Temel Karamollaoğlu, Siyonist İsrail'in Gazze'deki
soykırımının ardından savaşı bölgeye yayma çabalarına dikkat çekerek tüm
çatışmaların kökeninde katil İsrail'in olduğunu vurguladı. Şam'da İran
konsolosluğuna yapılan saldırının amacının Gazze soykırımını gözlerden
uzaklaştırmak olduğunu belirten Karamollaoğlu, İran'ın yaptığı misillemenin
meşru müdafaa hakkı olduğunu ve oldukça makul bir karşılık olduğunu söyledi.
İran saldırısı sonrası Siyonist İsrail'in artık eski
pervasızlığının kalmayacağını söyleyen Milli Görüş lideri Karamollaoğlu, 35 bin
Filistinli kardeşimizi katleden İsrail'e açıktan destek veren Batılı ülkelerin
İran'ın misillemesi sonrası İran karşıtı açıklamalarının ikiyüzlülük olduğunu
belirtti.
Odak noktamızın Gazze olmasını gerektiğini belirten
Karamollaoğlu, soykırımın durdurulması için terör rejimi İsrail'e geri adım
attıracak çabaların uygulamaya konulmasını istedi.
Karamollaoğlu ayrıca, ülkemiz sınırları içerisinde bulunan
askeri üslerin ve hava sahamızın asla İsrail tarafından kullanılmasına izin
verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
İRAN MİSİLLEMESİ
SONRASI İSRAİL HER ŞEYİ BİR KERE DAHA DÜŞÜNECEK!
Karamollaoğlu sosyal medya hesabından şunları yazdı:
"Ortadoğu’daki son gelişmeler endişe verici boyutlara
ulaşmış bulunmaktadır. 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu ise olayların başlangıcı
değil sonucudur. Herkes bilmelidir ki, bugün karşı karşıya kaldığımız
çatışmaların baş sorumlusu işgal rejimi İsrail’dir.
Siyonist İsrail, Gazze’de uyguladığı soykırımı gözlerden
uzaklaştırmak ve 7 Ekim’den bugüne her geçen gün kaybettiği dünya kamuoyu
desteğini tekrar kazanmak için İran’ı hedef alarak, şaşırtma uygulamaya
çalışmaktadır. Bu amaçla; İran’ın Şam konsolosluğuna saldırmış, İranlı general
ve sivil yetkilileri katletmiştir. Böylece İsrail, ateşi bölgeye yaymayı hedeflemektedir.
Uluslararası hukuku yok sayan bu saldırıya karşı İran’ın meşru müdafaa hakkı
vardır. İran tarafından dün verilen ve oldukça makul olan karşılık bu bağlamda
değerlendirilmelidir.
Her yaptığının yanına kâr kaldığı rahatlığıyla hareket eden
İsrail, dün itibariyle her şeyi bir kere daha düşünecektir, düşünmelidir!
Ayrıca ABD ve “gelişmiş kabul edilen” ülkelerin barışı tesis
etmek adına değil adeta İsrail zulmüne açıktan destek vermek adına yarışır
durumda oldukları da bir kez daha görülmüştür. Bebekleri, çocukları, hamile
kadınları dahi alçakça katleden, ambulansları, hastaneleri, okulları ve
ibadethaneleri dahi hedef alan, bu kapsamda yaklaşık 17.000 çocuğu ve 35.000
kişiyi katleden İsrail’e gerekli tepkiyi göstermeyenler, dünden beri peş peşe
İran’a karşı açıklamalar yapmaktadırlar. Bu samimiyetsiz ve ikiyüzlü tavır asla
kabul edilemez. Bu ikiyüzlü tavır unutulmamalıdır ve unutulmayacaktır!
Şimdi herkesin asıl odaklanması gereken yer Gazze’dir, işgal
altındaki Filistin topraklarıdır. Artık herkes Gazze’deki soykırımın
engellenmesi için üzerine düşeni yapmalıdır. Katliamı bir politika olarak
benimseyen işgalci İsrail’e geri adım attıracak çabalar derhal tatbikata
konulmalıdır.