Guardian gazetesi konuyla ilgili olarak şunları yazdı: ‘ABD
Ordusu, gelecek yıl 39 milyon sterlinlik bütçeyle İngiltere'nin Suffolk
kentindeki Lakenheath Hava Üssü'nü 15 yıl sonra yeniden Amerikan atom
bombalarını depolamaya hazırlayacak. ABD ordusu, ülkenin Kongresi'ne, Lakenheath
Hava Üssü'nü "potansiyel güvence görevleri" için 144 kişilik bir
yatakhane inşa etmek üzere donatmayı planladığını bildirdi.
Uzmanlar, bu muğlak terimin genellikle ABD Savunma Bakanlığı
Pentagon tarafından atom bombalarının transferi için kullanıldığını söylüyor.
Amerikan askerlerine yönelik yurt inşaatının önümüzdeki yıl Haziran ayında
İngiltere'de başlaması planlanıyor ve Şubat 2026'ya kadar devam edecek. Bu da Amerika'nın
İngiltere topraklarına yeniden nükleer bomba yerleştirme kararının son
işaretleridir.
ABD Bilim Adamları Federasyonu şu açıklamalarda bulundu: ‘ABD
Ordusu, bu yılki savunma bütçesi raporunda İngiltere'nin yanı sıra, ABD'nin
"özel silahlarının" Avrupa'daki yerleri olarak Belçika, Almanya,
İtalya, Hollanda ve Türkiye'yi de gösterdi. Bu federasyon, söz konusu ülkelerin
5’inde ABD’nin 100'e yakın B61 atom bombasının depolandığını bildirdi.
İngiliz The Guardian gazetesi bu gelişmeyi “Amerikan nükleer silahlarının dönüşü yönünde en somut adım” olarak açıkladı.
ABD’nin ilk nükleer silahları 1954'te İngiltere'deki birkaç
ABD askeri üssünde konuşlandırıldı. İngiltere’nin nükleer silahları nükleer
denizaltılarından atılan füzelerdir, ancak ABD ordusu karadan, denizden ve
havadan atom bombası ateşleyebilir. Guardian'a göre ABD'nin nükleer seyir
füzeleri 1991'de İngiltere'den çekildi, ancak ABD nükleer bombaları 16 yıl
boyunca Lakenheath üssünde tutuldu.
Bu arada İngiliz halkı, başta başkent olmak üzere bu ülkenin
çeşitli şehirlerinde geniş çaplı gösteriler düzenleyerek defalarca
İngiltere'nin ve diğer ülkelerin nükleer silahlarının imhası yönünde çağrıda
bulunmuş ve bu silahları dünya barışı ve güvenliğine yönelik bir tehdit olarak değerlendirmişti. İngiltere'de savaş ve nükleer silah karşıtları, bu
ülkenin sağlık sisteminin çökmekte olduğu ve aralarında kanser hastalarının da
olduğu yedi buçuk milyondan fazla hastanın bulunduğu bir ortamda, bu ülkenin
nükleer silahlarının çok büyük maliyetlerle modernizasyonu, devlet
hastanelerinde tedavilerinin başlamasını bekleyen çocuklar ve halk için demokrasi
ve bu ülke halkının çoğunluğunun isteklerine aykırı bir eylem olarak
nitelendirdi ve bu yaklaşımın sürdürülmesini kınadılar.