Bakanlar kurulu toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan
açıklama yaptı.
Yeni Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat
Kurum ile Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nu tebrik eden ve başarılar dileyen
Erdoğan, "Mehmet Özhaseki ve Fahrettin Koca kardeşimize de emekleri,
fedakarlıkları için teşekkür ediyorum. Her iki arkadaşımızla yakın temas
halinde olmaya devam edeceğiz" dedi.
'ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELEDE İHA KULLANAN İKİ ÜLKEDEN
BİRİYİZ'
Anız ve orman yangınlarına değinen Erdoğan,
"Diyarbakır-Mardin yangınında hayatını kaybeden insanlarımıza Allah'tan
rahmet diliyorum. Hafta sonu yine orman yangınları yaşandı. Yaz mevsiminin her
geçen yıl daha sıcak ve kurak geçmesiyle yangın riski de aynı oranda artıyor.
Bölücü örgütün orman yangınlarını terör yöntemi olarak kullandığını biliyoruz.
Orman yangınlarıyla etkin mücadele konusunda önemli adımlar attık. Bugün bu
mücadeleyi 26 uçak 105 helikopter ve 5 binden fazla kara aracıyla sürdürüyoruz.
14 Bayraktar TB2 İHA'mızla yeşil vatanı 7 gün 24 saat izliyoruz. Orman
yangınlarıyla mücadelede İHA kullanan iki ülkeden biriyiz" diye konuştu.
'TÜM VATANDAŞLARIMIZDAN DAHA FAZLA İTİNA BEKLİYORUM'
"Yapay zeka tabanlı sistemler başta olmak üzere pek çok
teknolojik imkanlar gücümüze güç katmaktadır" diyen Erdoğan, "Gece
gündüz demeden yangınlara karşı cansiperane mücadele eden bütün
kahramanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Yaz sıcaklarının artık çok yoğun
yaşandığı günlere girdik. Ormanlarımıza sahip çıkma konusunda tüm
vatandaşlarımızdan daha fazla itina bekliyorum. En ufak ihmalin büyük zararlara
sebep olacağını unutmayalım" ifadelerini kullandı.
'HER MESELE GİBİ TARIMA DA İSTİSMAR MALZEMESİ OLARAK
BAKIYORLAR'
Tarım alanında hükümete yönelik eleştirileri haksız
bulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hükümetlerimizin tarım
politikalarını eleştirenlerin çoğu bilgiden ziyade önyargılarla hareket
etmektedir. Her mesele gibi maalesef tarım konusuna da istismar malzemesi
olarak bakıyorlar. Her çiftçiye bedava traktör vaat edenler, daha sonra bunu
dikkat çekmek için söyledik dediler. Bunlar öyle seçim meydanlarında dalga
konusu yapılacak işler değildir. Tarım ciddi uğraştır, çok stratejik bir
sektördür. Hükümet olarak tarıma sektörün ciddiyetine, önemine uygun anlayışla
yaklaştık. Son 21 yılda, 1 trilyon 364 milyar lira tarım desteği verdik. Yaş
çay alım fiyatının yanında üreticilerimize destekleme primi uygulamasını ilk
kez biz başlattık" dedi.
'ŞAHSEN TAKİP EDİYORUM, BAKANLARIMIZA GEREKLİ TALİMATI
VERİYORUM'
Çiftçilerin şikayetlerini takip ettiğini belirten Erdoğan,
"Buğday fiyatlarında dünya piyasasının üzerindeyiz. Yurt dışı ekmeklik
buğday fiyatı yerinde ton başına 248 dolardır. Toprak Mahsulleri Ofisi alım
fiyatı ton başına 359 dolar olup, dünya fiyatlarından 89 dolar yüksektir. Hasat
döneminde üreticimizi koruma amacıyla dahilde işleme rejimiyle hububat
ithalatını 15 Ekim'e kadar durdurduk. Toprak Mahsulleri Ofisimiz alımla ilgili
süreçleri titizlikle yürütüyor. Aldığımız bütün tedbirlerine rağmen çiftçimizin,
üreticimizin memnuniyetsizliği, şikayeti olabilir. Bunları da Cumhurbaşkanı
olarak şahsen takip ediyorum, bakanlarımıza gerekli talimatı veriyorum.
Milletin efendisi olan çiftçimizin mağduriyetine izin vermeyiz. Son 21 yıldır
iyi ve kötü gününde nasıl çiftçimizin yanında olduysak bundan sonra da
yanlarında olacağız" şeklinde konuştu.
'SURİYE'DE BİZİMLE ORTAK HAREKET EDEN HİÇ KİMSENİN MAĞDUR
OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ'
Suriye'deki gelişmeler hakkında da açıklamalarda bulunan
Erdoğan, "Biz komşu olarak istikrarsızlıklarla uğraşan ve terör
örgütlerinin cirit attığı değil demokratik, müreffeh bir Suriye görmek
istiyoruz. Suriye'nin evlerini terk etmek zorunda kalmış milyonlar için güvenli
bir yer haline gelmesini herkesten çok biz arzu ediyoruz. Böyle bir iklime ne
kadar kısa sürede kavuşulursa herkes için, özellikle Suriye halkı için o kadar
iyi olacaktır. İç siyaset gibi dış politikada da sıkılı yumrukların açılmasında
büyük fayda olduğuna inanıyoruz. Bunun için kiminle görüşülmesi gerekiyorsa
geçmişte olduğu gibi görüşmekten imtina etmeyiz. Elbette bunu yaparken
Türkiye'nin menfaatlerini referans alacak ama bu süreçte bize güvenen, bize
sığınan, bizimle ortak hareket eden hiç kimsenin mağdur olmasına da izin
vermeyeceğiz. Türkiye dostlarını yarı yolda bırakan bir devlet değildir ve
olmayacaktır" dedi.
'KAYSERİ'DE KAOS PLANI TEZGAHLANDI'
Kayseri'de Suriyelilerin evlerine düzenlenen saldırılara
tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kamu düzeni kırmızı çizgimizdir. Bu
hassas çizginin yok sayılmasına, çiğnenmesine eyvallah demeyeceğiz. Geçmişte
etki ajanları ve provokatörler eliyle ülkemize hangi bedellerin ödetildiğini
gayet net hatırlıyoruz. Kayseri'de son derece iğrenç, rezil bir taciz vakası
üzerinden aynı kaos planı tezgahlandı. Bu oyunun ikinci perdesi ise Suriye'nin
kuzeyinde Türk çıkarlarına ve varlığa yönelik sahnelendi. Bölücü terör örgütü
artıkları ve iş birlikçilerin tarafından kotarılan bu oyunu kimin yazdığını,
bunlara kimlerini figüranlık yaptığını çok çok iyi biliyoruz. Allah'ın izniyle
ne biz ne milletimiz ne de Suriyeli kardeşlerimiz bu sinsi tuzağa
düşmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
'BAYRAĞIMIZA UZANAN ELLERİ KIRMASINI BİLİRİZ'
"Nefret söylemlerine, faşizme, ırkçı vandallığa ve
provokasyonlara boyun eğmeyeceğimizi tekrar altını çizerek söylemek
istiyorum" diyen Erdoğan, "Bayrağımıza uzanan elleri kırmasını
bildiğimiz gibi ülkemize sığınan mazlumları uzanan elleri de kırmasını biliriz.
Kimse kendini polisin, hakimin, devletin yerine koyamaz. Kayseri'deki olaylar
sonrasında ortalığı yakıp yıkan 474 provokatör gözaltına alındı. Dün de Suriye
Milli Ordusu güçleri ve güvenlik kuvvetlerimiz, Suriye'nin kuzeyindeki kışkırtmalara
gerekli müdahalelerde bulundu. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Biz
bölücü niyetlere karşı vatanımızı koruyoruz ve koruyacağız" şeklinde
konuştu.
'ERKEN SEÇİM TARTIŞMASI MUHALEFET BÜNYESİNDEKİ İÇ SAVAŞIN
DIŞA YANSIMALARIDIR'
14-28 Mayıs 2023'te genel seçimlerin, 31 Mart 2024'te de
yerel seçimlerin yapıldığını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Tarihimizde sandıkta tezahür eden iradeyi yok
sayanların olduğu da ülkemizin bir gerçeğidir. Son dönemde bu kibirli tavrın,
seçmen iradesinin yok sayma aymazlığının tekrar nüksettiğini görmekteyiz. Geçen
hafta tekrar gündeme taşınmak istenen erken seçim tartışmalarına bu zaviyeden
bakılması gerektiği kanaatindeyiz. Bu tartışmalar muhalefet bünyesinde giderek
kızışan iç savaşın dışa yansımalarından ibarettir. Tabi yeni hükümet sisteminde
erken seçim diye bir kavram da yoktur. Bunun yerine, cumhurbaşkanı ya da
meclisin seçimlerin yenilenmesi kararı alınması vardır. Hiçbir temeli olmayan
bu tarz sahte gündemlerle muhalefet kendi içindeki bilek güreşini perdelemeye
çalışmaktadır. Hükümet olarak bu tartışmaların ne tarafıyız ne de muhatabıyız.
Biz sadece ve sadece işimize odaklanıyoruz. Türkiye son 1 yılını seçim
gündemiyle geçirmişken bölgemizde her gün yeni bir kriz, çatışma patlak
verirken, dünya belirsiz girdabında sürüklenirken, ülkemizin ve milletimizin
çözülmesi gereken bunca meselesi var iken, sırf eski ve yeni takım
arkadaşlarına çalım atmak için bu tür şartlara meyledilmesini doğru
bulmuyoruz."