Geçtiğimiz yıl Aksa Tufanı operasyonunun en önemli
sonuçlarından biri, Siyonist rejimin ekonomisi üzerindeki etkileridir. Gazze
Şeridi'ne yönelik geniş çaplı saldırıları otel ve turizm hizmeti veren
işletmeleri doğrudan olumsuz etkiliyor. Askeri kuvvetlerine yapılan harcamalar
da savaşın dolaylı etkileri arasında yer alıyor. Siyonistler bu kayıpları kısa
ve orta vadede bütçe açığı, kredi notu düşüşleri, projelerin ilerlemesindeki
aksamalar vb. şeklinde göreceklerdir. Elbette bu savaş Filistinlilere,
özellikle de Gazze Şeridi'nde yaşayanlara büyük zarar verdi. ABD merkezli RAND
Corporation Raporu’nda Siyonist İsrail saldırıları sebebiyle harabeye dönen
Gazze Şeridi'nde yeniden inşa maliyetinin 80 milyar doları aşabileceği
belirtildi. Sadece enkaz kaldırma maliyetlerinin faturası 700 milyon dolar olarak
tahmin ediliyor.
Aşağıda Gazze savaşının İsrail ekonomisi üzerindeki
etkilerini ele alacağız:
1-Savaşın maliyeti: Siyonist İsrail’in Kanal 12
televizyonuna göre bu rejim, Gazze Şeridi ve Lübnan'daki savaş için şu ana
kadar 100 milyar dolar harcadı ve bu durum İsrail'i derin bir ekonomik krizin
eşiğine getirdi.
İsrail'in ekonomi gazetesi "Calcalist", 9 Eylül’da
yayınladığı raporda, Gazze savaşının toplam maliyetinin yaklaşık 24 milyar
doları (90 milyar şekel) geçeceğini yazdı. Bu rakam 2024’ün başından itibaren
yaklaşık 19,2 milyar dolar (72 milyar şekel) oldu. Sadece Ağustos 2024'te
yaklaşık 13,3 milyar dolar (50 milyar şekel) harcandı. Bu rakam önceki aylara
göre neredeyse 2,67 milyar dolar (10 milyar şekel) daha fazla.
İsrail rejiminin aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich,
2025 yılının bütçesiyle ilgili olarak "İsrail tarihinin en uzun ve
maliyetli savaşındayız. Öyle ki bu savaşın doğrudan maliyeti yaklaşık 54-68
milyar dolar (200-250 milyar şekel). 11 aylık savaş boyunca ekonomiyi yönettiğim
için gurur duyuyorum.’’ demişti.
İki Siyonist uzmana göre, savaşın maliyeti nedeniyle
önümüzdeki 3-5 yıl içinde mali kriz riski yüksek. Bu da ekonomik durgunluğa ve
güvenlik risklerinin artmasına neden olur. Savaşın maliyeti ve ekonomik
etkilerinin örnekleri şunlardır: İsrail'in kredi notunun düşmesi, risk
sigortası primlerinin artması, askeri ve sivil harcamalarda büyük artışlar,
bütçe açığı, yatırımlardaki düşüş ve enflasyonun artması, borç/üretim oranının
yükseliş eğilimi ve gelecekte yaşanacak ciddi bir ekonomik kriz riski.
2-Kredi notunun düşürülmesi: Çeşitli uluslararası
derecelendirme kuruluşları şu ana kadar Siyonist İsrail ekonomisine ilişkin
olumsuz tahminler sundular ve hatta önceki beklentileri düzelterek ekonomik
büyüme tahminini düşürdüler. Bunun nedeni ise savaş, askeri maliyetlerin
artması ve işgal altındaki toprakların kuzeyindeki huzursuzluktur.
Dünya Siyonist İsrail'in Ekonomisine Olan Güvenini
Kaybediyor
OECD, küresel ekonomiye ilişkin son raporunda İsrail
ekonomisinin 2024 yılında ancak yüzde 1,9, 2025 yılında ise yüzde 4,6 oranında
büyüyeceğini bildirdi. Fitch ve Moody’s bu yıl zaten bir kez düşürdükleri
İsrail’in notunu muhtemelen yeniden düşüreceklerini söylüyor.
Siyonist uzmanlar ekonominin olası her göstergede
kötüleştiğini söylüyor. Daha önce İsrail Merkez Bankası, yılın ikinci
çeyreğinde, üretim ve ihracat da dahil olmak üzere kişi başına düşen GSYH'nin,
ekonomiye yapılan yatırımların azalmasıyla birlikte düştüğünü ve ekonomideki
enflasyonun yüzde 3,2'ye (yıllık) ulaştığını açıklamıştı.
3-İsrail'in bütçe açığı: Maliye Bakanlığı, bütçe açığının
ağustos ayında 12,1 milyar şekele (3,24 milyar dolar) yükseldiğini bildirdi. Bu
artışın nedeni, Gazze'deki Hamas ile devam eden çatışmaya bağlı yüksek
harcamalar olarak gösterildi. Ağustos ayına kadar olan 12 aylık açık, ülkenin
gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) %8,3'üne yükseldi. Bu oran, temmuz ayına
kadar olan 12 aylık dönemde %8,0 olarak kaydedilmişti.
İsrail Merkez Bankası Başkanı Amir Yaron, İsrail'in Gazze'de
büyük bir insanlık felaketine yol açan saldırılarının maliyeti hakkında
açıklamada bulunarak, Gazze'ye saldırıların savunma harcamaları, sivil
ihtiyaçlara yönelik harcamalar ve vergi geliri kayıpları dahil maliyetinin
2023'ten 2025 yılına kadar 67 milyar dolara ulaşacağını söyledi. Gazze'ye
saldırıların maliyetinin bütçe için yük olduğunu belirten Yaron, İsrail
ordusuna bütçe konusunda "açık çek" verilmemesi uyarısında bulundu.
Bir diğer sorun ise 2025 bütçesinin onaylanma sürecinin
ertelenmesidir.
4- Yerleşimcilere uygulanan yaptırımların etkileri: ABD'nin
şiddet yanlısı ve terörist bir grup yerleşimciye yönelik yaptırımlar
uygulamasının ardından, Aşırı sağcı Yahudi Gücü partisi lideri ve
yerleşimcilerin önde gelen destekçilerinden biri olan İç Güvenlik Bakanı Itmar
Ben-Gvir, bankaların yaptırım uygulanan kişilerin hesaplarını bloke etmemesini
öngören bir yasa tasarısı sundu. Bu durumda bankalar bizzat yaptırımları ihlal
etmiş olacak.
5-Kariş gaz platformunun güvenliğine ilişkin endişeler:
Hizbullah'ın, İsrail rejiminin hayati öneme sahip tesislerinden geri dönen
insansız hava araçlarının çektiği kaliteli görüntüleri paylaşmasının ardından
ekonomi gazetesi Calcalist, özellikle Yemen Ensarullah Hareketi'nin Tel Aviv'e
yönelik icra ettiği başarılı operasyondan sonraki Kariş gaz sahasının
güvenliğine ilişkin endişelerini dile getirdi. Buna göre, gökyüzündeki yeni
gerçeklikle başa çıkmak, tespit etmek, izlemek ve en önemlisi güncel bilgilere
dayanarak daha hızlı kararlar almak için daha fazla araç gerektiriyor.
Hizbullah'ın yanı sıra İran'ın diğer müttefikleri de İsrail'in hava savunma
sistemine ciddi zararlar verebilir ve her gün yeni silahlarını sergiliyor.
İsrail askeri kurumları hassas yerlerin korunması için yeni tedbirler almalı.
6-Eilat limanının kapatılması: Bu liman Gazze savaşı
öncesindeki iki yıl içerisinde İsraillilerin araçlarının ana giriş noktasıydı,
2023 yılında bu limandan işgal altındaki topraklara 150.000 araç ithal edildi.
2024 yılında tek bir araç bile Eilat limanında boşaltılmadı.
Kızıldeniz'in kuzey ucunda yer alan Eilat Limanı, nakliye
firmalarının Yemenli grupların Gazze'ye destek için yürüttüğü operasyonlardan
kaçınmak için gemilerin rotasını değiştirmesinden etkilenen ilk limanlardan
biri oldu. Bu yüzden Liman yönetimi 120 çalışanın yarısını işten çıkarmayı
planladığını açıkladı. Akdeniz kıyısındaki Aşdod limanı başkanı da kuzey
cephesinde daha fazla gerilim yaşanması halinde Aşdod limanı dışındaki tüm
limanlarının devre dışı bırakılabileceğini duyurdu. Bu liman, deniz ticaretinin
yaklaşık yüzde 40'ını kapsamaktadır.
7- Yabancı yatırımın azalması: Gazze'deki savaş işgal
altındaki topraklardaki yabancı yatırımlarda yüzde 60'lık bir düşüşe neden
oldu. Bu savaş 46.000 şirketin kapanmasına yol açarken teknoloji şirketlerinin
yüzde 49'u İsrail'deki yatırımlarını iptal etti. Böyle bir durumda rejimin eski
dışişleri bakanı Avigdor Lieberman, Netanyahu'nun başarısız askeri
politikasının İsrail'i benzeri görülmemiş bir ekonomik felakete sürüklediğini
açıkladı.
Yukarıda açıklanan ekonomik istatistik ve rakamların çoğu
Gazze savaşının mevcut durumuna atıfta bulunmaktadır ve İsrail rejimi Lübnan
Hizbullah'ıyla topyekün bir savaşa girerse, zararlar ve maliyetler doğal olarak
en azından iki katına çıkacaktır. Bu, Hizbullah'ın askeri gücünden ve coğrafi
koşullarından kaynaklanmaktadır; çünkü şu anda savaş esas olarak Gazze Şeridi
ve bir ölçüde Batı Şeria'da devam etmektedir. Kuzeyden en az 100 bin siyonist
yerleşimci tahliye edilmiştir, ancak Hizbullah'la geniş kapsamlı bir savaş
başlatılırsa, sadece Safed, Akka, Tiberya ve Hayfa gibi kuzey şehirleri değil,
tüm bölgeler ateş altında kalacaktır. Bu rejimin endüstriyel, askeri ve
stratejik noktaları Hizbullah tarafından hedef alınacaktır.
Eylül ayı sonunda Lübnan'da telsiz ve çağrı cihazlarını
siber saldırı sonucu patlatan İsrail'in Dahiye saldırısına ve Hizbullah komutanlarından
İbrahim Akil'in şehit edilmesine Hizbullah Hareketi'nden misilleme geldi.
Hayfa'nın güneyinin vurulduğu füzeli operasyonda yaklaşık 2 milyon Siyonist
sığınaklara kaçtı. Ayrıca okullar da geçici olarak kapatıldı. Doğal olarak
Hizbullah'ın geniş kapsamlı saldırıları ve topyekun savaş, yaklaşık 7 milyon
Yahudi ve Siyonisti etkileyecektir. Bu durumda Siyonist şehirler hayalet şehir
haline gelecektir.