UNFPA'nın yayımladığı rapora göre, dünyanın 2030'da 8,5
milyar, 2050'de 9,7 milyar, 2100'de 10,4 milyar nüfusa ulaşacağı tahmin
ediliyor.
Dünyada nüfus artışı hızı yavaşlarken, nüfusun 2100'e kadar
artmaya devam etmesi bekleniyor.
1970'lerden bu yana azalan dünya nüfusundaki artış hızı,
2020'de ilk kez yüzde 1'in (yıllık) altına düştü.
Dünyanın 7 milyardan 8 milyar nüfusa yükselmesi yaklaşık 12
yıl sürerken, bir sonraki milyara ulaşmanın yaklaşık 14,5 yıl (2037'ye kadar)
sürmesi bekleniyor.
Yüksek doğurganlık oranları dolayısıyla Sahra altı
Afrika'daki nüfus artışının 2050'ye kadar küresel büyümenin yarısından
fazlasını oluşturması öngörülüyor.
Güney Avrupa ve Doğu Asya'da nüfus azalıyor
Nüfusun giderek daha fazla ülkede azalıyor olması yeni bir
gerçeklik olarak ortaya çıkarken, gelecekte aktif nüfusun azalmasıyla karşı
karşıya kalan ülke sayısında artış yaşanması tahmin ediliyor.
Bugün, 1990 yılındakinden daha az nüfusa sahip 17 ülke bulunurken,
bu ülkelerin hepsi Doğu Avrupa'da yer alıyor. Güney Avrupa ve Doğu Asya'da da
nüfusun azaldığı bazı ülkeler bulunuyor.
Küresel olarak nüfus azalması, düşük ve giderek azalan
doğurganlık oranı ile nüfus azalmasından en çok etkilenen Avrupa ülkelerindeki
yüksek göç seviyelerinden kaynaklanıyor.
Gelişen ülkelerde nüfus artışı sürüyor
Dünya nüfusunun 7 milyardan 8 milyara kadar yükseldiği
sürede nüfus artışının büyük çoğunluğu, alt-orta ve düşük gelirli ülkelerde
meydana gelirken, sadece 250 milyonluk artış üst-orta ve yüksek gelirli
ülkelerde gerçekleşti.
Dünya nüfusuna eklenen bir sonraki 8 ila 9 milyar arası
kişiden 920 milyonunun, alt-orta ve düşük gelirli ülkelerde yaşaması
öngörülüyor.
Yeni 1 milyarı oluşturanların yarısı Asya'dan
Bu yıl, Çin'in nüfusunun zirveye ulaşması ve ardından
azalmaya başlaması bekleniyor. Hindistan'ın 2023'te, "dünyanın en
kalabalık ülkesi" olarak Çin'i geride bırakacağı tahmin ediliyor.
BM, dünya nüfusunun 7 milyardan 8 milyara çıkarken, yeni 1
milyarı oluşturanların yarısının Asya'dan olduğunu açıkladı.
Afrika, nüfus artışının görüldüğü ikinci en büyük bölge
(neredeyse 400 milyon) olurken, Afrika nüfusunun 2038'e kadar 2 milyara
ulaşması bekleniyor.
Avrupa'nın gelecek dönemde nüfus artışına katkısının negatif
olacağı tahmin ediliyor.
Dünya nüfusunun 7 milyardan 8 milyara ulaşmasında Hindistan,
açık ara en büyük katkıyı yapan ülke olurken (177 milyon), onu sırasıyla Çin
(73 milyon) ve Nijerya (60 milyon) izledi.
Nüfus artışının genel olarak yavaşlamasının, çalışma
yaşındakilerin oranının artmasına neden olduğundan ekonomik büyümeyi de
etkileyebileceği bekleniyor.
7 milyardan 8 milyara çıkan nüfus artışının yarısından
fazlası, yetişkin nüfustaki artışa (30-64) bağlanabiliyor. Buna karşılık
gelecek milyarın (8’inci ve 9’uncu milyar arasında), 400 milyonundan fazlasını
65 yaş üstü bireylerin oluşturması öngörülüyor.
BM, nüfusun artmasıyla oluşan zorlukların yanında
fırsatlara da değiniyor
Bugünün (15 Kasım), insanlık için hem dönüm noktası hem de
farkındalık anı olduğunu vurgulayan BM, küresel toplumun karşı karşıya olduğu
zorluklar ile fırsatlara da dikkati çekiyor.
BM, tüm ülkeleri, 8 milyarı oluşturan her bir bireyin aynı
haklara ve seçimlere sahip olabileceği daha eşit bir dünya kurabilmek için
birlikte çalışmaya davet ediyor.
8 milyarlık nüfusun arkasında bir başarı hikayesi olduğuna
işaret eden BM, sağlık hizmetlerinde, yaşam kalite ve sürelerini uzatan, anne
ve çocuk ölümlerinin azaltılması gibi konularda ilerlemeler kaydedildiğine
değiniyor.
BM, teknolojik yeniliklerin hayatı kolaylaştırdığını ve
insanları her zamankinden daha fazla birbirine bağladığını da vurguluyor.
Temel endişeler devam ediyor
İklim değişikliği, şiddet ve ayrımcılık gibi, 11 yıl önce
dünya 7 milyar nüfusa ulaştığında dile getirilen temel endişeler ve zorluklar
hala sürüyor.
İklim krizi ve doğal kaynakların orantısız kullanımı,
halihazırdaki eşitsizlikleri ve kırılganlıkları artırırken; silahlı çatışmalar
ve göç, şiddeti ve ayrımcılığı besliyor.
Bugün dünya çapında 100 milyondan fazla kişi zorla yerinden
edilmiş durumda iken, sağlık alanında yaşanan gelişmelerden tüm toplumlar eşit
ölçüde yararlanamıyor.