İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Al Jazeera televizyonuna
verdiği özel röportajda gündemdeki konulara dair önemli açıklamalarda bulundu.
10 Mart’ta Pekin’de imzalanan Tahran-Riyad normalleşme anlaşmasını
değerlendiren Emir Abdullahiyan, “İran ile Suudi Arabistan arasında Pekin'de
yapılan görüşmelerde tüm konular masaya yatırıldı; ancak görüşmelerin formatı,
güvenlik meseleleri, bazı yanlış anlaşılmalar ve aynı zamanda iki taraf
arasındaki mevcut bazı sorunlarla ilgiliydi. Ondan önce Bağdat'ta beş tur
güvenlik görüşmeleri yaptık ve Maskat'ta ise üç tur güvenlik görüşmeleri
düzenlendi. Sayın Reisi'nin Pekin ziyareti sırasında Çin Devlet Başkanı Şi,
Riyad ile Tahran arasında diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması fikrini
önerdi. Sayın Reisi Pekin'de gerçekleştirilen özel görüşmede İran’ın Suudi
Arabistan dahil komşu ülkelerle ilişkilerine dair yaklaşımını dile getirdi.
Sonuç olarak Çin Devlet Başkanı’nın İran ile Suudi Arabistan arasındaki
ilişkilerin normale dönmesi önerisi memnuniyetle karşılandı.” dedi.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi
ülkesine davet ettiğini doğrulayan Emir Abdullahian, “Geçtiğimiz günlerde Suudi
Arabistan Kralı'nın Cumhurbaşkanı Reisi'yi resmi bir ziyaret için davet
ettiğine tanık oldunuz. Karşılık olarak İran'ın da uygun zamanda Suudi
Arabistan Kralı'nı Tahran'a davet edecek. Bunlar iki ülkenin üst düzey
yetkililerinin iradesi ilişkileri normale döndürmek ve hatta ilişkileri
geliştirmek yönünde olduğunu gösteriyor. Suudi mevkidaşım Sayın Ferhan Ürdün'de
yaptığım kısa bir görüşmede, Riyad ile Tahran arasındaki ilişkilerin normal bir
duruma dönmesinin sadece iki ülke ve halklarına değil, aynı zamanda bölgeye de
fayda sağlayacağı konusunda fikir alışverişinde bulunduk. Şimdi her iki taraf
da bu yönde adımlar atıyor ve sonuçlarının bölge için iyi olacağına inancımız
tam.” ifadelerini kullandı.
Emir Abdullahian, sözlerine şöyle devam etti:
“İran, bölgede barış, istikrar ve güvenliğe katkı sağlama konusunda her
zaman yapıcı bir rol oynamıştır ve biz de bölgesel gelişmelerle bağlantılı
olarak bu rolü oynamaya devam edeceğiz.
Bölgesel siyasi diyalog İran’ın gündeminde yer alıyor.”
İran-Bahreyn ilişkilerine dair Emi Abdullahiyan, “Tahran ve Manama arasında
diplomatik ilişkilerin normale dönmesini her zaman memnuniyetle karşıladık;
ancak Umman Sultanı aracılığı ve diplomatik kanallardan bu yönde var olan engelleri
dile getirdik. Bahreyn tarafı bazı fikirler ortaya attı. Bu konuda Umman
Sultanı vasıtasıyla dolaylı görüşme sürecindeyiz. Bahreyn hükümetinin iki ülke
ilişkilerinin normalleşmesinin önündeki tüm engellere daha fazla önem vermesini
umuyoruz. Tabii ki bu engeller ortadan kaldırılırsa iki ülke arasındaki
ilişkilerin normale dönmesi mümkün olacaktır.” açıklamasını yaptı.
Suudi Arabistanlı mevkidaşı Faysal bin Ferhan ile yakın zamanda bir araya
geleceğini belirten Hüseyin Emir Abdullahiyan, bu görüşmenin zamanını ve yerini
belirlemek için çalışmalar yapılmakta olduğunu söyledi.
Emir Abdullahiyan, Suriye-Türkiye normalleşme görüşmelerine ilişkin, “İran,
Suriye, Türkiye ve Rusya arasında dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde ilk
tur müzakerelerin yakında gerçekleşmesini umuyoruz. Türkiye ile Suriye
arasındaki yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak ve sorunları çözmek için
farklı düzeylerde dörtlü görüşmeleri memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye ve
Suriye'ye yaptığım iki ziyarette Sayın Erdoğan ve Sayın Beşar Esad ile bu
konuyu görüştük. Rus yetkililerle iki ülke liderleri düzeyinde önemli
görüşmeler yapıldı. Bölgedeki gerilimlerin ve sorunların çözümüne yardımcı
olacak girişimleri her zaman memnuniyetle karşılayan Cumhurbaşkanı Reisi,
Türkiye ile Suriye arasındaki sorunların çözümü amacıyla dörtlü diyalogların
kurulmasını bizzat desteklemektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Emir Abdullahiyan, İran nükleer anlaşması olarak bilinen Kapsamlı Ortak
Eylem Planı (KOEP) ve nükleer müzakereler hakkında şu açıklamalarda bulundu:
“Yeni Tahran hükümeti olarak bir anlaşmaya varmak ve tüm tarafları Kapsamlı
Ortak Eylem Planı (KOEP) taahhütlerine geri döndürmek amacıyla ciddi
çalışmalara başladık. Viyana'da meslektaşlarım defalarca P4+1 grubunun üyeleri
ile doğrudan görüşmeler gerçekleştirdi ve Amerikan temsilcisiyle dolaylı olarak
mesajlaşma yapıldı. İran'da yaşanan olaylardan önceki aylarda, yaptırımların
kaldırılması amacıyla İran ile ABD arasında mesaj alışverişleri dolaylı ama
aktif olarak devam etti.
Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) konusunda İran Meclisi’nin rolü
önemlidir. Bazı milletvekilleri arasında tüm tarafların KOEP'e geri dönmesi
için hükümetin sonsuza dek müzakere yolunda olmaması fikir var. Onlar diyalog
ve müzakere fırsatının kalıcı olamaması gerektiğine inanıyor. Halihazırda İran
ile Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) arasında güçlü bir işbirliği
yolundayız. Son zamanlarda heyetler arası görüşme yapıldı; örneğin Sayın
Grossi, Tahran'a geldi. Ajansla teknik düzeyde işbirliğine devam ediyoruz. İran
ile UAEA arasındaki işbirliği ve tüm tarafların nükleer anlaşma taahhütlerine
geri dönmesi hala gündemimizde yer alıyor. Müzakere ve diplomasiyi sorunu
çözmenin doğru yolu olduğuna inanıyoruz.”/tesnim