Şara’nın kabul ettiği şartlardan ikisi kritik önemde:
1) “Suriye’deki Filistinli grupların faaliyetlerini izlemek
için bir komite kurulacak.” (Bu, adım adım Filistinli gruplara Suriye’nin
yasaklanması demek.)
2) “Suriye’nin, İsrail de dahil olmak üzere hiçbir taraf
için tehdit kaynağı haline gelmesine izin verilmeyecek.”
Geçen hafta ABD Kongre Üyesi Cory Mills Şam’ı ziyaret edip
Şara’yla görüşmüş, dönüşünde de izlenimini aktarmıştı: “Mills, Şara’nın ABD’nin
endişelerini gidermeye açık olduğunu, İsrail ile ilişkilerin normalleştirildiği
İbrahim Anlaşmalarına katılmakla ilgilendiğini aktardı.” (Harici, 24.4.2025).
Bu arada İngiltere Suriye’ye uygulanan yaptırımları parça
parça kaldırmaya başladığını duyurdu.
Suriye’de Türkiye’yi ilgilendiren bir gelişme daha vardı.
PKK’nin Suriye kolu PYD ile Barzani’lerin Suriye’deki kolu ENKS, “Rojova Birlik
ve Ortak Tutum Konferansı” düzenledi.
Konferans sonrasında açıklanan sonuç bildirgesinde, “ortak
Kürt heyeti” oluşturulacağı ilan edildi. Yine sonuç bildirgesinde “Suriye’deki
Kürt sorununa demokratik ve ademi merkeziyetçi adil çözüm” ile “Kürtlerin
anayasal haklarının güvence altına alınması” hedefleri yer aldı.
Suriye’deki Kürt konferansını, Türkiye’den DEM ve DBP ile
Irak’tan KDP ve KYB izledi.
Bu arada DEM heyeti, PYD’nin askeri birimi olan YPG’nin
komutanı (aynı zamanda SDG lideri) Mazlum Abdi’yle de görüştü. Abdi, DEM
üzerinden Ankara’ya “Öcalan’ın çağrısının başarısı için elimizden geleni
yapacağız” mesajı verdi.
Böylece Suriye’de önce HTŞ ile SDG (Omurgasını PYD/YPG’nin
oluşturduğu örgüt) arasında, ardından da PYD ile ENKS arasında anlaşmalar
sağlandı. Sırada HTŞ’nin İsrail’le anlaşması var.
Bu üç anlaşmayı da esas olarak kotaran ABD’dir. Nitekim…
Yazının devamı için linki tıklayınız…
https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/sara-israil-le-anlasma-yolunda-145237