Şoygu "Ukrayna'da özel askeri operasyonun başlaması,
tek kutuplu dünyanın sonunu getirdi. Çok kutupluluk realite haline geldi.
Dünyanın kutupları netleşti" dedi.
‘Avrupa'daki güvenlik durumu Soğuk Savaş'ın zirvede
olduğu dönemdekinden daha kötü hale geldi’
Şoygu, Avrupa'da güvenlik durumunun Soğuk Savaş'ın
zirvesinde olduğu dönemdekinden daha kötü hale geldiğini belirterek,
"Avrupa'da güvenlik durumu Soğuk Savaş'ın zirvesinde olduğu dönemki
durumdan daha kötü hale geldi. NATO’nun askeri faaliyetleri en saldırgan Rus
karşıtı yönelime girdi. Kıtaya ABD'den önemli güçler aktarıldı, Doğu ve Orta
Avrupa'daki koalisyon birliklerinin sayısı önemli ölçüde arttı” diye konuştu.
‘Ukrayna'daki Rus özel operasyonu, Batının ‘süper silah’
efsanesini ortadan kaldırdı’
Şoygu, Rus Silahlı Kuvvetleri'nin özel askeri operasyonunun,
Batı'nın Ukrayna'ya sağladığı ve sözde cephedeki durumu tersine çevirebilecek
‘süper silah’ efsanesini ortadan kaldırdığını söyledi.
Şoygu, “Özel askeri operasyon, Batı'nın Ukrayna'ya sağladığı
ve cephedeki durumu kökten değiştirebilecek ‘süper silah’ hakkındaki efsaneyi
ortadan kaldırdı. Başlangıçta, Javelin tanksavar sistemlerinden, ‘benzersiz’
dronların tedarikinden bahsediliyordu. Son zamanlarda, HIMARS çoklu roket
sistemleri ve uzun menzilli obüsler, Batılıların süper silah rolüne terfi etti.
Ancak bu silahlar da savaş alanında kolayca öğütülüyor” dedi.
‘Sömürge deneyimi İngiltere'nin Ukrayna ile çalışmasına
yardımcı oldu’
İngiltere'nin sömürge deneyiminin mevcut Kiev yetkilileriyle
çalışmasına yardımcı olduğuna vurgu yapan Şoygu, “Açıkçası, Kiev rejiminin ana
sponsoru olarak Birleşik Krallık'ın sömürge deneyimi, Kiev'deki mevcut
yönetimle çalışırken Londra'ya çok faydalı oldu” ifadelerini kullandı.
‘Ukrayna'da nükleer silah kullanımına dair iddialar
gerçeği yansıtmıyor’
Rusya'nın Ukrayna'da taktik nükleer silah kullanma
planlarına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Şoygu,
"Medyada, Rus taktik nükleer silahlarının özel askeri operasyon sırasında
kullanılacağı veya kimyasal silah kullanmaya hazır olduğu iddiaları ile ilgili
spekülasyonlar yayılıyor. Bunların tümü yalan" dedi.
‘ABD, dikkatleri Ukrayna'daki biyo-programından başka
yöne çekmeye çalışıyor’
Sahte bilgilerin yayılmasının, dikkatleri Ukrayna'da ortaya
çıkarılan ABD askeri biyolojik araştırmalarından uzaklaştırmayı amaçladığını
kaydeden Şoygu, şöyle devam etti: "Bilgi provokasyonları, dikkatleri
Ukrayna’da ortaya çıkarılan ABD'li uzmanların yürüttüğü askeri biyolojik
araştırmalardan uzaklaştırmayı amaçlıyor. Şu anda düzenli olarak kamuoyun
dikkatine sunulan etkileyici bir veri dizisi birikmiş durumda. Bu yöndeki
çalışmalar devam edecek."
‘Rusya, START-3 kapsamındaki yükümlülüklerini yerine
getirmeye devam ediyor’
Bakan, Rusya'nın START-3 kapsamındaki yükümlülüklerini yerine
getirmeye devam ettiğini, taşıyıcılar ve savaş başlıklarının belirlenen
seviyeleri aşmadığını belirtti.
Şoygu, “Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması
ile ilgili olarak da zor bir durum gelişiyor. Anlaşma 2026'ya kadar yürürlükte.
Rus tarafı, yükümlülükleri yerine getiriyor, beyan edilen taşıyıcı ve savaş
başlıkları seviyeleri belirlenen sınırlar içinde tutuluyor. ABD'nin Rusya'nın
ABD ile diyaloğa devam etme hakkını kazanması gerektiği yönündeki açıklamaları
kabul edilemez. Silah kontrolü iki yönlü bir yoldur. Sonuç ancak tüm
katılımcıların çıkar dengesi göz önüne alındığında elde edilebilir” dedi.
‘Batı, Afrika'da sömürge düzenini yeniden kurmak istiyor’
Şoygu, Batının egemen ülkelere askeri baskı, ayrılıkçılık ve
terörizme destek yoluyla Afrika'da sömürge düzenini yeniden kurmak istediğine
vurgu yaparak, “Afrika için özgünlük, kolektif Batı ülkelerinin sömürge
dönemine özgü etkileşim düzenini ve kurallarını geri getirme arzusundan
ibarettir.Yeni sömürgecilik, egemen ülkelerin hükümetlerine askeri baskı,
ayrılıkçı ve terörist hareketlere destek yoluyla kuruluyor” ifadelerini
kullandı.
‘Viyana Belgesinin uygulanmasına yönelik bir umut yok’
2011 Viyana Belgesi'nin resmi olarak yürürlükte olduğunu,
ancak pratikte uygulanmasına yönelik bir umut olmadığını kaydeden Şoygu, bugün
artık hiç kimsenin ABD'nin yok ettiği Anti-Balistik Füze Antlaşması'nı, Orta
Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması'nı, Açık Semalar Antlaşması'nı
hatırlamadığını, ancak daha önce bu anlaşmaların silahsızlanma ve bir barış atmosferi
yaratmak için temel öneme sahip olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
“Bir diyalog platformu olarak tasarlanan ve çeşitli
görüşlerin dikkate alındığı Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Rus karşıtı
anlatıların üreticisi haline geldi. 2011 Viyana Belgesi resmi olarak yürürlükte
kalmaya devam ediyor, ancak pratikte uygulanmasına yönelik bir umut yok.
Taraflar arasında güven olmadığında, teyit mekanizması aslında bu anlaşmanın
ruhuna uymayan bir istihbarat bilgisi kaynağına dönüşüyor.”
‘Batı'nın Rusya'yı izole etme planları başarısız oldu’
Bakan, yabancı delegasyonların Moskova Güvenlik
Konferansı'na katılımının Batı'nın Rusya'yı izole etme planlarının başarısız
olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, “ABD ve NATO'nun Rusya'yı bir kez daha
tecrit etme girişimlerine rağmen, foruma katılımınız bu planların başarısız
olduğunun gözle görülür bir teyididir. Desteğiniz için teşekkür ederiz” dedi.
‘ABD ve müttefiklerinin mutlak egemenliği geçmişte kaldı’
Şoygu, küresel güvenlik sisteminin kökten değiştiğini, ABD
ve müttefiklerinin mutlak egemenliğinin geçmişte kaldığını söyledi. Bakan, “Bu
konferans, küresel ve bölgesel güvenlik sisteminde köklü bir değişim ortamında
gerçekleşiyor. ABD'nin ve müttefiklerinin mutlak egemenliği geçmişte kaldı”
diye konuştu.
‘ABD, Latin Amerika ülkelerini Rusya ve Çin ile karşı
karşıya getirmeye çalışıyor’
Şoygu, ABD'nin Latin Amerika'daki etkisini artırmaya, bölge
ülkelerini Rusya ve Çin ile karşı karşıya getirmeye çalıştığına dikkat çekerek,
Rusya karşıtı kampanyalar başlattığını, Ukrayna'daki operasyonla ilgili
gerçekleri gizlediğini vurguladı. .
Bakan, “Bugün Latin Amerika, Amerikalıların emelleri
nedeniyle ciddi güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya. ABD politikası, bölgedeki
ülkelerin Washington'un kontrolü dışındaki herhangi bir güç kutbuyla
etkileşimini engellemeyi amaçlıyor. Bu politikanın amacı bölgeyi Rusya ve Çin
Halk Cumhuriyeti ile karşı karşıya getirmek, geleneksel bağları yok etmek,
askeri ve askeri teknoloji alanlarında yeni işbirliği biçimlerini
engellemektir. Latin Amerika'da Rus karşıtı kampanyalar başlatılıyor,
Ukrayna'daki özel askeri operasyonun nedenleri ve seyri hakkındaki gerçekler
gizleniyor” ifadelerini kullandı.
‘Rusya ele geçirilen Batı silahlarını dikkatle inceliyor’
Şoygu, Rusya'nın ele geçirilen Batı silahlarının
özelliklerini dikkatle incelediğini belirterek, “Ele geçirilen Batı
silahlarının özelliklerini dikkatle inceliyoruz. Muharebe operasyonlarını
yürütme yöntemlerini iyileştirmede ve Rus silahlarının etkinliğini arttırmada
bu silahların özellikleri ve spesifik niteliklerini göz önüne alıyoruz” dedi.
‘Rus Silahlı Kuvvetleri, Ukrayna’da Cenevre
Sözleşmelerine tam olarak uyuyor’
Şoygu, her düzeydeki Rus komutanının Cenevre Sözleşmelerine
uyduğunu ve uymaya devam edeceğini vurguladı.
Bakan, “Özel askeri operasyonun insani yönleri üzerinde
ayrıca durmak istiyorum. Savaş kurallarına ilişkin Cenevre Sözleşmelerine
uyulması her zaman her seviyedeki Rus komutanların odak noktası olmuştur ve
olmaya devam ediyor. Operasyonun başlangıcından itibaren, askeri personelin
sivil nüfus ve düşman savaş esirleriyle ilgili eylemleri için prosedürü
belirleyen ilgili emirler verildi” bilgisini paylaştı.
‘Ukrayna'daki işbirliği için BM ve Kızıl Haç'a teşekkür
ediyoruz’
Şoygu, Rusya Savunma Bakanlığı'nın, Rusya'nın özel askeri
operasyonu sırasında insani alandaki yapıcı ve siyasetten uzak işbirliği için
Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) minnettar
olduğunu söyledi.
Şoygu, insani konularda Rus askeri personeli ile BM ve ICRC
arasında verimli bir etkileşimin kurulduğunu belirterek, "Yapıcı ve
siyasetten uzak işbirliği için bizimle etkileşimde bulunan bu kuruluşların
yöneticilerine ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Özellikle BM himayesinde ve
Türkiye'nin aktif rolü ile Ukrayna'nın Karadeniz limanlarından tahıl ihracatı
gibi zor bir sorunu çözmek mümkün oldu. Kızılhaç uzmanları, esir düşen askeri
personelle ilgili olarak önemli bir arabuluculuk görevi yürütüyor” dedi./sputnik