sağlayacağı düşüncesi var.
PKK ve Suriye muhalefetine bağlı silahlı unsurlar, dönem
dönem askeri işbirliği de yapıyor.
AMAÇ TÜRKİYE'Yİ ETKİLEMEK
"Aynı zamanda Türkiye ile Avrupa ve ABD arasında Suriye
sahasında bir işbirliği olacaksa bu işbirliğinin ancak, Türkiye'nin de kabul
edebileceği, geniş kesimlerin içinde yer aldığı, Esad düşmanlığı temelli ve
Baas rejiminin değiştirilmesi paydasında herkesin yeni bir çatı altında
toplanmasıyla mümkün olabileceğini düşünüyorlar. Bir yandan Fırat'ın doğusunda
olan bölgeyi PKK için Türkiye'yi tehdit etmeden tahsis etmek, bir yandan da ÖSO
unsurlarına Türkiye etrafında bazı güvenli bölgelerde idari iktisadi
imtiyazların verileceği yeni bir çalışmanın ortaya konulduğu aşikar. Bunu Şam
tarafı da görmekte. Ama beyhude çalışmalar. Zira bu çalışmalar son merhalede
kime hizmet ettiği belli olduğu için, arkasındaki gücün ABD olduğunu bildikleri
için bölgenin duyarlı Arapları, Süryanileri, Türkmenleri ve Kürtlerinin bu yeni
oyuna gelmeyecekleri yönünde bir kanaat mevcut. Fakat burada esas itibariyle
etkilenmesi arzulanan ülkenin de Türkiye ve AK Parti hükümeti olduğu
anlaşılıyor.
ABD VE AVRUPA'NIN SİNSİ PLANI
"Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)'nun ya da Suriye muhalefetinin kullandığı, yani eski Fransız mandası döneminde kullanılan sözde Suriye bayrağının bu kutlamalarda kullanılıyor olması, ÖSO'nun oranın bir parçası olduğuna delalet değildir. ÖSO'nun böyle bir beyanı yok. ÖSO 50 parçadan oluşuyor. Bazen keyfi hareket eden şahıslar, gruplar olabilir. Saha kaypak bir saha. Onlar da zaten Esad'ın gitmesini sityor. Bu propaganda onların da hoşuna gider. Onlar, Ak Parti hükümetinin onayını almadan bir açıklama yapmazlar. Burada ikili bir oyun da olabilir. ABD ve Avrupa'nın yeni bir sinsi planı olabilir.
ETNİK BÖLÜCÜLÜK ORTAK DÜŞMAN
Birileri hem Suriye sahasında YPG'yi bu örtüyle pazarlamaya
çalışırken öbür tarafta özellikle Türkiye tarafının ikna edilmesi için çaba
harcıyor. Batı'nın Türkiye tarafına dönük 'Bu meseleyi Suriye'yle doğrudan
görüşmek yerine bizimle görüşün, ABD ve Avrupa ile ilişkinizde de iyileşmeler
olur, hem de Kürtlerle sizleri bir araya getiririz. Önümüzdeki seçimlerde iyi
bir yatırım olur sizin için, zor durumdasınız. Böyle bir adım attığınız zaman
Türkiye'de HDP'nin desteğini almanız mümkün olur, biz onları bu konuda ikna
ederiz. Böylece Suriye'deki Kürtlerin sizi tehdit etmemesi yönünde biz de
garantör oluruz. Gerekirse sınır bölgelerinden daha aşağılara çekilmeleri
yönünde ikna ederiz' gibi bir çalışması olduğu kesin. Bu bir diplomasi oyunu,
bu bir siyasi oyun, bu bir satranç oyunu. Açık olarak Suriyeli dostlarımıza
şunu da söyledim, 'Suriye'yi tehdit eden en önemli meselenin etnik bölücülük
olduğunu biliyorsanız yapılacak olan Türkiye ile bu ortak düşmana karşı, biraz
da taviz vererek, radikal söylemleri terk ederek adımların atılması.' Böyle
inatla, taviz vermeyiz diyerek, bu projeyi ortadan kaldırmanız mümkün
değil."
SURİYE YAKINDAN İZLİYOR
Aydınlık'ın Suriye'den ulaştığı resmi kaynaklar, Suriye muhalefeti ile SDG'nin bir araya getirilmesi konusunun devlet tarafından yakından izlendiğini bildirdiler. Kaynaklar, dün Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdat başkanlığında olağanüstü toplantı yapıldığını ve gelişmelerin değerlendirildiğini söylediler.
ABD'DEN SURİYE BÖLÜCÜLÜĞÜNE YAPTIRIM MUAFİYETİ
ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland, ABD'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda, yabancı firmaların yatırımlarını yaptırımlardan muaf tutacak bir muafiyet lisansı çıkaracaklarını duyurdu. Muafiyetin PKK bölgesinin yanı sıra Türkiye'nin denetimindeki Suriye Milli Ordusu (SMO), ÖSO gibi yapıların kontrolündeki bölgelere de uygulanabileceği değerlendiriliyor. Muafiyetlerin, PKK ve Suriye muhalefeti bayraklarıyla düzenlenen eylemlerden sonra gelmesi dikkat çekti. Bu adımın, ABD'nin iki grubu birleştirme çabası olduğu ve Türkiye'ye havuç uzatmak anlamına geldiği yorumları yapıldı. Fas'ın Marakeş kentinde 76 devlet ve uluslararası kurumun temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyonun bakanlar toplantısı sonrasında Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita ile ortak basın toplantısı düzenleyen Nuland, DEAŞ ile mücadelenin öneminin yanı sıra özellikle Suriye'nin bazı bölgelerine yönelik atacakları adımlara değindi.
PKK'YA DESTEĞİ TEKRARLADI
ABD'nin geçen yıl, Suriye'de SDG ismini kullanan YPG/PKK terör örgütünün işgali altında bölgelere destek için koalisyon ortaklarından 45 milyon dolar topladığını söyleyen Nuland, bu yıl ise 350 milyon dolar toplamak istediklerini söyledi. Nuland, ayrıca "ABD, Suriye'de DEAŞ'tan alınan Beşar Esad rejiminin kontrolü dışındaki bölgelerde özel ekonomik yatırım faaliyetlerini kolaylaştırmak için önümüzdeki birkaç gün içinde genel bir lisans çıkarma niyetinde." ifadelerini kullandı.. Bu genel lisansla, o bölgelere yatırım yapan şirketler ABD'nin Suriye yaptırımlarından muaf tutulmuş olacak.
SMO'DA KAPSAMA GİREBİLİR
Bu adım YPG/PKK'nın büyük ölçüde ABD desteğiyle işgal ettiği bölgeler için geçerli olacak ancak rejimin kontrolü altında olmayan Suriye Milli Ordusunun kontrol ettiği bölgelerin de bu muafiyetten yararlanabileceği ifade ediliyor. ABD daha önce Suriye'de terör örgütü YPG/PKK'nın işgal ettiği Deyrizor'daki petrol tesislerinde faaliyet gösteren bir Amerikan şirketinin yaptırım muafiyetini kaldırmıştı. Kaynaklar, uygulamaya konulacak bu yaptırımlardan muafiyet lisansının petrol faaliyetlerini kapsamayacağını, sadece tarım ve inşaat işleri için geçerli olacağını iddia ediyor.
MANDA BAYRAĞI MUHALEFETİN ELİNDE
Rakka'daki gösterilerde SDG/PKK bayrağı ile birlikte taşınan
Suriye bayrağı, aslında 1932-1958 yılları arasında kullanılan Fransız mandası
altındaki Suriye Cumhuriyeti'nin bayrağı. Bu bayrak yukarıdan aşağıya
yeşil-beyaz-siyah yatay şeritler ve ortada üç kırmızı yıldızdan oluşuyor. Bu
bayrak bugün, neredeyse bütün Batı destekli Suriye muhalefetinin sembolü olmuş
durumda. Türkiye'nin güvenliğini sağladığı bölgelerde de Fransız mandasının
bayrağı kullanılıyor. Suriye'nin
bağımsızlığını kazanmasıyla manda bayrağı kaldırıldı. Bugün Suriye Arap
Cumhuriyeti'nin bayrağı yukarıdan aşağıya kırmızı-beyaz-siyah şeritler ve
ortada iki yeşil yıldızdan oluşmaktadır./aydınlık