Batı’nın Alevi-Bektaşiliğe yönelik hamlelerine bir yenisi
daha eklendi. Geçen yıl Avusturya ve Almanya'da da "Alevilik kendine özgü
bir inançtır" denilerek Alevi-Bektaşiliği İslam'ın dışında gören
anlayışlara yasal haklar tanınmıştı. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, önceki gün
Birleşmiş Milletler’de (BM) merkezi Türkiye, kurucusu ve lideri Hacı Bektaş-ı
Veli olan Bektaşiler için başkent Tiran'da Vatikan tipinde "Bektaşi
Tarikatı Egemen Devleti" kuracağını duyurdu. Arnavutluk’taki girişim,
Batı’nın Alevi-Bektaşiliğe yönelik üçüncü hamlesi oldu.
Türkiye Bektaşileri ve Horasan Erenleri Dernekler
Federasyonu, girişime tepki gösterdi. Planın ABD ve İsrail menşeili olduğunu
vurguladı. Aydınlık’a konuşan İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı
(İHH) Mütevelli Heyet Üyesi Araştırmacı Yazar Osman Atalay da hedefin
Türkiye’nin Balkanlar’daki varlığı ve Rusya’nın bölgeden uzak tutulması
olduğunu söyledi. “Girişim ABD-İsrail güdümlü. İsrail’in 25 yıllık emeğinin
ürünü.” değerlendirmesini yaptı.
İSRAİL’E BAŞSAĞLIĞI DİLEMİŞLER
Arnavutluk Bektaşilerinin önde gelenlerinden Edmond
Brahimaj’ın (Baba Mondi) devlet başkanı olacağı ilan edildi. Arnavut
milliyetçisi yaklaşımlarıyla tanınan Arnavut kökenli Bektaşiler ve Mondi
meseleye sıcak baktıklarını bildirdi. Mondi başkanlığındaki Arnavutluk
Bektaşileri son zamanlarda tamamıyla ABD ve İsrail lehine mesajlarıyla dikkat
çekiyordu.
Türkiye’de yaşayan ve tüm Bektaşilerin en üst rütbelisi
olarak bilinen Ali Haydar Ercan’ın talimatıyla, Bektaşilerden konuya ilişkin
açıklama geldi. “Bu tip projeler, emperyal devletlerin Alevi-Bektaşi inancı
üzerinden menfaat temin edebilmesi için açtıkları bir tuzaktan ibarettir.”
yorumu yapıldı.
Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Mehmet
Şahin de, “Bu girişimlerin arkasında Batı ve ABD’nin olduğunu biliyoruz.”
ifadelerini kullandı.
‘YOK HÜKMÜNDEDİR’
“Dedebaba” olarak anılan Bektaşilerin tüm dünyadaki amiri
olan Ercan’ın talimatıyla ve “Halifebaba Hacı Dursun Gümüşoğlu” imzasıyla
yayınlanan açıklamada Bektaşiliğin merkezinin Türkiye olduğu vurgulandı.
Arnavutluk’taki Vatikan tipi Bektaşi Devleti girişiminin
Bektaşiler için yok hükmünde olduğu, devlet başkanlığına adı geçen Bektaşi’nin
temsil yetkisinin bulunmadığı belirtildi. Emperyalist baskı ve hesaplarla böyle
bir işe girişildiği; adımın, Avrupa merkezli Alevi-Bektaşiliği İslam’ın dışında
ayrı bir din olarak gösterme planının parçası olduğu savunuldu.
“Ülkesine, devletine bağlı olan, maddi hiçbir beklentisi
olamadan yaşamını sürdüren, gönül bağı ile birbirlerine bağlı bulunan,
Bektaşilik inancını sürdüren bizler için bu girişim ve bu girişime ortak
olanlar yok hükmündedir.” denildi.
‘BİZİ TEMSİL ETMİYOR’ UYARISI
“Hademü’l-Fukara Ali Haydar Ercan Dedebaba’nın talimatıyla
Halifebaba Hacı Dursun Gümüşoğlu” imzasıyla yayınlanan metinde, Bektaşiliğin
silsile ve tayin yöntemleri anlatıldı. Baba Mondi’nin Bektaşileri temsil
edebilecek bir mertebede olmadığı kaydedildi.
“Bektaşi erkânına göre Arnavutluk’ta bırakın dedebabayı,
halifebaba bile yoktur. Baba Mondi’nin dedebabalığı bir yana; dedebabalığın bir
alt mertebesi olan halifebabalık erkânı dahi kendisine uygulanmamıştır.
Yüzyıllardır devam eden geleneğe ve kurala göre dedebabanın Türkiye sınırları
içinde ikamet etmesi şarttır.” ifadeleri kullanıldı.
“Emperyal baskı ve hesaplarla böyle bir yapılanma kabul
edilse ve resmi kimlik kazansa bile bizler için manevi anlamda geçersiz bir
girişimdir.” sözleriyle Bektaşi Devleti girişiminin emperyalist hesaplarla
doğduğuna dikkat çekildi.
‘BEKTAŞİLİK İÇİN DE GEÇERLİ’
“Ali’siz Alevilik olarak adlandırılan bu proje, emperyal
devletlerin Alevilik inancı üzerinden menfaat temin edebilmesi için açtıkları
bir tuzaktan ibarettir. Baba Mondi’nin sözde Bektaşi Devleti girişimi, bu uzun
vadeli hesapların ayak seslerinden başka bir şey değildir.” cümleleriyle
adımın, Avrupa merkezli Alevi-Bektaşiliği İslam’ın dışında ayrı bir din olarak
gösterme planının parçası olduğuna değinildi.
Türkiye’de yaşayan ve tüm Bektaşilerin en üst rütbelisi
olarak bilinen Ali Haydar Ercan’ın talimatıyla yazılan açıklamada “Alevilik,
Anadolu ve Balkan coğrafyasında yayılan İslam’ın ahlak ve irfan temelli bir
yorumudur. Kurân-ı Kerim kutsal kitabı, Hazret-i Muhammed peygamberi, Hazret-i
Ali Şah-ı Velayet yani velilerin ilk halkası olarak kabul eder. Bunun dışındaki
iddiaların inançsal, tarihsel veya bilimsel hiçbir dayanağı yoktur. Bu temel
inanç kavramları aynı şekilde Bektaşilik için de geçerlidir.” uyarısı yapıldı.
‘ALEVİLİK VE BEKTAŞİLİK BİR BÜTÜNDÜR’
Horasan Erenleri Başkanı Mehmet Şahin şunları söyledi:
“Alevilik ile Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin kurucusu olduğu
Türkiye merkezli Bektaşiliğin beraber, bütün olduğunu, bunun dışındaki
iddiaların inançsal, tarihsel veya bilimsel hiçbir dayanağı olmadığını bir
Alevi Dedesi olarak hatırlatmak isterim.
"Bektaşi erkânına göre Arnavutluk’ta bırakın
dedebabayı, halifebaba bile yoktur. Baba Mondi’nin dedebabalığı bir yana;
dedebabalığın bir alt mertebesi olan halifebabalık erkânı dahi kendisine
uygulanmamıştır. Yüzyıllardır devam eden geleneğe ve kurala göre dedebabanın
Türkiye sınırları içinde ikamet etmesinin mecburi olduğu gerçeğiyle bu
girişimlerin başında olan ve Tiran’da yaşayan Mondi’nin arkasında Batılı ve
ABD’li güçlerin olduğunu biliyoruz.
"ABD, İsrail ve Avrupa’nın Alevi Bektaşileri
birbirinden ve Anadolu’dan koparmayı amaçladığının farkındayız. Avrupa’da
yaygın olarak Ali’siz Alevilik olarak adlandırdığımız bu projenin emperyalist
devletlerin bir tuzağı ve Alevi-Bektaşiliği İslam’ın dışında ayrı bir din
olarak gösterme planının parçası olduğunu biliyoruz.
“Alevi-Bektaşiler için bu kararın yok hükmünde olduğunun
bilinmesini isteriz.”
İSRAİL’İN 25 YILLIK PROJESİ
İHH İnsani Yardım Vakfı Mütevelli üyesi Araştırmacı – Yazar
Osman Atalay, Arnavutluk’ta kurulmak istenen Vatikan modeli Bektaşi Devleti
hakkında Aydınlık’a konuştu. Atalay, Baba Mondi meselesinin yeni bir mesele
olmadığını, girişimin İsrail’in Yugoslavya’nın dağılmasının ardından yürüttüğü
25 yıllık bir politikanın ürünü olduğunu vurguladı. Girişimin ABD-İsrail
güdümlü olduğunun altını çizdi.
Atalay, Bektaşiliğin 1263 yılında Hoca Ahmet Yesevi, Sarı
Saltuklar ve Hacı Bektaş-ı Veli tarafından Balkanlara götürüldüğünü ifade ederek,
“Osmanlı Devleti ancak 1389 yılında bölgeye gitti. Trajik olan 700 yıl önce
bizden giden Bektaşiliğin Balkanlar’da İsrail-ABD aparatı olarak kullanılması.”
dedi.
‘AMAÇ BALKANLAR’I RUSYA, ÇİN VE TÜRKİYE’DEN KOPARMAK’
Yugoslavya’nın 1991 yılında dağılmasının ardından 6 devlet
çıktığını hatırlatan Atalay şunları dile getirdi:
“Bu bir ABD – NATO projesiydi. Amaç Balkanları Rusya’dan
koparmak. Orada yeni bir kavram geliştirdiler. Batı Balkanlar olarak bütün bu
devletleri AB’ye sokmaya çalışıyorlar. Bölgede 10 milyona yakın Müslüman
yaşıyor. Arnavutluk’ta Enver Hoca döneminde hiçbir dine izin verilmedi. Ancak
bu dönemin bitmesinin ardından Türkiye ve Arap ülkelerinden gelen Müslümanlar,
İtalya’dan gelen Katolikler, etkili oldu.
Arnavutluk’un güneyinde de Ortodokslar vardır. Yunanistan da
bu Ortodoksları kontrol altına almayı hedefliyor. İsrail’in ve ABD’nin bu
halklar üzerinde projeleri var. Bunlar hep bu devletleri Rusya, Çin ve
Türkiye’den uzaklaştırmak amacı taşıyor. İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog daha
geçtiğimiz günlerde bölgedeydi. İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma rağmen
bu bölgede çok rahat faaliyet gösterebiliyor. Daha geçtiğimiz cumartesi günü
Arnavutluk’taydı.”
FETÖ VARLIĞI BİTİNCE TÜRKİYE KURUMSAL HAREKET ETTİ
2013 yılından bu yana Soros Vakfı’nın bölge halkları
üzerinde yoğun faaliyetleri olduğunu anımsatan Atalay, şöyle devam etti:
“Soros’un bizzat açıklamaları var. ‘Balkanlarda bazı yarım
kalmış sorunlar var. Bu sorunları gidermezsek Çin, Rusya ve Türkiye bu
devletleri yeniden Balkanlaştıracak’ şeklinde. Balkanlardaki Bektaşi meselesi
biraz bu açıdan değerlendirilmeli. Türkiye bu aşamada soğukkanlı olmalı.
Yugoslavya’nın dağılmasının ardından FETÖ’nün Balkanlar’da çok yoğun ağırlığı
vardı. Siyasi ve ekonomik faaliyetler sürdürdüler.
"Türkiye FETÖ’nün 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından
büyük bir güvenlik travması yaşadı. Fakat bu FETÖ’cüler temizlendikten sonra
Türkiye Balkanlar’da kurumsal çalışmalara girişti.”
‘HALKLARI TEK POTADA ERİTMEK İSTİYORLAR’
“Hatırlatmak gerekirse İsrail 15-20 yıldır bölgede sessiz
sedasız faaliyet içerisinde, Türkiye’yi Balkanlar’dan çevreleme amacı taşıyor.
Burada en rahat hareket edemedikleri ülke Sırbistan. Sırbistan’ı parçalamak
istiyorlar. Oluşturdukları Batı Balkanlar kavramı ile bu halkları tek bir
potada eritmek istiyorlar.
"Bu Bektaşi işini Arnavutluk’ta yapmalarının amacı da
bu Arnavutluk sosyolojisi buna müsait. Türkiye soğukkanlı bir şekilde imkanları
çerçevesinde ki bu imkanlar mevcut. Vizyoner bir dış politika izleyerek tüm
kurumlarıyla TİKA, AA, YTB gibi çalıştaylar gerçekleştirmeli ve Evladı Fatihan
dediğimiz 700 yıllık kültür birikimimiz bulunan bölgede İsrail ve ABD’nin
yürüttüğü bu oyunu bozmalı.”/aydınlık